Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alınmaması gerektiğini, artık tarafların kişisel ilişki konusunda aralarında herhangi bir sorun bulunmadığını belirterek, kararın kaldırılarak velayetin ortak olarak devamına karar verilmesini istemiştir....

Aile Mahkemesinin 2020/451 Esas, 2020/487 Karar sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuk 01.01.2017 doğumlu Kezban Sude için ortak velayet düzenlemesi yapıldığını, çocuk için anne ile kişisel ilişki günü belirlendiğini, aradan geçen süreçte tarafların yeniden protokol düzenlediklerini, annenin çocukla daha fazla kişisel ilişki kurması konusunda anlaştıklarını, baba ile de kişisel ilişki kurulması noktasında mutabık kaldıklarını belirterek dilekçeye ekli anlaşmalı protokole göre karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı- karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadının boşanma davasının kabulü, tazminat taleplerinin reddi ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen boşanma ve velayet davası ile kendi tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, 2001 ve 2006 doğumlu müşterek çocuklar ... ve ... . velayetleri davacı- karşı davalı babaya verilmiştir....

    , davacının velayet görevini hiçbir şekilde üstlenemeyeceğini ve hakkıyla yerine getiremeyeceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının reddine, velayeti annede kalan müşterek çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk lehine aylık düzenli olarak 750,00 TL iştirak nafakasının kararın kesinleşme tarihi itibariyle davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin nafaka talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davasının kabulüne, müşterek çocuğun kendisine verilmesine, itirazlarının kabul görmemesi halinde hükmedilen iştirak nafakasının azaltılmasına ve çocuğu ile kişisel ilişki tesisine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava; velayetin düzenlenmesi talepli davadır....

    Kişisel ilişki süresi açısından; 03/09/2020 tarihli rapora göre çocuk ile babası arasında uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel bir durum olmaması da nazara alınarak müşterek çocuğun yaşı ve tüm dosya kapsamına göre müşterek çocuk ile baba arasında yaz tatilinde de kişisel ilişki tesisine karar verilmiş, yine davacıya haber vermek kaydı ile şartlı olarak kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu anlaşıldığından davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    belirtilen kriterlere göre miktar itibarı ile fazla olmadığı,böylece davalı yanın çocuk için tedbir nafakası ile ilgili karara ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı,velayet-kişisel ilişki ve iştirak nafakası yönünden ise başlangıçta yerinde değil ise de başvurunun konusunun kalmadığı anlaşılmıştır. 4- )Davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içerisinde bulunduğu,kanunun olaya uygulanmasında hata yapılmadığı,yeterli,denetime açık,hükme elverişli,dosya içeriğine uygun gerekçe ile belirtilen şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık olmadığı sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davalının velayet görevini yerine getirmesine engel teşkil edecek deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi durumunun söz konusu olmadığı, babanın çocuğuna yeterli ilgiyi gösterdiği, çocuğuna karşı yükümlülüklerini yerine getirdiği, velayet hakkının değerlendirilmesinde aslolanın küçüğün üstün yararı olduğu, düzenlenen 20/07/2020 tarihli sosyal inceleme raporunda da velayetin babada kalmasının uygun olacağı görüşlerinin bildirildiği, velayetin babada kalması halinde çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikelerin varlığının iddia ve ispat edilmediği, velayetin kaldırılmasını gerektirir bir olgu bulunmadığı, küçüğün babası ile yaşamak istediğini, annesi ile de görüşmek istediğini beyan ettiği, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar usulen kanıtlanamadığı gibi...

    Davacı vekilinin istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; müşterek çocuk Eyüp Ensar ile davacı anne arasında anlaşmalı boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişki süresi yeterli olduğu gibi bu konudaki masrafların yükümlüsünün de aynı ilamda kararlaştırıldığı, kaldı ki, yasa gereği bu masrafların yükümlüsünün kişisel ilişki hakkı bulunan tarafa ait olduğu dikkate alındığında, mahkemece kararda yazılı nedenlerle bu taleplerin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir....

    GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesine, iştirak nafakasının kaldırılmasına ve iştirak nafakası takdiri istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, idrak çığında olan müşterek çocukların velayet tercihlerini babaları yönünde kullanmalarına ilişkin beyanları ve sosyal inceleme raporları, tanık beyanları dikkate alınarak davalı annede bulunan velayetin değiştirilmesine, iştirak nafakasının kaldırılmasına, davalı anne aleyhine iştirak nafakasına hükmedilmesine karar verilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

    UYAP Entegrasyonu