WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK'nın 382/2-b-13. maddesinde "Velayetin kaldırılması, velayetin eşlerden birinden alınarak diğerine verilmesi ve kaldırılan velayetin geri verilmesi” işleri çekişmesiz yargı işleri arasında sıralanmıştır. Bu itibarla, davacı-davalının temyiz yolu kapalı olan velayet davasında aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davacı-davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre temyiz itirazları yersizdir....

    Somut dosyada, tarafların boşanmaları sonucunda müşterek çocuk 2008 doğumlu Reysa'nın velayetinin annesine verildiği, bu kararın 25/02/2019 tarihinde kesinleştiği, 24/05/2019 tarihinde baba tarafından açılan velayet değişikliği davasında, annenin davayı kabulü ile başka bir araştırma yapılmaksızın velayetin değiştirilerek babaya verildiği anlaşılmıştır. Buna göre, her ne kadar önceki velayet değişikliği kararı kesinleşmiş olsa da, o davada kamu düzenine ilişkin olan velayet davası yönünden çocuğun menfaati uyarınca gerekli araştırmanın yapılmadan kabul ile davanın sonuçlandığı, bu nedenle eldeki dava yönünden çocuğun menfaatinin araştırılması gerekli olup, kesinleşen velayet değişikliği kararının bağlayıcı olmadığı anlaşılmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1.....ise 11/11/2009 doğumlu olup anne ve babalarının 22/09/2011 tarihinde kesinleşen ilamla boşandıkları velayetlerin anneye verildiği, annenin 20/11/2014 tarihinde vefat ettiği, davalı babanın 04/12/2014 tarihinde küçüklerin velayetinin kendisine verilmesi istemiyle açılan davada velayetlerin babaya verilmesine karar verildiği, kararın 06/05/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava, anneanne tarafından babaya karşı açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda velayetin babadan kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava sırasında çocuklar bir şahıs veya kurum aracılığıyla temsil edilmemiştir. Davada, velayet sahibi baba ile çocuklar arasında menfaat çatışması vardır....

        Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....

        Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocukların üstün yararıdır....

        Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, Ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklaması, Velayet ana ve babanın her ikisinden kaldırılırsa çocuğa bir vasi atanır. Kararda aksi belirtilmedikçe, velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar". TMK'nın 349.maddesine göre; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir". TMK'nın 183.maddesine göre; "Ana ve babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır". Yargıtay 2....

        Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Başka bir anlatımla, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2-1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayetin düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usulü kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkelere vurgu yapılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, küçüklerin anneannesi tarafından davalı anneye karşı açılmıştır. 17.11.2011 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile küçüklerin velayeti davalı anneye bırakılmıştır. Dava küçükler üzerindeki velayetin kaldırılmasına ilişkin olduğuna göre velayet kendisine bırakılmayan babaya husumet yöneltilmeden karar tesisi doğru bulunmamıştır. 2-Davada, davalı anne ile davaya konu çocuklar arasında menfaat çatışması vardır....

            nın velayetin kaldırılması ve vasi atanmasını dava etmiş, mahkemece velayetin kaldırılmasına, vasi tayini için sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir. Küçük ... Evrim'in babası... ... Saka hayattadır. Aslolan velayet olduğundan, küçüğün babası... ... Saka'nın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve ... 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/471 ve ... 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/440 esas sayılı dosyalarının onaylı örneklerinin dosya içine alınmasından sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken eksik hasım ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

              Buna göre; çocukla kişisel ilişki kurulmasının engellenmesi, çocuğun fiilen velayet hakkı olmayan annede ya da babada bırakılması veyahut çocuğun üçüncü kişinin yanında bırakılması, çocuğun menfaatinin gerektirdiği nedenler (örneğin sağlık, eğitim, ahlâk, güvenlik gibi...), velayeti kendisinde bulunan annenin ya da babanın yeniden evlenmesi, velayet hakkı kendisine verilen tarafın bir başka yere gitmesi, ölüm veya velayet görevinin kullanılmasının engellenmesi velayetin değiştirilmesi sebepleri olarak sayılabilir. Somut olayda, çocuğun boşanmadan sonra 2020 yılı başlarında baba yanına geldiği ve dava tarihinde de baba yanında yaşadığı, davalının kabulü ve tanık beyanlarıyla sabittir. İdrak çağında olan çocuk da iki ayrı uzman görüşmesinde ve duruşmada alınan beyanında babası ile yaşamak istediğini bildirmiştir. Davaya konu çocuğun üstün yararı, haklarının korunmasını ve gerektiği takdirde layıkıyla temsil edilebilmesini gerektirir....

              UYAP Entegrasyonu