AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/223 ESAS 2020/666 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetlerinin davalıya verildiğini, velayetin tarafına verilmesini ve çocuklar için 500'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır....
-TL iştirak nafakasının artırılarak aylık 600,00.-TL'ye çıkartılmasına, davacı babadan alınarak karşı davacı müvekkiline ödenmesine, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ile küçük Eylül Karadeniz'in velayetinin müvekkili anneye bırakılmasına, yargılama giderleriyle ücreti vekalete de karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; "Dava dilekçesi, karşı dava dilekçesi, taraf beyanları, müzekkere cevapları, SİR raporu, ile tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde: Eldeki dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir, karşı dava ise iştirak nafakası talebine ilişkindir. Taraflar Mahkememizin 29/11/2017 tarih ve 2016/26 esas, 2017/845 Karar sayılı kararı ile boşanmışlar, 06/02/2018 tarihinde kesinleşmiştir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2)....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1504 KARAR NO : 2021/63 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOZKIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2019/198 ESAS 2020/188 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....
Davacı, davasında velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak müşterek çocuklar yararına verilmiş bulunan iştirak nafakalarının kaldırılmasını da talep etmiş, mahkemece boşanma ilamı ile müşterek çocuklar yararına hükmedilen iştirak nafakalarının kaldırılması konusunda olumlu olumsuz bir hüküm kurulmamış ve bu konuda tarafların istinaf itirazı bulunmamakta ise de; velayetin değiştirilmesi asıl talep, iştirak nafakasının kaldırılması talebi de asıl talebin doğal sonucu olan feri bir taleptir. Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez....
GEREKÇE : Davacının talepleri velayetin değiştirilmesi, velayetin değiştirilmesinin eki niteliğindeki lehine iştirak nafakası verilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması, çocuğun 10/12/2015 tarihinden beri yanında olmasından dolayı bu tarihten itibaren ödediği iştirak nafakalarının istirdatına ilişkindir. Yargılama sırasında müşterek çocuk reşit olduğundan velayetin değiştirilmesi davası konusuz kaldığından mahkemece karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmuştur. Bu nedenle davalı tarafın davanın bu yönden reddine karar verilmesi yönündeki istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın velayetin değiştirilmesi talebinin ferisi niteliğinde olan iştirak nafakasına hükmedilmesi talebi de çocuğun reşit olması nedeniyle velayet değişikliği davası konusuz kaldığından konusuz kalmıştır....
Ayrıca; dava konusu çocuğun okulundan eğitim durumunun devamsızlık sürelerinin sorularak bu bilgilerin de uzman tarafından düzenlenecek raporda gözetilmesi gerekir. 2- Öte yandan, davacının dava dilekçesinde velayet değişikliği ile birlikte velayetin değiştirilmesi halinde iştirak nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini istediği, bunun yanında bu talebi kabul edilmez ise, çocuğun fiilen anne yanında yaşamaması dikkate alınarak çocuk lehine daha önce hükmedilmiş olan iştirak nafakasının kaldırılmasının ya da azaltılmasının talep edildiği görülmektedir. Dava dilekçesinden alınan başvurma harcı bu dilekçe içindeki tüm talepleri kapsar....
Diğer yandan; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; çocuk için takdir edilen aylık 1000.00 TL iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun olduğundan davalı vekilinin nafakanın miktarına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak dosya kapsamına göre yargılama sırasında çocuğun Ortaca İmam Hatip Devlet Yurdu'nda kaldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada velayetin değiştirilmesi kararı nedeniyle iştirak nafakasına hükmedildiğinden dosya kapsamına göre iştirak nafakasının velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuçlarını doğuracağı dikkate alınarak iştirak nafakasının başlangıç tarihinin velayet kararının kesinleşme tarihi olması gerekir iken mahkemece dava tarihinin esas alınması doğru bulunmamıştır....
Dosya kapsamına göre, müşterek çocuğun anne yanında kalmaya devam etmesinin ve velayetin annede bırakılmasının çocuğun gelişimini olumsuz etkileyeceği, bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı gibi, hemen meydana gelecek bir tehlikenin varlığı da ispat edilememiştir. Öte yandan görüşmek için baba tarafından alınan ortak çocuk velayet annede olmasına rağmen görüşme süresi sonunda anneye teslim edilmemiştir. Baba hakkında çocuk kaçırma eylemi nedeni ile derdest ceza davası bulunduğu ve sosyal inceleme raporu içeriğine göre, çocuğun anne ile görüşmesine izin verilmediği, çocuğun anne özlemi çektiği, çocuğun yaşı nedeniyle anne sevgisine ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda velayetin değiştirilmesi talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru bulunmamıştır....
gerekçesi ile; "-Davanın KABULÜ ile müşterek çocuklar SEYİDHAN ve YUSUF BARAN'ın velayetinin davalı babadan alınarak, davacı anneye verilmesine, -Müşterek çocuklar SEYİDHAN ve YUSUF BARAN ile davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine, -Müşterek çocuklar SEYİDHAN ve YUSUF BARAN İçin ayrı ayrı aylık 750 'şer TL tedbir ve katılım nafakası takdirine, davalı babadan alınarak davacı anneye verilmesine, -Davalının ortak velayet talebinin REDDİNE, Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; ortak velayet talebinin kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir....