Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlâk sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Başka bir anlatımla, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayet düzenlemesine yönelik istemler incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....
verilmesine ve müşterek çocuk için aylık 700,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesine, TEFE oranında arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2021 NUMARASI : 2020/327 ESAS 2021/352 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, çocukların velayetinin anneye verildiğini, çocuklardan Kaşif Baran'ın müvekkili ile kişisel ilişki kurduğu zamanlarda annenin yanına dönmek istemediğini, sebep olarak da annesinin Ömer isimli bir şahısla gayri birliktelik yaşadığı ve bu şahsın kendisine şiddet uyguladığı gerekçesini öne sürdüğünü belirterek velayeti boşanma ile anneye verilen müşterek çocuklar Nazlı Can ve Kaşif Baran'ın velayetlerinin davacıya verilmesine ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını talep etmiştir....
Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Velayete ilişkin kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır....
Madde uyarınca anne ve baba evli değil ise velayet anneye aittir. Velayeti yasal olarak annede olan çocuğun velayetinin değiştirilerek babaya verilmesi için belli koşulların varlığı aranacaktır. Sosyal Çalışmacı tarafından tanzim edilen 08/06/2021 tarihli Sosyal İnceleme Raporu'nda, küçüğün anne ilgi ve bakımına ihtiyaç duyacak yaşta olduğu, çocuğun üstün yararı gereği velayetinin anneye verilmesi yönünde tespit yapılmıştır. Velayetin değiştirilmesi için velayet hakkına sahip tarafın bakım ve gözetim görevini yerine getirmemesi, ihmal etmesi gerekmektedir. Konu kamu düzenine ilişkin olup verilecek kararda tarafların analık babalık duygularından önce çocuğun menfaati, bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır. Yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay uygulamasına göre velinin velayet hakkını ihmal ettiği, bakım ve gözetim sorumluluğunu yerine getirmediği, çocuğa karşı yükümlülüklerinin savsaklandığı kanıtlanamamış ise davanın reddi gerekmektedir....
Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti babaya bırakılan ortak çocukların velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı anne tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden müşterek çocuk ...'ün yargılama sırasında ...'taki çocukevinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunun sonucu olarak, annenin açtığı dava sonucu velayetin değiştirilmesi kararıyla birlikte hükmedilen iştirak nafakasının başlangıcının da, velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesi olarak kabul edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki "velayetin değiştirilmesi" ve "iştirak nafakasının arttırılması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı (koca)'nın velayetin değiştirilmesi talebine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı (koca)'nın nafaka artırımı ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; İştirak nafakasının hükümle yapılan aylık arttırımının bir yıllık tutarı toplam 600 TL. olup, temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından (HUMK.md.438/1); kesin niteliktedir....
Dava, velayeti davacı annede bulunan müşterek çocuk için iştirak nafakası davasıdır. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2017/516 ESAS, 2020/598 KARAR DAVA KONUSU : NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde, tarafların boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuk için aylık 650,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davalının nafaka borcunun ödemediğini, haciz yoluyla alabildiklerini, çocuğun masraflarının arttığını belirterek, 650,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000 TL'ye yükseltilmesine ve ÜFE oranında artış uygulamasına karar verilmesini talep etmiştir....