"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm boşanma hükmü ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kısıtlanıp kendisine vasi atanan davalı anneye velayet görevi verilemeyeceği gibi; ortak çocuğun velayeti kendisine bırakılan davacı babanın da velayet görevini üstlenmesine yasal bir engelinin bulunmadığı ve velayetin kaldırılması koşullarının (TMK.m.348) da oluşmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün...
Maddesinde "velayet altında bulunmayan her küçük vesayet altın alınır“ hükmüne yer verilmiştir. TMK.nun 337/2 maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre ise “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir. “Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyetiyle oturduğu yerdir...” hükümlerine yer verilmiştir.Dosya kapsamından, küçüklerin vasi olan amcaları davalı ...’ın yanında “...“ adresinde ikamet ettikleri anlaşılmakla, vasiliğin kaldırılması hususundaki uyuşmazlığın ,... Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ......
Dava dilekçesinde davacı, yaşı küçük çocuklar T1 ve T2 yıllardır annesi çalıştığı için gerek okula gidip gelmelerine gerekse de evdeki bakımlarına yardımcı olmak maksadı ile dedeleri davacı T3 ile birlikte yaşadıklarını, annelerinin öldüğü ve babalarının ceza evinde olduğu, çocukların dedeleri ile birlikte yaşamalarından dolayı vasi atanması istendiğine göre, bu istem vasi atanması yanında velayetin kaldırılması talebini de içermektedir. Velayet kaldırılmadan vasi atanamaz. Vasi tayininde görev Sulh Hukuk (vesayet makamına) Mahkemesi'nin, velayetin kaldırılması ise Aile Mahkemesi'nin görevi içerisindedir. Ancak hasımsız olarak açılan davada her iki davanın bir arada açıldığı da söylenemez....
Aile Mahkemesince ise, asıl davanın velayetin değiştirilmesi, birleşen davanın ise iştirak ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkin olduğu, davacının, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebinin bir çekişmesiz yargı işi olduğu, çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalarda, yetkiye ilişkin Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargıyla" ilgili genel yetki kuralının burada da uygulanacağı, o halde, davacının kendi oturduğu yer mahkemesinde bu davayı açabileceği, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulama sonucunda davacının dava tarihindeki oturduğu yerin ''Selçuklu Mahallesi, Güzelgah Caddesi 128/20 Sincan/Ankara'' olduğu...
Velayet hakkı kaldırılan davacı anne şartların değiştiğini ileri sürerek vesayet kararının kaldırılarak çocuklarının velayetinin yeniden kendisine verilmesi talebiyle iş bu davayı açmıştır. Dava velayetin kaldırılmasına ilişkin ... Aile Mahkemesinin 2011/864 esas ve 2012/373 sayılı kararının değiştirilmesi davası niteliğindedir. Dava bu davanın da davacısı sıfatı taşıyan vasiye yöneltilmiş ve onunda katılımı ile yapılan yargılama sonucunda, çocukların velayetinin davacı anneye verilmesine ve vesayet kararının iptali yönünden de mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Sayın çoğunluğun kararına göre öncelikle vesayet kararının kaldırılması yönünden görevsizlik kararı verilmesi ve bu davanın sonucu beklenip neticesine göre karar verilmesi gerekir. Bu durumda çocuklar bu davada temsil edilmemiş olacaktır. Diğer yandan vesayet kararının kaldırılması ve velayetin anneye verilmesinin de uygun bulunmaması halinde çocuklara yeniden vasi tayin edilmesi gerekecektir....
Velayet sahibinin; sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğurabileceği onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
Mahkemece; "Açılan dava velayetin kaldırılması istemine ilişkindir....
Dosyadaki belgelere, hali hazırdaki duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, idrak çağındaki çocukların dinlenmesi sonucu oluşturulan SİR raporunda velayetin anneden alınarak davacı babaya verilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin velayetin değişimi ile ilgili olarak verdiği kararında, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, müşterek çocukların yaşı itibari ile idrak çağında olup,anne yanında kalmak istediğini beyan ettiği, bilirkişi raporunda velayetin anne yanında kalmasının uygun olduğunun değerlendirildiği, raporun usul ve yasaya uygun olduğu, yeniden rapor alınmasını yahut rapora itibar edilmemesini gerektiren bir husus bulunmadığı, velayet düzenlemesinde aslolanın, çocukların üstün yararı olup, buna göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın velayetin değişimine ilişkin olarak yaptığı istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesi...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK.md.348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK.md. 183,349,351/1). Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez. O halde kararın düzeltilerek onanması Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesine uygun düşer. SONUÇ:Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasından velayetin kaldırılmasına (nez'ine) ilişkin bölümlerin çıkartılmasına ve yerine "Türk Medeni Kanununun 183, 349, 351/1 maddeleri gereğince, müşterek çocuklardan 22.07.2000 doğumlu ...'...
DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalılardan ... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.11.2015 gün ve 20687 - 21674 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. Velayetin kaldırılması talep edilen küçük ...'nın anne ve babası boşanmış, boşanma kararı ile velayeti anneye verilmiş, davacı anneanne tarafından davalılar aleyhine velayetin kaldırılması için bu dava açılmıştır....