Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, velayet düzenlemesi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma ile birlikte ortak çocuk 2011 doğumlu...n velayeti davalı babaya bırakılmıştır. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Velayetin düzenlenmesinde aslolan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece velayet düzenlemesi yapılırken uzman görüşüne başvurulmamıştır....

    İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır. Velayetin kendisine bırakıldığı eş çocuğa bakmayıp karşı taraf çocuğa bakıyorsa çocuğa bakan, velayetin değiştirilmesi davası açmak zorunda olmadan doğrudan iştirak nafakası talebinde bulunabilir. Velayet değiştirilmeden çocuğa bakan iştirak nafakası davası açıp iştirak nafakasına hükmolunduktan sonra çocuk velayetinde bulunduğu tarafın yanına giderse bu taraf nafakanın kaldırılmasını her zaman isteyebilir ve nafaka kaldırılır. Somut olayda boşanma sonucunda müşterek çocuklar Beyza ve Muhammed Ali'nin velayetinin babaya verildiği ve halen resmi velayet babada iken çocukların fiilen anne yanında yaşamaya başladıkları, masraflarını annenin karşıladığı, velayetin değiştirilmesi davasının açıldığı tarih itibariyle de çocukların anne yanında olduğu anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu çocuk yararına verilen nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir nafakası niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacı kadının müşterek çocukların geçici velayetlerini talep ettiği ayrıca müşterek çocuklar için aylık ayrı ayrı 250'şer TL, kendisi için de aylık 250 TL önlem nafakası talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince kadının hem kendisine yönelik önlem nafakası talebi, hem de çocuklara yönelik önlem nafakası talebi ile çocukların geçici velayet talebi reddedilmiş, kadın reddedilen tüm talepler yönünden kararı istinaf etmiştir. Kadının dava dilekçesinde talep ettiği kendisi lehine önlem nafakası bağlanması talebi ayrı bir dava konusu, müşterek çocukların geçici velayeti ile müşterek çocuklar için önlem nafakası talebi ayrı bir dava konusudur. Dolayısıyla ayrı harca tabidir. Kadının istinaf ettiği karara yönelik olarak 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı yatırdığı, 59,30 TL'de maktu karar ve ilam harcı yatırdığı anlaşılmaktadır....

      Bu durumda, Gebze 5.Aile Mahkemesi'nin 2019/455 E.- 2021/273 K, sayılı ilamı ile verilen boşanma ve velayet kararının kesinleştiği dikkate alındığında, eldeki davayı açan davacı baba tarafından dava dilekçesinde ileri sürülen hususlar yönüyle davanın velayetin değiştirilmesi davası olduğu, önceki karardan sonra meydana gelen olaylara dayalı iddianın velayet talebi yönünden delilleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiği, kesinleşmiş velayet kararının derdestlik yönüyle dava şartı olmasının bu davada söz konusu olmayacağı, mahkemece boşanmaya ilişkin dava dosyasının Yargıtay'dan dönüşünün bekletici mesele yapılarak eldeki davanın görülmesi, dosya döndükten sonra, iddia ve deliller kapsamında velayetin değiştirilmesi talebi yönünden değerlendirme yapılması gerekirken, kararda yazılı nedenlerle usul ve yasaya aykırı şekilde derdestlik sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın...

        Bu bağlamda velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen anne babanın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün geliri gözönünde bulundurulmalıdır. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

          katkıda bulunma yükümlülüğü nazara alındığında çocuklar için önlem nafakası verilmesinin doğru olduğu, miktarlarının yerinde olduğu, çocuklar için verilen önlem nafakası miktarlarının reddedilen kısımları yönünden kararın kesin olduğu, tüm bu nedenlerle kadın için verilen önlem nafakası yönünden davalı erkeğin istinaf talebinin kabulüne, davacı kadının istinaf talebinin reddine, çocuklar için verilen önlem nafakası miktarı yönünden reddedilen kısımların miktar itibari ile kesin olması nedeni ile davacı kadının istinaf talebinin reddine, müşterek çocuklar için verilen önlem nafakası miktarının yerinde olduğundan davalı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; reddedilen velayet davası, davalı-davacı kadının kabul edilen nafaka davası, iştirak ve yoksulluk nafakaları yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise; davacı-davalı erkeğin kabul edilen boşanma davası, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İncelenmesi gerekli görülen; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/63 esas, 2012/163 karar sayılı dosyasının onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmek üzere, dosyanın mahalli mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.10.09.2015(Prş.)...

            Dosya içerisine alınan tanık beyanları, 10/11/2020 tarihli sosyal inceleme raporu, müşterek çocuğun yaşı ve ihtiyaçları, davalı babanın işi gereği yerleşik bir düzenin olmayışı hususları birlikte değerlendirildiğinde; velayetin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağı anlaşılmakla velayetin değiştirilerek davacı anneye verilmesinin yerinde olduğu, davalının bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerektiği, Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK m. 182/2 ) Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. (TMK. nun 329/1. maddesi) Velayet yetkisi anneye verilen müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyet ilkesi (TMK m.4) dikkate alındığında müşterek çocuk lehine aylık 350,00 TL iştirak nafakasına ve her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Nez'i - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerszdir. 2-Davacının, nafakaya dava tarihinden itibaren hükmedilmesi yönünde bir isteği bulunmamaktadır.Velayetin değiştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesi ile velayet anneye geçecektir.Bu tarihten itibaren davalının iştirak nafakası ile yükümlü tutulması gerekirken dava tarihinden itibaren nafakaya hükmolunması usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu