Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/05/2021 NUMARASI : 2020/967 ESAS 2021/746 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Velayetin kaldırılması ise ;anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde sözkonusu olabilecektir. (TMK m.348). Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Davacı davalının çocuğu kendisine göstermediğini ancak icra marifetiyle çocuğu görebildiğini iddia etmiş davalı ise iddiaları kabul etmemiştir....

Buradan hareketle, velayetin değiştirilmesi sonucu çocuğun kişiliğinin ve mallarının korunması, yine çocuğun temsili konusunda Kanunun ana ve babaya yüklediği görevler ve haklar kendisine velayet verilen ana ya da babaya geçmektedir. İşte iştirak nafakası, boşanma, ayrılık veya evlenmenin butlanına karar verildikten sonra velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakımı ve eğitim giderleri için mali gücü oranında yaptığı katkıdır. Nitekim bu husus, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 182/2. maddesinde "Velayeti kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır" şeklinde ifade edilmiştir. İştirak nafakası velayetin düzenlenmesine yönelik davalarda bu davaların ferîsi niteliğindedir. Bilindiği üzere ferî talepler asıl talebin sonuca bağlıdır....

    Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; “Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir” hükmü yer aldığı gibi, TMK'nın 351. maddesinin birinci fıkrasında da; "Durumun değişmesi halinde, çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerekir" düzenlemesi mevcuttur....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2018/966 ESAS 2020/453 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Davacı değiştirme isteğini;davalı babanın çocuğun velayeti kendisinde olmasına rağmen,çocuğun bu dönemde fiilen hafta içi çalışma günlerinde kendisine bırakılmak ve sadece hafta sonlarında davalı babası tarafından alınmak suretiylee velayet görevinin davalı tarafından eylemli olarak yerine getirilmemiş olmasına;velayetin düzenlenmesinde,çocuğun yaşının küçüklüğü ve yetişme çağında olması nedeniyle,annelik kimliğinin gelişimi için,velayetin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olacağı iddiasına dayandırmıştır. TMK.nun 183,349,351/1.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde;koşulların değişmesi ve çocuğun menfaatinin gerektirmesi halinde,velayet sahibinin değiştirilmesi mümkündür....

      a bakmadığı ve kendisinin torununa vasi atanmasını talep etmiş olup, küçük velayet altında bulunduğundan, öncelikle velayetin kaldırılması koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması gerekecektir. Velayetin değiştirilmesi ve kaldırılmasına ilişkin davalar aile mahkemesinin görevine girmektedir. Velayetin kaldırılmasına karar verilmesi halinde vasi tayini hususu gündeme geleceğinden aile mahkemesi görevlidir (TMK 348 m.). Bu durumda uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Bu husus nazara alınmadan aleyhinde "kesin hüküm" oluşturacak şekilde nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. 3-Üçüncü kişinin temyiz itirazlarına gelince; Babanın babası tarafından bağımsız olarak açılan ve boşanma davasıyla birleştirilerek görülen davada; velayetin ana ve babadan kaldırılması istenmiştir. Sebep olarak her iki ebeveynin de "akıl hastası" olduğu gösterilmiştir. Davalı (baba)nın akıl hatası olduğu tıbben belirlenmiş, bu sebeple kısıtlanmış, velayet altına konulmuştur. Boşanma davası da akıl hastalığı sebebine dayanılarak açılmış ve kabul edilmiştir. Boşanma kararı ile birlikte velayetin davacı anneye bırakılmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK m.183, 349, 351/1) Bu sebeplerle mahkemece kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılarak velayetin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

            nin velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece; " boşanmadan sonra ilk üç yıl çocuğun annesi ile yaşadığı, sonra annesi ile tartışıp babanın halası ile yaşamaya başladığı ve halen çocuğun yatılı olarak öğrenim gördüğü, davalı annenin velayet hak ve görevini yerine getirmediği, çocuğun annesinden ayrıldıktan sonra uzun süredir davacının halası ile yaşaması ve davacı babanın yalnız yaşıyor olması dolayısıyla davacı babanın da çocuğu ile yeterince ilgilenmediği” gerekçesiyle, davacı babanın velayetin değiştirilmesi talebinin reddine, davalı anne üzerindeki velayetin kaldırılmasına ve vasi tayin edilmek üzere sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmiş, karar davalı anne tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

              UYAP Entegrasyonu