İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı ve alınan sosyal inceleme raporları göz önüne alındığında davanın kabulü ile velayetin anneye verilmesinin hukuka aykırı olduğundan yerel mahkemenin vermiş olduğu kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Davanın velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Mahkemece; "Dava, Medeni Kanun hükümlerine göre velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. İştirak nafakası isteminin değerlendirilmesinde; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1.maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir.(TMK. nun 329/1. Maddesi) Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun giderleri de göz önünde bulundurulur. (TMK. nun 330/1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili kararı kusur belirlenmesi, lehe hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları bakımından, Davalı davacı erkek vekili ise velayet ve tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat yönünden İstinaf talebinde bulunmuşlardır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava bağımsız önlem nafakası davası erkeğin birleşen davası ile kadının birleşen davaya karşı davası TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiş, Davacı davalı kadın vekili kararı kusur belirlenmesi, lehe hükmedilen nafaka ve tazminat miktarları bakımından, Davalı davacı erkek vekili ise velayet ve tazminat taleplerinin reddi, kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat yönünden İstinaf talebinde bulunmuşlardır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava bağımsız önlem nafakası davası erkeğin birleşen davası ile kadının birleşen davaya karşı davası TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....
Bu halde davalı baba da ağır hastalığı nedeni ile kısıtlı olup velayet görevini üstlenemez durumdadır. Bu durumda velayetin babaya verilmesi de mümkün değildir. Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olup anne ve babanın velayet görevini üstlenemeyecek oldukları anlaşılmaktadır. Açıklanan gerekçe ile ve özellikle velayete dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceğine dair genel ilke ve de tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, HMK'nın 355.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının 2,3 ve 5....
Ancak; Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan deliller velayetin kaldırılmasını gerektirmemekle birlikte velayetin değiştirilmesi çocuğun yararına olacaksa velayetin değiştirilmesi gerekir (TMK m.183, 349, 351/1). Bu sebeplerle mahkemece velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılarak velayetin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ilk derece mahkemesi kararının bu bölümünün düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan; Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın davacı olduğunu, bu nedenle tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, davacı tarafın boşanma dışındaki taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/3 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, babayla çocuk arasında şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk için aylık 400 TL iştirak nafakası takdirine, davacı için 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine, davacının tedbir - yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2020/1349 ESAS 2021/983 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. TMK'nun 331. maddesinde ise; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” şeklinde düzenleme vardır, Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuk lehine takdir edilen 300 TL nafakanın 200 TL daha artırılarak dava tarihinden itibaren aylık 500 TL iştirak nafakası olarak devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırılması talebine ilişkindir. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....