Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde özetle; müşterek çocuğun tüm ihtiyaçlarını karşıladığı gibi çocuk için her ay 300 TL elden davacıya verdiğini, velayetin kendisinde kalmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile velayetin babadan alınarak anneye verilmesine, dava tarihinden itibaren çocuk için aylık 500 TL tedbir nafakası takdirine, karar kesinleştiğinde takdir edilen nafakanın aylık 600 TL'ye çıkarılmak suretiyle iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuk için takdir edilen nafakanın yetersiz olduğunu, artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İştirak nafakası takdir edilirken; çocukların yaşı, ihtiyaçları, okul seviyeleri, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir karar verilmelidir. Diğer taraftan nafaka takdirinde velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın, bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

    haklarını kötüye kullanan davacı hakkında velayetin değiştirilmesi davası açıldığını bu davanın sonucunun beklenmesini talep etmiştir....

    Tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği dikkate alınarak müşterek çocuk için ilk derece mahkemesince yapılan arttışın TMK'nun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesine göre az olduğu sonucuna varılarak davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, ilk derece mahkeme kararının düzeltilerek yeniden hüküm tesisine ve müşterek çocuk için İzmir 9. Aile Mahkemesi'nin 2016/851 E. 2016/843 K. İle belirlenen aylık 400,00- TL katılım nafakasının birleşen dava tarihi olan 25.09.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 600,00- TL arttırılarak aylık 1.000,00- TL katılım nafakası olarak devamına ve bu nafakanın takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında memur maaş zammı oranından fazla olmamak koşulu ile arttırılmasına fazla istemin reddine "karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

    Davalı-birleşen davacı vekili birleşen İzmir 21.Aile Mah.nin 2020/575 E.sayılı dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle"...diğer tarafın velayet görevini yerine getiremediğini,gereksinimlerini karşılayamadığını,düzenli bir işte çalışmadığını,küçüğün yanında alkol alıp başkası ile gayrıresmi ilişkisini sürdürdüğünü,velayetin anneden alınarak müvekkili babaya verilmesine karar verilmesini"talep ve dava etmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...çocuk için nafakanın dava tarihinden itibaren aylık 50 TL.dan 200 TL.ye yükseltilmesine-birleşen davanın reddine"karar verilmiş,karara karşı her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır....

    hükmedilen tedbir nafakasının velayet kararının kesinleşme tarihinde sona erdiği, iştirak nafakası miktarı yönünden davacı anne tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen nafakanın fahiş olduğunu, şayet nafaka miktarında artış yapılacak ise nafakanın ÜFE-TÜFE oranında artırılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile dava tarihinden geçerli olmak üzere müşterek çocuk 2003 doğumlu ... yararına aylık 500 TL olan iştirak nafakasının aylık 900 TL'ye yükseltilmesine, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

      a-)"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, Davalı-birleşen davacının birleşen davasındaki velayet ile ilgili talebi iddia edilen maddi vakıaların ağırlığı,sürekliliği ve niteliği,görülen ceza yargılamaları,tanık beyanlarına göre velayetin değiştirilmesi değil velayetin kaldırılması niteliğindedir. Dolayısıyla anne ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışmasının ortaya çıktığının kabulü zorunludur....

      TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; dilekçenin reddine dair Dairemizin 05.12.2012 gün ve 4843-29332 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir. 1-Velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakası isteklerine yönelik olarak açılan davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; müşterek çocuğun ergin olduğu gerekçesiyle velayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yoksulluk nafakası talebinin ise kısmen...

          UYAP Entegrasyonu