Aile Mahkemesinin 21.05.2015 tarihli kararı ile davalının baskı ve tehdidi ile davacının cehaleti sonucu yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırıldığını, davacının ortopedik engelinin bulunduğunu, iki çocuğun öğrenci olduğunu, diğer iki çocuğun da dudak ve damak yırtıkları nedeni ile devamlı operasyon geçirdiklerini, davacının geliri olmadığını belirterek davacı lehine aylık 600 TL yoksulluk ve müşterek dört çocuk için aylık 350'şer TL iştirak nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; yeniden evlendiğini, kredi borçları olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, yoksulluk nafakası talebinin reddine ve Asiye için 200 TL, ... ve .. için 160'ar TL iştirak nafakası takdir edilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından, yoksulluk nafakası ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı dava dilekçesinde; davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinde de bulunmuştur. Bu talep bağımsız dava niteliğinde olup, ayrıca nispi harca tabidir. Davacı tarafından yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...İlgili raporda müşterek çocuğun babasını ve annesini çok sevdiğini, babasını sık sık görmek istediğini, fakat annesinin yanında çok mutlu olduğunu, annesi ile yaşamak istediğini ifade ettiği, velayet ve kişisel ilişki hakkının kurulmasında aslolanın küçüğün yararı ilkesi nazara alındığında küçüğün bakım, koruma, barınma, sağlık, eğitim gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması yönünde anne T3 psiko-sosyal, ahlaki, kültürel ve ekonomik düzeyinin yeterli olduğu, duygularını rahatlıkla ve net bir şekilde ifade eden Yiğit Efe'nin annesinin yanında mutlu olduğu ve yaşamak istediği ortaya konulmuştur. Alınan sosyal inceleme raporu ve dosya kapsamına göre küçüğün velayetinin annede kalmasının uygun olacağı, velayet değişikliğini gerektirir sebeplerin ispatlanmadığı..."gerekçesi ile; "Davacının velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasının kaldırılması davalarının ayrı ayrı REDDİNE," karar verilmiştir....
(HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesi'nce öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe veni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Velayete ilişkin davalar basit yargılama usulüne tabidir. Yetki meselesi kamu düzenine ilişkin değildir. Dolayısı ile ... 3.Aile Mahkemesi'nce yapılmış bir yetki itirazı olmadığı halde yetkisizlik karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3.Aile Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir....
Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı anne 18/07/2018 tarihinde müşterek çocuğun ortak velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi için dava açmış, bu davada çocuk için tedbir ve iştirak nafakasına da hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece velayetin değiştirilmesi davasının kabulüne karar verilerek çocuk için dava tarihinden itibaren davacı anne yararına iştirak nafakasına hükmedilmiş ise de; açıklandığı üzere velayetin değiştirilmesi davalarında kararın kesinleşmesinden itibaren iştirak nafakasına hükmedilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; yoksulluk nafakasının kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde velayetin değiştirilmesi yanında, boşanma davası sonucunda davalı lehine hükmedilen yoksulluk ve ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılmasını, mahkemece bu isteklerin kabul görmemesi halinde nafakaların indirilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi ile birlikte yatırılan başvurma harcı, dilekçedeki tüm talepleri kapsar, dava dilekçesindeki her bir talep için ayrı ayrı maktu ve nispi harçların yatırılması gerekmektedir. Davacının davalı yararına hükmolunan yoksulluk nafakasının kaldırılması yönündeki talebi için ayrıca harç alınmamıştır....
, müvekkilinin 8 yıldır yoksulluk nafakası ödediğini, yeni bir aile ve hayat kurmasına rağmen ömür boyu yoksulluk nafakası ödemesinin de hakkaniyete uygun olmadığını, davalının işe girmesiyle yoksulluğun ortadan kalktığını belirterek, davanın kabulü ile davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkması ve müvekkilinin mevcut durumu nedeniyle, halen ödemekte olduğu aylık 200,00....
aylık 1.500 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesinin 20.04.2016 tarih 2015/217 Esas, 2016/35 Karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak temyiz incelemesine geçildi. 2-)Dava, fazla ödenen iştirak nafakası bedelinin istirdadı talebine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerden ve dosya kapsamından davacı tarafından açılan velayetin değiştirilmesi davası sonunda 12.09.2013 tarihli karar ile müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verildiği ve iştirak nafakasının kaldırıldığı, kararın 11.02.2015 tarihinde kesinleştiği ancak çocuğun davacıya eylül 2014 tarihinde teslim edildiği nazara alındığında çocuğun davacıya teslim edildiği tarihten itibaren fazla ödenen nafakanın iadesine karar verilmesi gerekirken velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması kararından itibaren fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davacı 23/02/2021 tarihli dilekçesi ile davalı ile anlaştıklarını, velayetin tarafına verilmesini isteyerek, iştirak nafakası, vekalet ve yargılama ücretinden feragat etmiştir. Davalı 23/02/2021 tarihli dilekçesi ile davacı ile anlaştıklarını, velayetin babaya verilmesini isteyerek, vekalet ve yargılama ücretinden feragat etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakasına hükmedilmesi istemine ilişkindir. Velayet kamu düzeni ile ilgili bulunup, çocuğun üstün yararı da dikkate alınarak değişen şartlara göre her zaman yeniden değerlendirilmesi ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülen hususların nazara alınması mümkündür. Davalının davayı kabulü tek başına hukuki sonuç doğurmayacağı gibi mahkemeyi de bağlamaz....