Dosya kapsamına göre, alınan sosyal inceleme raporu, müşterek çocuğun görüşü, dinlenen tanıklara göre, dava dilekçesinde ileri sürülen çocuğun menfaati aleyhine olan iddiaların dosya kapsamı ile kanıtlandığı, müşterek çocuğun ortamının değiştirilmesinin kendi üstün yararına olduğu, velayetin değiştirilmesi isteminin kabulüne ilişkin yeterli ve inandırıcı delil bulunduğundan mahkemece delillerin takdirinde isabetsizlik olmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin haklı bulunmayan istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....
Urla Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/68 Esas, 2018/59 Karar sayılı ilamıyla TMK'nın 166/3. maddesi kapsamında 02/02/2018 tarihinde boşandıkları, 31/07/2013 doğumlu ortak çocukları Rüzgar'ın velayetinin davalı anneye verildiği, baba ile haftanın 4 günü olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu anlaşılmaktadır. 1- Velayetin değiştirilmesi davası, velayet kendisinde bulunan veya velayet kendisine verilen verilen tarafın durumunun değişmesi ve sonradan ortaya çıkan çeşitli nedenlerden ötürü velayet sahibi anne ya da babanın velayet hakkını gereği gibi kullanamaması ile çocuğun menfaatinin gerektirdiği durumlarda açılan bir davadır. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır....
Somut olayda; Vakfıkebir Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/117 Esas, 2022/512 Karar sayılı 21/04/2022 tarihli kararı ile velayetin kaldırılması talep edilen küçüklere davacı kayyım olarak atanmış olup, davacı ile küçükler arasında menfaat çatışması olduğundan, küçüklere davanın tarafları dışında bir temsil kayyımı atanması sağlanarak yargılamaya devamla hüküm kurulması gerekirken, usule aykırı atanan kayyım ile yargılama yapılmış olması usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca velâyet kamu düzenine ilişkin olup, resen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı velayetin değiştirilmesi talebinin yanında çocuk hakkındaki koruma kararının kaldırılmasını da talep etmiştir. Velayetin değiştirilmesi davasında husumet çocuğun yasal temsilcisine (veli yada vasi), koruma kararının kaldırılmasında ise çocuğun yasal temsilcisi ile birlikte ... ve ... Politikalar İl Müdürlüğüne karşı yöneltilmesi gerekir. Bu durumda duruşma açılmak suretiyle çocuğun yasal temsilcisi davaya dahil edilip, davalı olarak gösterilen ... ve Sosyal ......
İSTİNAF NEDENLERİ : Kayyım kararı özetle, küçüğün babası olabilecek kişiler araştırılmadan, küçükle babası arasında soybağı kurulması sağlanmadan karar verilmiş olmasının çocuğun üstün yararı ile usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, velayetin kaldırılması kararı yönünden kararın kaldırılması talepli olarak istinaf etmiştir. Davacı kurum vekili istinafa cevap dilekçesi sunarak, başvurunun reddini istemiştir. Davalı anne tarafından, istinaf başvurusuna cevap verilmemiştir. GEREKÇE: Dava, velayetin kaldırılmasına, küçüğün evlat edinilmesi sırasında ana babasının rızasının aranmamasına, ilişkindir. Ana ve baba evli değilse velayet anaya aittir. (TMK m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa hakim çocuğun menfaatine göre vasi atar veya velayeti babaya verir....
atanmasına ilişkin yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, dosyanın esası incelenmeksizin 6100 sayılı HMK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili kararın tamamına yönelik süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 183. ve 349.maddelerine göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatini gerektirmesi halinde velayet değiştirilebilir. Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1.343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur....
Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, idrak çağındaki çocukların dinlenmesi sonucu oluşturulan SİR raporunda velayetin anneden alınarak davacı babaya verilmesini gerektirir bir durumun bulunmadığı, ilk derece mahkemesinin velayetin değişimi ile ilgili olarak verdiği kararında, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, müşterek çocuğun yaşı itibari ile idrak çağında olup, anne yanında kalmak istediğini beyan ettiği, bilirkişi raporunda velayetin anne yanında kalmasının uygun olduğunun değerlendirildiği, raporun usul ve yasaya uygun olduğu, yeniden rapor alınmasını yahut rapora itibar edilmemesini gerektiren bir husus bulunmadığı, velayet düzenlemesinde aslolan çocukların üstün yararı olup, buna göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır....
Velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsadığından (TMK.337- 340- 342- 346), velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, velayetin değiştirilmesi, kabul edilmediği takdirde kişisel ilişkinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi: ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK md. 348). Velâyete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi, velâyetin kaldırılmasını gerektirmez. Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velâyet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velâyet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir (TMK md.349). Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanlığının yerleşik kararlarında da belirtildiği ve Dairemizce de aynen benimsendiği üzere; “Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....