"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 28.04.2015 gün ve 23279-8635 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Davacı, davalı annede bulunan velayet hakkının anneden alınarak kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece talebi kabul edilmiştir. Hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce "anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK.md.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK.md.183.349)....
Mahkemece verilen 14.04.2015 tarihli karar taraflarca temyiz edilmiş, Dairemizin 03.02.2016 gün 2016/385 esas, 2016/1765 karar sayılı ilamı ile; hükmün olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi ve dava sırasında baba yanında bulunan ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönlerinden bozulmasına karar verilmiş ve fakat 03.02.2016 tarihli Yargıtay ilamının 2. bendinde yer alan bozma sebebine göre kişisel ilişki ve iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekirken, sehven kişisel ilişki yönünden de bozulmasına ve mahkemece takdir edilen iştirak nafakasının da onanmasına karar verilmiştir....
Kural olarak; iştirak nafakası velayetin eylemli olarak kullanılmasına bağlı bir alacak olup, velayet hakkını eylemli olarak kullanmayan ana veya baba diğerinden hükmedilen iştirak nafakasını isteyemez. Somut olayda, davalı taraf, müşterek çocuk Deniz'in velayetinin annesinde olmasına karşın, fiiilen kendisi ile yaşadığını ve velayetin değiştirilmesi davası açtığını iddia etmektedir. O halde mahkemece, müşterek çocuk Deniz yönünden, taraf tanıkları dinlenerek, müşerek çocuk Deniz'in hangi tarihten itibaren, fiilen kimin yanında kaldığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir. Bununla birlikte, yine hüküm fıkrasının 4. bendinde, kendisini vekil ile temsil ettirmemiş olan davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmiş olması da doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinde velayetin değiştirilmesi davası açtığı, velayetlerin babaya verilmesini istediği, davalının davayı kabulü üzerine velayetlerin babaya verildiği, çocukların her biri için hükmedilen aylık 200'er TL iştirak nafakalarının kaldırıldığı, davacının bu kez Bodrum Aile Mahkemesinin 2014/355 Esas, 2015/662 Karar sayılı dava dosyasında açtığı terditli davada öncelikle velayetin değiştirilerek kendisine verilmesi, bu talebi kabul edilmediği takdirde ise müşterek çocuklar ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini istediği, davacının velayetin değiştirilmesine ilişkin talebinin reddedildiği, ancak kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine karar verilerek, verilen kararın Yargıtay 3....
ve iştirak nafakasının kaldırılması taleplerinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 23.03.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı anneye verilmiştir. Bu dava ise, 18.11.2015 tarihinde açılmıştır. Anlaşmalı boşanma davasından sonra davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi annenin kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Ortak çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olup, annesinin yanında kalmasına engel teşkil edecek bedeni, fikri ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi durumun da tespit edilmemesi dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....
Davacı değiştirme isteğini;davalı babanın çocuğun velayeti kendisinde olmasına rağmen,çocuğun bu dönemde fiilen hafta içi çalışma günlerinde kendisine bırakılmak ve sadece hafta sonlarında davalı babası tarafından alınmak suretiylee velayet görevinin davalı tarafından eylemli olarak yerine getirilmemiş olmasına;velayetin düzenlenmesinde,çocuğun yaşının küçüklüğü ve yetişme çağında olması nedeniyle,annelik kimliğinin gelişimi için,velayetin anneye verilmesinin çocuğun menfaatine olacağı iddiasına dayandırmıştır. TMK.nun 183,349,351/1.maddeleri birlikte değerlendirildiğinde;koşulların değişmesi ve çocuğun menfaatinin gerektirmesi halinde,velayet sahibinin değiştirilmesi mümkündür....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : 2018/966 ESAS 2020/453 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İştirak Nafakası - Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir....
Velayetin değiştirilmesi davasında; Dosya içine alınan sosyal inceleme raporları, babanın velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun baba ile kalmak istemesi nazara alınarak velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....