Kimlik numaralı Merve DURMUŞ için ayrı ayrı aylık 500,00- TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere İŞTİRAK NAFAKASI olarak davacı babadan alınarak çocuklara velayeten davalı anneye verilmesine, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00- TL TEDBİR NAFAKASININ davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakasının YOKSULLUK NAFAKASI olarak devamına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; kusur belirlemesi, velayet, aleyhine hükmedilen nafakalar, manevi tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....
Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalı babanın fiilen velayet görevini yerine getirmediği, çocuğun dava açılmadan önce ve dava sırasında davacı anne yanında bulunduğu, denetime elverişli sosyal inceleme raporu kapsamı ve çocuğun velayete ilişkin görüş ve tercihi kapsamında velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun ispatlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 28/12/2021 NUMARASI : 2021/93 ESAS, 2021/630 KARAR DAVA KONUSU : YOKSULLUK NAFAKASININ ARTTIRILMASI KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafların Bolu Aile Mahkemesinin 2005/108 E. 2007/386 K. sayılı kararı ile boşanmaları sonucunda davacı lehine aylık 150,TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, taraflar arasındaki boşanma kararının üzerinden 14 yıl geçtiğini, bu nafaka miktarında herhangi bir artış olmadığını, davacının bu şartlar altında boşanma davasında hükmedilen nafaka ile geçinemediğini, 2007 yılında hükmedilen nafakanın günün ekonomik koşulları ve davacının ihtiyaçlarının artması sonucu yetersiz kaldığını...
Aile Mahkemesinin 2012/176 Esas, 2012/1174 Karar sayılı kararı ile küçüğün velayetinin değiştirilerek babaya verildiğini, çocuk baba yanında velayet hakkının kötüye kullanılmasından dolayı davacı annenin Edirne Aile Mahkemesinin 2017/425 Esas sayılı dosyasında velayetin değiştirilmesi davası açtığını, netice de 2019/2015 Esas, 2019/501 Karar sayılı kararı ile velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verildiğini, bu davada istinaf yoluna başvurulduğunu, velayetin değiştirilmesi yönünden istinaf talebinin reddedildiğini, temyiz aşamasında olduğunu belirterek davacı anne yanında bulunan Tuana için dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, Edirne Aile Mahkemesinin 2019/215 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmesinden sonra verilen nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, nafakanın dava tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizleriyle birlikte tahsiline ve her yıl enflasyon oranında artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun düzenlenmesi gerekir. Mahkeme tarafından tefhim edilen kısa karar ile ''davacı erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 200 tedbir-yoksulluk müşterek çocuk için 150 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında ''asıl davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, velayetin anneye bırakılmasına ve babayla kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir....
Şartların değişmesi halinde her zaman velayetin değiştirilmesi yeniden dava edilebilir. Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Olmadığı Takdirde Kişisel İlişkinin :Artırılması-İştirak ve Yoksulluk Nafakalarının Kaldırılması :veya Azaltılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı baba kişisel ilişkinin genişletilmesi talebinin reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın...
Dosya kapsamında alınan raporlar, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, annenin yeni eşinin çocuğa karşı olumsuz bir davranışının bulunmaması, kurulu düzeni, tanık beyanları dikkate alındığında annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği gibi sadece evlenmiş olmasının velayetin değiştirilmesini gerektirmeyeceği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince birleşen dava yönünden verilen red kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından erkeğin birleşen davaya yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; velayetin değiştirilmesi davasının reddine, iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir. Davacı vekili verilen kararı; 17 yaşında olan ve kendisini ifade etme olgunluğuna ulaşan müşterek çocuğun beyanlarının dikkate alınmamasının hukuka, hakkaniyete ve vicdana uygun düşmeyeceğini belirterek istinaf etmiş, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK'nın 339- 347. maddeleri uyarınca velâyet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. Taraflar 2012 yılında anlaşmalı olarak boşanmışlardır. 2007 doğumlu müşterek çocuğun velayeti tarafların anlaşması doğrultusunda anneye verilmiştir. Karar kesinleşmiştir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Taraflar Manisa 2. Aile Mahkemesinin 2012/656 Esas - 2012/691 Karar sayılı ilam ile TMK 166/3 maddesi gereğince boşandıkları, velayetin anneye verildiği, 150,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiği, kararın 05/12/2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür....