Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, 15.10.2009 doğumlu müşterek çocuk Servet Can Baybars'ın babada bulunan velayetinin değiştirilerek davacı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen küçük ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına kararın kesinleşmesinden itibaren aylık ıslah tarihi olan 12.04.2022 tarihinden itibaren aylık 1.000 TL iştirak nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı verilen kararı; velayetin değiştirilmesi koşulları oluşmadığı halde, çeşitli iftiralarla tarafı karalanarak velayetin anneye verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar....
Davalı baba duruşmada çocuklara bakamadığını bu nedenle velayet kendisinde olmasına rağmen çocukların fiilen anne yanında kaldıklarını ikrar etmiştir. O halde verilen velayet kararında bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından erkeğin velayete yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından tarafların iştirak nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. İştirak nafakası velayetin ferisi mahiyetinde olduğundan velayet kararı kesinleşmeden iştirak nafakasından bahsedilemez. Bu itibarla iştirak nafakası velayet kararının kesinleşmesinden itibaren işlemeye başlar. Bu hususta verilen karar isabetli olup davacı vekilinin nafakanın başlangıç tarihine yönelen istinafı reddedilmiştir....
İstinaf incelemesine konu dava velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi halinde davacı tarafça iştirak nafakası talepli dava olmakla davacı tarafın iddiaları yargılamaya tabi olduğundan ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile hükmedilen nafakaya ilişkin icra takibinin durdurulması bu aşamada mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca velayet düzenlemesi yapılırken çocuğun beyanına da değer verilmesi gerekmektedir. Velayete konu müşterek çocuk ... 21.11.2000 doğumlu olup idrak çağındadır. Velayetin değiştirilmesini isteyen davacı babanın, velayet görevini yerine getiremeyeceğine veya ihmal edeceğine dair bir delil bulunmadığına göre, küçüğün baba ile birlikte yaşama yönündeki görüşüne değer verilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar 26.05.2010 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla boşanmışlar, velayet davalı anneye verilmiş, davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davalı annenin çocuğa karşı velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine ve davacı babanın müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellediğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir. Velayet sahibi annenin yeniden evlenmesi,ve eşinin sabıka kaydının bulunması tek başına velayetin değiştirilmesini gerektirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Taraflar ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 09.09.2011 tarihinde kesinleşen boşanma ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmışlar, anlaşma uyarınca velayet davacı babaya verilmiş, davalı anne ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki düzenlenmiştir. Davalı babanın çocuğa karşı velayet görevini savsakladığına, gereken ilgiyi göstermediğine ve davacı annenin müşterek çocukla kişisel ilişkisini engellediğine ilişkin dosya kapsamında yeterli delil bulunmamaktadır. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule yeterlilikte değildir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, 2013 doğumlu Tuğra Yıldız'ın annede bulunan velayetinin değiştirilerek babaya verilmesine, anne ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, İzmir 17 Aile Mahkemesinin 2017/775 Esas, 2018/144 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının velayetin değiştirilmesi nedeniyle kaldırılmasına, müşterek çocuk yararına aylık 850 TL tedbir, kararın kesinleştiği tarihten itibaren aynı miktarda iştirak nafakasına hükmolunmuştur. Davalı vekili verilen kararı; alınan raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığını, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluşmadığını, çocuğun üstün menfaatinin gözetilmediğini belirterek istinaf etmiş, "verilen kararı kabul etmiyoruz" şeklindeki beyanlarından, nafaka hükümlerini de istinaf ettikleri sonucu çıkartılmıştır. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m. 348). Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m. 183,349,351/1). Öyle ise; kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...İlgili raporda müşterek çocuğun babasını ve annesini çok sevdiğini, babasını sık sık görmek istediğini, fakat annesinin yanında çok mutlu olduğunu, annesi ile yaşamak istediğini ifade ettiği, velayet ve kişisel ilişki hakkının kurulmasında aslolanın küçüğün yararı ilkesi nazara alındığında küçüğün bakım, koruma, barınma, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması yönünde anne T3 psiko-sosyal, ahlaki, kültürel ve ekonomik düzeyinin yeterli olduğu, duygularını rahatlıkla ve net bir şekilde ifade eden Yiğit Efe'nin annesinin yanında mutlu olduğu ve yaşamak istediği ortaya konulmuştur. Alınan sosyal inceleme raporu ve dosya kapsamına göre küçüğün velayetinin annede kalmasının uygun olacağı, velayet değişikliğini gerektirir sebeplerin ispatlanmadığı..."gerekçesi ile; "Davacının velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davalarının ayrı ayrı REDDİNE," karar verilmiştir....
(HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir....