Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, annenin velayet hakkını kötüye kullandığının usulünce kanıtlanmadığına, hüküm kurmaya elverişli bulunan sosyal inceleme raporunda, velayetin annede kalmasının uygun olacağının açıklanmasına göre, davacı babanın velayetin değiştirilmesine yönelik yerinde bulunmayan istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Kişisel ilişki yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Tarafların boşanmalarına ilişkin 27/09/2016 tarihli ilamda; baba ile çocuk arasında 7 yaşından önce ve sonra olmak üzere kademeli kişisel ilişki kurulmuş, 7 yaşından önceki döneme ilişkin her ayın 1.ve 3. cumartesi günleri sabah saat 10:00- 14:00 saatleri arasında, dini bayramların 2.günü sabah saat 10:00- 14:00 saatleri arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde süreye ilişkin ilkelerden biri de velayeti kendisine bırakılmayan çocuk ile ana ve babadan her birinin makul süreyle kişisel ilişki kurabilmesidir. Makul süre ile kişisel ilişki kurulması bir ilke olduğuna göre bu süre kısa olmamalıdır. Somut olayda; mahkemece velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar, babanın çocuğu yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....

Somut olayda;Velayetin değiştirilmesi davasında birleştirme kararı verilmesinden önce uzmanlardan alınan raporda "velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durumun olmadığı,çocuğun anne ile daha sık kişisel ilişki kurmasının gerekli olduğu"bildirilmiş,her iki dava birleştirildikten sonra aynı uzmanlardan alınan 22.10.2020 havale tarihli raporda ise"...süreç içerisinde çoçuğun yoğun bir şekilde yönlendirilmiş olduğu, taraflar arasındaki çekişmenin baba tarafından yoğun bir şekilde küçüğe yansıtıldığı,bu durumun uzun vadede küçük ile anne arasındaki bağa zarar verip küçüğün anneye yabancılaşmasına sebep olabileceği,velayet hakkının baba tarafından kötüye kullanılmış olduğu izlenimi edinildiği,velayetin anneye verilmesinin uygun olacağı kanaati"bildirilmiştir....

Davalının kişisel ilişki ve velayet yönünden istinaf itirazına gelince; "Mahkemece, baba ile görüşme yapılmadan rapor hazırlanması ve davacı annenin velayet görevini yerine getirmesinde engel bir rahatsızlığının olup olmadığı yönünde de rapor alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır....

Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Müşterek çocuğun 2011 doğumlu olduğu, öğrenci olduğu, özellikle her hafta Perşembe gününden başlayan ve Pazar günü sabah sona eren kişisel ilişkinin, babanın velayet hakkını gereği gibi kullanmasını ve çocuğun eğitimini engeller nitelikte olduğu anlaşılmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet aksi halde kişisel ilişki istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; davacının terditli açtığı davasında tedbiren velayet talebinin reddi ile müşterek çocuklarla şahsi ilişki tesisinin kabulüne, buna bağlı yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi isabetli görülmüş davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...aşamadaki benzer vakıaları tekrar ile alınan raporun yeterli olmadığını,velayet değişikliği davasının kabulü karşı davanın reddi gerektiğini", Davalı-davacı vekili ise özetle"...belirlenen kişisel ilişki gün ve saatlerinin uzun olduğunu,dahada kısaltılarak yatılı olmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmışlardır. GEREKÇE : Dava,başlangıçta velayet değişikliği ve karşı davada çocuk ile kişisel ilişkinin kaldırılması/olmazsa yeniden düzenlenmesi isteğine ilişkindir....

Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun uzmandaki beyanı, tanık beyanları, daha önce açılıp ret ile sonuçlanan velayet ve kişisel ilişkiye dair dava dosyası dikkate alındığında babanın velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince verilen ret kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacının velayete yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet ya da Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi- : Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı baba tarafından reddedilen velayetin değiştirilmesi olmadığı takdirde ise kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası ve davalı-karşı davacı annenin kabul edilen kişisel ilişkinin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı babanın reddedilen velayetin değiştirilmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Velayetin düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 382/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

    Günü saat 10.00'dan aynı gün saat 16.00'a kadar kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece, verilen hükme karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, velayetin değiştirilmesi şartlarının oluşmadığını, kişisel ilişki gün ve saatleri kısa tutulduğu gibi yatılı kişisel ilişki kurulmamasının da doğru olmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. HMK'nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

    UYAP Entegrasyonu