Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2019/311 ESAS, 2020/87 KARAR DAVA KONUSU : NAFAK KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma protokolü uyarınca müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek çocuk için aylık 500 TL iştirak nafakası, yine davalı anne için de aylık 500 TL yoksulluk nafakası takdir edildiğini, ilerleyen süreçte davalı annenin sigortalı olarak çalışmaya başladığını, yoksulluk şartlarının ortadan kalktığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacının kalmadığını, yine işi ve yeni bir evlilik yapması nedeniyle müşterek çocukla yeteri kadar ilgilenemediğini, velayet görevlerini yerine...

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Davacı tarafın velayetin değiştirilmesine yönelik davasının kabulü ile; Tarafların müşterek çocukları Ordu 30/03/2009 doğumlu Öykü'nün velayetinin davalı babadan alınarak davacı anne T1 bırakılmasına, Velayeti davacı anneye verilen müşterek çocuk ile davalı baba arasında; KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASINA, Davacı tarafın müşterek çocuk Öykü için iştirak nafakası kaldırılmasına yönelik davasının KABULÜ ile; Davacı tarafın Bodrum Aile Mahkemesi 2017/1084 Esas 2018/179 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk Öykü için aylık 250,00TL tedbir nafakasının dava tarihinden itibaren KALDIRILMASINA, Davacı tarafın velayetin kendisine bırakılan çocuk için iştirak nafakası talebi olmadığından bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı; kişisel ilişki yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; boşanmaya sebep olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Davalı-davacı kadının herhangi bir iş ve gelirinin olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır....

    Hukuk Dairesinin 2016/4453 Esas 2017/9868 Karar) İlk derece mahkemesince, tarafların müşterek çocuklarından 2006 doğumlu Nisa Uzuncan'ın velayeti, babanın velayet talebi olmadığı gerekçe göserilerek anneye verilmiştir. Halbuki, davalı babanın 21/01/2021 tarihli yazılı beyanı ile velayet talebinde bulunduğu ve davalı babanın velayet hususunda verilen kararı da istinaf ettiği anlaşılmıştır. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re’sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Somut olayda, mahkemece çocukların velayeti yönünden herhangi bir rapor alınmadan veya idrak çağındaki çocuk dinlenmeden anneye verilerek, eksik araştırma sonucu hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davalı babanın istinaf başvurusu bu sebeple yerindedir. "Velayet düzenlenmesinde en önemli ölçüt, velayeti düzenlenen çocuğun üstün yararıdır....

    istinaf taleplerinin reddine, velayetin taraflarına verilmesi kararının onanmasına, müşterek çocuk lehine dava tarihinden itibaren her ay 1.000 TL iştirak nafakasına, gelecek yıllarda TÜİK'in belirlemiş olduğu yıllık ÜFE oranında arttırım yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; velayetin tarafına verilmesi gerektiği ve davalı tarafın reddedilen nafaka talebi üzerinden vekalet ücreti verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....

    Dava; velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve geriye dönük ödenen iştirak nafakasının iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması, karşı dava ise; yoksulluk nafakasının artırılması talebine ilişkindir. Davacı taraf; dava dilekçesi ile velayetin değiştirilmesi talebinin yanısıra, geriye dönük iştirak nafakası ödemelerinin iadesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde bulunmuştur. Yargılama aşamasından geriye dönük ödenen iştirak nafakası talebinin 8.400,00.-TL'lik kısmı ile ilgili olarak harç ikmali yapılmış ancak yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi yönüyle harç ikmali yaptırılmamıştır. Davalı ise; cevap dilekçesi ile; lehine boşanma davası ile hükmedilen yoksulluk nafakasının ÜFE'ye göre arttırılması talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından yargılama aşamasında davalı tarafa harç ikmali yapması hususunda karar vermiştir....

    Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; ile müşterek çocukların velayetinin kendisine verilerek tedbir, yoksulluk, iştirak nafakası maddi- manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş olup kararın gerekçe kısmında müşterek çocuk Umut'un velayetine ilişkin ".. müşterek çocuk 23/12/2014 doğumlu Umut GENÇTÜRK'ün velayet durumu göz önünde bulundurulduğunda davacı ve davalı tarafın her ikisine de velayetin verilmesine yer olmadığına, anne ve babanın çocuk üzerindeki velayet hakkının kaldırılmasına, müşterek çocuğa vasi tayini konusunda gereğinin değerlendirilmesi hususunda durumun Salihli Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarına" şeklinde ifadelere yer verilerek, Umut'un velayetin taraflara verilmesine yer olmadığına derken aynı zamanda TMK.m348 gereğince velayetin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

    Ortak çocukların dava tarihinden itibaren baba yanında kaldıkları gözetilerek ve Dairemiz kararıyla velayetin babaya bırakılmasına karar verildiği dikkate alındığında davalı erkeğin çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile Dairemizce HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği nafakaların kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan sebeplerle, davacı kadının velayete, davalı erkeğin velayet, kadın için hükmedilen tedbir nafakası ile çocuklar için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile bu hususlar hakkında HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereği Dairemizce yeniden hüküm tesisine, davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereği esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Tarafların velayete yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile Ergani 1....

    Davacı vekili, velayet kararının kaldırılarak velayetin anneye verilmesi, çocuklar lehine iştirak nafakasına hükmedilmesi, davanın kabulüne karar verilmesine rağmen vekalet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı istinafa cevap vermemiştir. Velayet kamu düzenine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesinde, çocukların üstün yararı, ana ve babanın isteklerinden önce gelir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12, Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri, iç hukuk bakımından idrak çağında olduğu kabul edilen çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşüne gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Çocuğun fikri, bedeni ve ahlaki gelişimindeki yüksek yararı gerektirdiği takdirde, açıkladığı görüşünün aksine karar verilmesi de mümkün olup; bunun haklı gerekçelerinin kararda gösterilmesi gerekir....

    UYAP Entegrasyonu