Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, uzun yıllar koruyucu aile olarak çocuğun bakım ve gözetimini yerine getirdiğini ve daha sonrasında ise çocuğun kendisinden alındığını belirtmiş ve anne ve babaya karşı velayetin kaldırılması davası açmıştır. Mahkemece davacının aktif husumet ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Velayet davaları kamu düzenine ilişkin olup, velayet düzenlemesiyle ilgili olan herkes tarafından açılabilir. Açılmış olan davaya katılabilir, usulünce verilmiş müdahillik kararı bulunmasa dahi o kararı temyiz edebilir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...İlgili raporda müşterek çocuğun babasını ve annesini çok sevdiğini, babasını sık sık görmek istediğini, fakat annesinin yanında çok mutlu olduğunu, annesi ile yaşamak istediğini ifade ettiği, velayet ve kişisel ilişki hakkının kurulmasında aslolanın küçüğün yararı ilkesi nazara alındığında küçüğün bakım, koruma, barınma, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması yönünde anne T3 psiko-sosyal, ahlaki, kültürel ve ekonomik düzeyinin yeterli olduğu, duygularını rahatlıkla ve net bir şekilde ifade eden Yiğit Efe'nin annesinin yanında mutlu olduğu ve yaşamak istediği ortaya konulmuştur. Alınan sosyal inceleme raporu ve dosya kapsamına göre küçüğün velayetinin annede kalmasının uygun olacağı, velayet değişikliğini gerektirir sebeplerin ispatlanmadığı..."gerekçesi ile; "Davacının velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davalarının ayrı ayrı REDDİNE," karar verilmiştir....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1)....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2020 NUMARASI : 2020/109 ESAS 2020/368 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

      Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı annenin çocuğa karşı velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine ve davacı babanın müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellediğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir. Velayet sahibi annenin evlenmesi tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez. Gerek davalı annenin gerekse eşinin çocuğa kötü muamelede bulunduğuna dair somut bir iddia da mevcut değildir. O halde, müşterek çocuğun yaşı, anne sevgi ve şefkatine muhtaç olması, kardeşlerin birlikteliği ilkesi gözetilerek ve velayetin değiştirilmesi gerektirir bir durumun dosya arasında ispatlanmadığından ilk derece mahkemesince davalı anne üzerindeki velayetin kaldırılarak ortak velayete hükmedilmesinde usul ve yasaya uyarlılık bulunmamaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının ölen kocasından olan, kararda isimleri yazılı mevcut çocukları üzerindeki velayet hakkının kaldırıldığının anlaşılmasına, kaldırma kararının ileride doğacak çocukları kapsamadığına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

        Öte yandan, anne ve babanın deneyimsizliği , hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK m. 348) Somut dosyada, tarafların boşanmaları sonucunda müşterek çocuk 2011 doğumlu Sümeyye'nin velayetinin babasına verildiği, bu kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı anne tarafından açılan eldeki velayet değişikliği davasında, baba yanında yaşayan müşterek çocuğa kuzeni olan amcasının oğlu Ahmet Demir tarafından cinsel istismarda bulunulduğu, babanın çocuğa karşı velayet görevini gerektiği gibi yerine getiremediğini gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır....

        Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

        Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....

        Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....

        UYAP Entegrasyonu