WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. * Anne ve babanın, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir. (TMK.md.348) Toplanan deliller yukarıda açıklanan şekilde bir durumun varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar.(TMK.md.183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılması bozmayı gerektirir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden duruşma yapılmasını gerektirmez....

    Diğer taraftan nafaka belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Nafaka takdir edilirken tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçları gözönünde bulundurulmalıdır. Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden; taraflar arasındaki iştirak nafakasının arttırımı davasında 16.01.2007 tarihli kararla müşterek çocuk lehine aylık 200 TL iştirak nafakasına ve nafakanın her yıl ... oranında artırılarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, nafakanın her yıl ... oranında otomatik olarak artırılmasının, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yeterli olup olmadığı ve dolayısıyla nafakanın yeniden belirlenmesinin gerekip gerekmediği hususundadır....

      Diğer yandan; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alındığında; çocuk için takdir edilen aylık 1000.00 TL iştirak nafakası miktarı hakkaniyete uygun olduğundan davalı vekilinin nafakanın miktarına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak dosya kapsamına göre yargılama sırasında çocuğun Ortaca İmam Hatip Devlet Yurdu'nda kaldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada velayetin değiştirilmesi kararı nedeniyle iştirak nafakasına hükmedildiğinden dosya kapsamına göre iştirak nafakasının velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşmesiyle hüküm ve sonuçlarını doğuracağı dikkate alınarak iştirak nafakasının başlangıç tarihinin velayet kararının kesinleşme tarihi olması gerekir iken mahkemece dava tarihinin esas alınması doğru bulunmamıştır....

      Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyası ile velayetin kaldırılması davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, vasi olarak atanan Kemal Şahin tarafından açılan velayetin kaldırılması dosyasının Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 Esas sayılı dosyasıyla birleştirildiğini, küçüklerin halen velayet altında olmalarına rağmen mahkemece küçükler hakkında herhangi bir sosyal inceleme raporu alınmadan, Konya 2. Aile Mahkemesi'nin 2020/180 E. sayılı dosyasının kararı beklenilmeden çocukların vesayet altına alındığını, şu anda çocukların hem velayet hem de vesayet altında bulunduklarını, Münevver Şahin'in vasi Kemal Şahin'in silahıyla öldürüldüğünü, vasi hakkında kasten adam öldürmeyi azmettirme suçundan dolayı soruşturmanın devam ettiğini, velayet hakkının öncelikli olduğunu, küçüklerin üzerindeki velayetin kaldırılmadan vesayet altına alınmasının hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın icrasının mümkün olmadığını ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi, Nafakanın Kaldırılması,Nafaka Miktarının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacının delil listesinde yer alan ve incelenmesine gerek görülen Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/16544 nolu soruşturma dosyasının dava dosyası içine konulduktan sonra temyiz incelemesine gönderilmek üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi.16.06.2010(Çrş)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERGANİ ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2015 NUMARASI : 2014/1130-2015/375 Uyuşmazlık; velayetin değiştirilmesi, kişisel ilişki tesisi ve nafakanın kaldırılması talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası hükmedilmesi talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır....

          ın vasi olarak atanmasına karar verildiği; anne Selda'nın ise Denizli 3.Aile Mahkemesi'nin 2013/865 esas sayılı dosyası ile velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup sağ olan annenin velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşıldığından, öncelikle bu davada, annenin velayet görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceğinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmesi gerekir....

            nin velayet sahibi olan babanın kısıtlanması ve daha önce de annenin ölmesi üzerine çocuklara vasi tayin edilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesince İhbarda bulunulmuştur. Velayet sahibi babanın kısıtlanması ile velayet kendiliğinden sona ermez. Koşullar mevcutsa velayetin kaldırılmasına, uygun değilse ancak o zaman küçüğe vasi atanması yoluna gidilebilir. Mahkemece öncelikle kısıtlanan babaya velayetin verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Bunu inceleme görevi Aile Mahkemesine, Aile Mahkemesinin bulunmadığı yerlerde Aile Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. Velayetin babaya verilmesinde sakınca bulunan hallerin saptanması halinde ise Aile Mahkemesi çocuğun vesayet altına alınması konusunda Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunacaktır. Bu durumda uyuşmazlığın Aile Mahkemesi sıfatıyla İnebolu Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....

              nin de kısıtlanması nedeniyle velayetin kaldırılması isteminden kaynaklanmaktadır. Sulh Hukuk Mahkemesince, vasi tayini istenilen Esra ve ...'nin 18 yaşından küçük olduğu, annesinin vefatı ve babasının kısıtlanması nedeniyle velayetinin boşta kaldığı, velayetin aile mahkemesi tarafından düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle ihbarda bulunmak suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, kısıtlanan kişinin hakları kullanma ehliyetinden yani fiil ehliyetinden mahrum kaldığı, küçüğün vesayet altına alınacağı, bu durumda görevli mahkemenin Sulh Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir. Küçük Esra ve ...'nin velayet sahibi olan babanın kısıtlanması ve daha önce de annenin ölmesi üzerine çocuklara vasi tayin edilmesi için Asliye Hukuk Mahkemesince İhbarda bulunulmuştur. Velayet sahibi babanın kısıtlanması ile velayet kendiliğinden sona ermez....

                UYAP Entegrasyonu