Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece düzenlenen velayet ilişkisinin geçici olduğu ve müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın tedbir nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.06.2015(Salı)...

    nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "... açılan dava velayetin kaldırılması davasıdır. Tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; TMK.nın 348.maddesine göre velayetin nez'ine karar verilebilmesi için "ana-babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biriyle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi, ana-babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması" hususlarının gerçekleşmesinin arandığı, olayımızda toplanan deliller, dinlenen tanık beyanları, sosyal inceleme raporuna göre; TMK.nın 348.maddesinde belirtilen velayetin kaldırılması şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla; küçük Muhammet Emin yönünden davacıların davasının reddine, küçük Sümeyye Nur'un reşit olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet-Nafakanın Artırılması-Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyada birleşen dava olan nafakanın artırılması davası 18.11.2014 tarihinde açılmış, davacı anne yargılama devam ederken 04.12.2014 tarihinde vefat etmiş ve boşanma sonucu velayeti annede olan ve lehine nafakanın artırımı talep edilen ...'a Diyarbakır 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.03.2015 tarihli 2015/552 esas, 2015/546 karar sayılı kararı ile Türk Medeni Kanununun 404. maddesi gereğince ... vasi olarak atanmıştır. Daha önce davacının bizzat kendisi tarafından tayin edilen vekilin vekalet görevi sona ermiş olup, bundan sonra küçüğün vasisi tarafından aynı avukata verilmiş bir vekaletname dosyada bulunmamaktadır....

        Velayet, kamu düzenine ilişkin olup, bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur. Yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

        Hükmü, davacı-karşı davalı erkek, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet, müşterek çocuk için hükmedilen nafakanın miktarı yönünden temyiz etmiştir. Davalı-karşı davacı kadın ise katılma yoluyla erkeğin kabul edilen boşanma davası kusur belirlemesi, reddedilen nafakalar, tazminatların miktarı çocuk lehine hükmedilen nafakanın miktarı, iştirak nafakasına karar verilmemiş olması yönünden temyiz etmiştir. Davacı-davalı erkeğin davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez....

          müşterek çocukların giderlerinin karşılanması konusunda herhangi bir katkısının bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı velayet hakkı müvekkilinde bulunan müşterek çocukların her biri için aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, bağlanacak olan nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....

          müşterek çocukların giderlerinin karşılanması konusunda herhangi bir katkısının bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı velayet hakkı müvekkilinde bulunan müşterek çocukların her biri için aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, bağlanacak olan nafakanın her yıl ÜFE oranında artırılması ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir....

          Asıl dava, iştirak nafakasının arttırılması, karşı dava; iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi davasıdır. İlk derece mahkemesince asıl davada iştirak nafakalarının ayrı ayrı aylık 200,00'er TL artış talebi reddedilmiştir. Karşı davada aylık 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, Esin'in velayetinin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, Ege'nin velayetinin değiştirilmesi talebi kabul edilerek Ege yönünden iştirak nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiş, Esin'in iştirak nafakasının aylık 300,00 TL azaltılması talebi yönünden olumlu olumsuz karar verilmemiştir. Karşı davada iştirak nafakasının azaltılması, yoksulluk nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesi talep edildiği halde tek peşin harç yatırılmış, nafaka talepleri yönünden nispi peşin harç tamamlatılmadan karar verilmiş, harçlar karar ile de tamamlatılmamıştır. Harç kamu düzenindendir....

          yerine getirmediği anlaşıldığından, velayetin babaya verilmesinin doğru olduğu, velayeti babaya verilmesi gerektiğinden iştirak nafakasının da kaldırılmasının da doğru ve yerinde olduğu, iştirak nafakasının kaldırılma talebinin, velayetin değiştirilmesi talebinin ferisi niteliğinde olduğundan, iştirak nafakasının kaldırılması yönünden davacı lehine ayrıca vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu