Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İle belirlenen aylık 400,00- TL katılım nafakasının birleşen dava tarihi olan 25.09.2019 tarihinden geçerli olmak üzere aylık 600,00- TL arttırılarak aylık 1.000,00- TL katılım nafakası olarak devamına ve bu nafakanın takip eden yıllarda TÜİK tarafından belirlenen yıllık ÜFE oranında memur maaş zammı oranından fazla olmamak koşulu ile arttırılmasına fazla istemin reddine "karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

Eldeki bu davada velayet kendisinde bulunan anne tarafından açılan müşterek çocuk için istenilen iştirak nafakasına ilişkindir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzeninden olup tarafların tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Bu nedenle velayetin değiştirilmesi davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

TMK 350. maddesinin birinci fıkrasına göre velayetin kaldırılması hâlinde bile ana ve babanın çocuklarının bakım ve eğitim giderlerini karşılama yükümlülükleri devam eder.Ana babanın bakım yükümlülüğünün doğal sonucu olan iştirak nafakası, çocuğun korunmasına yönelik olup, kamu düzenine ilişkindir ve hâkim talep bulunmasa dahi kendiliğinden iştirak nafakasına hükmedebilecektir. Kamu düzenine ilişkin olan velayetin değiştirilmesine konu davada asıl talebin ferîsi niteliğindeki iştirak nafakası talebinin bağımsız bir dava olduğunu kabul etmek usul ekonomisine aykırılık teşkil eder, bu nedenle de ayrı harç alınmaz. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Dava, katılım nafakasının arttırılmasına istemine ilişkindir. Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; TMK'nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Katılım nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet - İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * velayetin babaya verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiş bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14.11.2007...

    Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı vekili verilen kararı; 17 yaşında olan ve kendisini ifade etme olgunluğuna ulaşan müşterek çocuğun beyanlarının dikkate alınmamasının hukuka, hakkaniyete ve vicdana uygun düşmeyeceğini belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup 27/10/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle;ilk derece mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin davayı Aile Hukuku konusu olarak değil bir Borçlar Hukuk problemi gibi yorumladığını ,iştirak ve yoksulluk nafakası terimlerinin dahi karıştırıldığını ,gerekçeli karara dayanak yapılan 07.10.1998 tarihli HGK gereğince iştirak nafakası talebinin iyiniyetli olmadığının gerekçe gösterildiğini, delillerin yanlış değerlendirildiğini bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; anlaşmalı boşanma sonrasında açılan katılım nafakası istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında duruşma açılmasına gerek görülmeksizin, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 353- 355) inceleme sonucunda; Asıl dava, velayet kendisinde bulunmayan anne tarafından açılan velayetin değiştirilmesi ( TMK 349 ), karşı dava ise velayet kendisinde bulunan baba tarafından açılan iştirak nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile kararın kesinleşmesinden itibaren aylık 400 TL iştirak nafakasının davacı-davalı anneden alınarak davalı-davacı babaya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Asıl dava bakımından yapılan istinaf incelemesinde; Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

    Tüm bu maddeler doğrultusunda mahkemece iştirak nafakası miktarı belirlenirken; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları göz önünde bulundurulmalıdır....

    değerlendirildikten sonra velayet konusunda yeniden bir karar verilmesi gerekmiştir....

    UYAP Entegrasyonu