Md. 182) Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nun 328. maddesine göre de, babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa bu takdirde, kendisinden yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçük reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer....
GEREKÇE : Asıl dava, velayet, kişisel ilişkinin düzenlenmesi ve iştirak nafakası, karşı dava, velayet ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Davalı-k.davacı erkek istinafında, davalarını ispat etmesine rağmen karşı davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davasının kabulünü, asıl davanın reddini, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının fahiş olduğunu bildirmiştir....
Günü saat 16.00’ya kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası pazartesi günü saat 10:00’dan takip eden pazar günü saat 16:00’ya kadar, her yıl 1 Temmuzda saat 10:00'dan 31 Temmuzda saat 16:00'ya kadar, her yıl anneler gününde saat 10:00’dan 16:00‘ya kadar anne tarafından bizzat teslim alınarak görüşme sonunda tekrar babaya teslim edilmek suretiyle şahsi ilişki tesisine, (Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına,) 6- Velayeti davalı babaya verilen tarafların müşterek çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, 8- Davacı kadın lehine hükmolunan aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, 10- Velayet kendisine verilen davalı eşin T.M.K. 353, velayet ve vesayet ve mıras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğün çocuk mallarının korunması ile 4 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren a)-Çocuğun malları varsa mal varlığının...
Günü saat 16.00’ya kadar, her yıl sömestr tatilinin ilk haftası pazartesi günü saat 10:00’dan takip eden pazar günü saat 16:00’ya kadar, her yıl 1 Temmuzda saat 10:00'dan 31 Temmuzda saat 16:00'ya kadar, her yıl anneler gününde saat 10:00’dan 16:00‘ya kadar anne tarafından bizzat teslim alınarak görüşme sonunda tekrar babaya teslim edilmek suretiyle şahsi ilişki tesisine, (Velayet ve kişisel ilişkiye yönelik hükümlerin karar kesinleşinceye kadar tedbiren aynen devamına,) 6- Velayeti davalı babaya verilen tarafların müşterek çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası takdirine yer olmadığına, 8- Davacı kadın lehine hükmolunan aylık 250,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, yoksulluk nafakası talebinin reddine, 10- Velayet kendisine verilen davalı eşin T.M.K. 353, velayet ve vesayet ve mıras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin tüzüğün çocuk mallarının korunması ile 4 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren a)-Çocuğun malları varsa mal varlığının...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/12/2020 NUMARASI : 2019/698 ESAS 2020/1314 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183, 349, 351/1)....
Temyiz Sebepleri Davalı -karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar, ortak çocuklar ... ve ...'ın velayet düzenlemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarı ile velayet düzenlemesinin çocukların üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Davacı, küçük İlayda için iştirak nafakası isteği, mahkemece 100 TL nafakaya hükmedilmiş ise de; tarafların mahkemece araştırılan sosyal ve ekonomik durumları ile nafakanın niteliği ve günün ekonomik koşulları, babanın gelir durumu da dikkate alındığında 05.09.2003 doğumlu İlayda'ya takdir edilen iştirak nafakasının bir miktar daha artırılması gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....
İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. (TMK.md.335, 328/1) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK.md.328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Öyleyse, karardan önce ergin olan çocuk için, kararın kesinleşmesinden itibaren davacı yararına iştirak nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin ... sayılı kararıyla boşandıkları, boşanma kararı ile müşterek çocukların velayetlerinin annelerine bırakılarak, davacıya iştirak ve yoksulluk nafakası bağlandığı, daha sonra davalı tarafca, davacıya karşı .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan velayetin nezi davası sırasında tarafların velayet ve nafaka yönünden anlaşarak 29/04/2002 tarihli protokol imzaladıkları, protokol gereğince müşterek çocukların velayetlerinin annede bırakılarak, ... tarafından ödenecek iştirak ve yoksulluk nafakası hususunda anlaştıkları ayrıca protokolün 7. maddesinde ... tarafından protokol hükümlerine uyulmadığı takdirde 30.000.000.000.-TL tazminat ödemeyi taahhüt ettiği, mahkemece de bu protokol hükümlerinin uygun bulunduğu, iş bu dosyada ise davacı ...'in 29/04/2002 tarihli protokol gereğince nafaka yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalıdan protokolün 7. maddesi gereğince tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır....