Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....
Mahkemenin yukarıda belirtilen kabul gerekçesi; pisikolog, pedogog ve sosyal hizmet uzmanınca birlikte düzenlenen 21.07.2022 tarihli rapor içeriğine, idrak çağında olmasa da çocuğun uzman görüşmesi sırasındaki anneye olan özlem dolu olumlu davranışlarına, yaşı nedeni ile halen anne bakım ve ilgisine olan ihtiyacına, davalı babanın evlilik kararı alan anne hakkındaki görüş ve beyanlarına, çocuğun anne ile görüşmesine ket vuran ve boşanma sebebini çocuk üzerinden devam ettiren davranışlarına, annenin velayet hakkını kullanamayacağına ilişkin iddiaların ispat edilememesine ve uzmanların velayetin anneye verilmesinin çocuğun üstün yararına olacağına ilişkin görüşlerine uygun olup, anılan tüm bu sebeplerle mahkemece, velayetin değiştirilip anneye verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, velayetin, değişen durumlara göre tekrar dava açılıp değiştirilmesinde yasal olarak hiç bir engel bulunmadığı da gözetilerek, çocuğun bu aşamada anne yanında kalmasının üstün yararına olacağı kanaatine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararıdır" (....m.1; TMK m.339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....
Hukuk Dairesi'nin 23.11.2016 tarih 2015/21543 esas 2016/15155 karar sayılı kararı) Türk Medeni Kanununun 183. maddesinde " Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması halinde hakim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." hükmü, 349. maddesinde ise "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir." hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; Taraflar 05/12.2014 tarihinde kesinleşen ilam ile boşanmışlardır. Boşanma ilamı ile müşterek çocuğun velayeti davalı babaya verilmiştir....
Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur. Hukuk Genel Kurulunun 14.06.2017 gün ve 2017/2- 1887 E., 2017/1196 K. sayılı kararında da velayet düzenlenmesinin kamu düzenine ilişkin olduğu, usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnasını oluşturduğu benimsenerek aynı ilkeye vurgu yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma kararı ile küçük 11.02.2002 doğmlu ... velayeti annesine bırakılmış, velayet hakkına sahip olan anne 2006 tarihinde vefat etmiş, bundan sonra ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/218 eses, 2011/1419 karar sayılı kararı ile küçük ... anneannesi davalı ... vasi olarak atanmıştır. Davacı, küçüğün babası olup, vesayet kararının kaldırılmasını ve velayetin kendisine verilmesini istemiştir. Küçük vesayet altında bulunduğuna göre vesayete ilişkin bu karar usulüne uygun biçimde kaldırılmadan, velayetin tevdiine ilişkin bu dava incelenemez....
Velayete ilişkin talep, aynı maddenin dördüncü fıkrası ve Türk Medeni Kanununun 336/2. maddesi uyarınca bir koruma tedbiri olarak, ayrı yaşama nedeniyle ortak çocukların velayetinin geçici olarak düzenlenmesine ilişkindir. Velayet talebiyle ilgili olarak mahkemece yapılacak iş; evliliğin hukuken devam ettiği göz önüne alınarak Türk Medeni Kanununun 197/4. ve 336/2. maddeleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak bir koruma tedbiri olarak çocukların velayetinin geçici olarak düzenlenmesinden ibarettir. Açıklanan husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 3-Davacı kadının tedbir nafakası davasının kabulüne karar verildiği halde kendisini vekille temsil ettiren, davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....
Aile Mahkemesi'nin 2018/599 esas 2018/739 karar sayılı ilâmı ile çocuk Berra Naz yararına baba aleyhine hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına, velayeti babaya verilen çocuk Berra Naz için dava tarihi 22/11/2019 tarihinden itibaren aylık 500,00- TL iştirak nafakasının davalı anneden alınarak davacı babaya ödenmesine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin velayetin değiştirilmesi yönündeki kararına annenin ihmal veya istismarı bulunmadığını belirterek itiraz ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Velayetin değiştirilmesi iştirak nafakası kaldırılması ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 183. ve 349.maddelerine göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatini gerektirmesi halinde velayet değiştirilebilir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. TMK'nın 183. maddesinde "Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, resen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır." şeklindeki düzenlemeye göre değişen koşullara göre velayetin değiştirilmesi mümkündür. Yine, TMK'nın 349. maddesinde; "Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velayetin kaldırılmasını gerektirmez....