Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, davacı aleynine velayetin değiştirilmesi davası açtığını, talep edilen nafakanın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile,müşterek çocuk ...n için dava tarihinden itibaren aylık 1.250 TL'lik iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakası istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm ,davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-TMK 'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin,çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davacının kötüniyetli olduğunu, velayetin babada bulunduğu dönemde annenin çocuğun giderlerine katılmadığını, buna rağmen davalının çocuğun ekonomik sıkıntıya düşmesi sebebiyle son iki ay dışında çocuğun servis ücretini ödediğini, ayrıca yeme içme, kıyafet, kırtasiye, kişisel bakım ürünleri, tatil, doğum günü vs. tüm ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini, davalının halen iş aradığını, çalışmadığını, davacının ise velayet değişikliği dava dosyasındaki açıklamalarına göre kendisi ve eşinin maddi durumunun çok iyi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakanın her yıl TÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, 29/04/2022 tarihli "Tavzih Kararı" ile nafakanın başlangıç tarihinin, dava tarihi olduğu belirtilmiştir....

    Katılım nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur.Ancak, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir. Tarafların Denizli 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen iştirak nafakası artırımı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davada, davalı babanın ödediği aylık 350,00 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamadığı yetersiz kaldığı ileri sürülerek, nafakanın 1.500,00 TL'ye çıkarılması talep edilmiş; mahkemece; davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; 50,00 TL artırımla nafakanın aylık 400,00 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır....

      Davalı davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası talebinin fahiş miktarda olduğunu, kısmi olarak kabul ettiklerini, karşı tarafın iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyete uygun 3.000,00 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, Yargıtay kararları uyarınca TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle yıllık artırıma tabi tutulması yönünde hüküm altına alınmasını, talebin geri kalan kısmının ise reddini talep ettiklerini belirterek velayet talepleri yönünden ortak velayetin kaldırılarak velayetin müvekkiline verilmesine, iştirak nafakasının 3.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya dair kısmının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Dosya kapsamında alınan PDR raporu, çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, kurulu düzeni, tanık beyanları dikkate alındığında annenin velayet görevini istismarı, ihmali olmadığı, velayet görevini yerine getirdiği, TMK'nın 183, 349 ve 351/1. maddelerinde düzenlenen velayetin değiştirilmesini gerektirir yasal şartların bulunmadığı sonucuna varıldığından, ilk derece mahkemesince verilen red kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacı birleşen dosya davalısı erkeğin asıl davaya yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbiren velayet ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca açılan bağımsız tedbir nafakasına ilişkin olup, mahkemece kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davacının nafakanın miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md.1; TMK.md.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md, 4/...

        Baba, velayetin değiştirilmesine ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiş olup, velayet değişikliğinde velayetin fer'isi olan iştirak nafakasının kendilinden kalkacağı, bu nedenle velayet davasından bağımsız bir talep ve dava olmadığı bu halde mahkemece iştirak nafakası yönünden kabul ve ret göz önüne alınarak taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu değerlendirilmekle, iştirak nafakası yönünden erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak davacı erkeğin velayet degişikliğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine şahsi ilişki ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, sağlık durumu, eğitim ve sağlık gideri dışında da bakım masrafı olduğu yine velayet görevini yerine getiren annenin de katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen iştirak nafakası miktarı yüksektir. Nafaka davalarında dava tarihinden itibaren nafakaya hükmedileceği içtihatlarla sabittir. Bu haliyle mahkemenin dava tarihinden itibaren nafakaya hükmetmesi usul, yasa, içtihatlar ve dosya kapsamına uygundur....

        Tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları, sağlık durumu, eğitim ve sağlık gideri dışında da bakım masrafı olduğu yine velayet görevini yerine getiren annenin de katkısı dikkate alındığında ilk derece mahkemesince belirlenen iştirak nafakası miktarı yüksektir. Nafaka davalarında dava tarihinden itibaren nafakaya hükmedileceği içtihatlarla sabittir. Bu haliyle mahkemenin dava tarihinden itibaren nafakaya hükmetmesi usul, yasa, içtihatlar ve dosya kapsamına uygundur....

        UYAP Entegrasyonu