Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, dava konusu yabancı ülke mahkemesi kararında yer alan nafakalara ilişkin hükmün tenfizini de talep etmiş, mahkemece " çocukların bakımı ve yetiştirilmesi için nafaka belirlenmiş ise de, nafakanın tedbîr nafakasıkatılım ve yoksulluk nafakası mı olduğuna dair herhangi bir açıklama bulunmadığı ve nafakanın mahiyetinin belli olmadığı" gerekçesiyle bu talep yönünden dava reddedilmiştir. Dosyada yer alan .... Mahkemesi kararı incelendiğinde; kararın 11.11.2008 tarihinde kesinleştiği, tarafların ortak çocukları 03.08.1990 doğumlu ...., 30.09.1994 doğuml.... ve 23.07.2000 doğumlu ....'ın anne ile birlikte yaşamalarına ve kararın kesinleşmesinden itibaren bu çocukların bakım ve yetiştirme masraflarına katkı olarak çocuk başına her ay 200,00 Euronun babadan alınarak anneye verilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu yabancı mahkeme kararında yer alan bu ifadeye göre nafakanın niteliğinin iştirak nafakası (TMK m. 182) olduğunda duraksama bulunmamaktadır....

    Davalı babanın iştirak nafakasına yönelik istinaf isteğinin incelenmesine gelince; Boşanma veya ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m.182/2), küçüğe fiilen bakan ana veya baba, diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir (TMK m.329/1) amir hükümleri gereğince, davacı annenin davanın başından itibaren fiilen kendisi ile birlikte yaşayan ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası taleplerinin bulunduğunun, ortak çocuklar yararına “Dava tarihinden geçerli" olacak şekilde ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakanın dava tarihinden velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesine kadar tedbir nafakası (TMK m. 329/1), velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası (TMK m.182/2) niteliğinde olduğunun anlaşılmasına göre (Yargıtay 2....

    Mahkemece, davacının yoksulluk nafakası isteminin reddine, iştirak nafakası isteminin kısmen kabulü ile müşterek çocuk ... ... ... lehine dava tarihi olan .../.../2015 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 200.00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, nafakanın her ay davalı babadan alınarak velayeten davacı anneye verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-) İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Türk Medeni Kanunu'nun 182/... maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava konusu çocuk yararına verilen nafakanın dava tarihinden hükmün kesinleşmesi tarihine kadar tedbir nafakası niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....

        varlığının ve ek gelirinin olmadığını, davalının ise DSİ'de çalıştığını, bu nedenlerle nafakanın 1.250,00- TL'na yükseltilmesine, dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline ve belirlenecek olan aylık nafakanın her yıl bir önceki yılın aynı ayına göre ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz isteminin REDDİNE ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 2-Davacının temyiz itirazlarına ilişkin yapılan incelemede; TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

          Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinin 14.11.2013 tarih 2013/499-524 E.K. sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı ile velayeti müvekkiline verilen tarafların müşterek çocuğu lehine aylık 500 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede çocuğun ihtiyaçlarının artması, ekonomik ve sosyal şartlar karşısında nafakanın yetersiz kaldığını ileri sürerek, çocuk lehine hükmedilen nafakanın 1.000,00 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. TMK.'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

            Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması talepli dava açtığını, 2020/347 Es sayılı bu dosyada mahkemenin müşterek çocuğun velayetini davalıya verilmesine, 750 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına hükmettiğini, davalının Kastamonu ilinde ikamet ettiğini, ancak müşterek çocuk Efsa Sıla Aydın'ın velayeti davalıda olmasına rağmen uzun süredir kendisi ile yaşadığını, müşterek çocuğun şu anda Sinop Anadolu Lisesi'nde öğrenimine devam ettiğini, çocuğun tüm bakım ve ihtiyaçlarının, okul masraflarının bu zamana kadar tarafınca karşılandığını, davalının velayete dayanarak çocuğu alma talebinde bulunduğunu, velayetin getirdiği yükümlülüklere aykırı davrandığını, çocuğun kendisinin de kendisi ile yaşamayı ve velayetinin kendisine verilmesini istediğini, açıklanan nedenlerle müşterek çocuk Efsa Sıla Aydın'ın velayet hakkının çocuğun üstün yararı gereği davalıdan alınarak tarafına verilmesine, davalının müşterek çocuk için 1.000,00 TL iştirak nafakası ödemesine...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2022 NUMARASI : 2021/31 ESAS 2022/66 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Akşehir 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/565 Esas 2020/63 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk İbrahim'in velayetinin babaya verildiğini, kararın 28/01/2021 tarihinde kesinleştiğini belirterek velayetin tarafına verilmesini, çocuk için 500,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....

            Katılım nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu