AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2019/379 ESAS-2020/4 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların müşterek çocuğunun velayetinin davalı anneden alınarak davacı babaya verilmesine, aksi halde ortak velayet düzenlenmesine, bunun da mümkün olmaması halinde çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yatılı olacak şekilde düzenlenmesine, davalı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı erkek vekili, 04.10.2020 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini belirtmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/445 ESAS 2022/219 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Birleşen 2021/205 esas sayılı iştirak nafakasının artırılması davasının yapılan değerlendirilmesinde; iştirak nafakasının arttırılmasına ilişkin iş bu davanın 05/04/2021 tarihinde açıldığı, nafakanın ilk belirlendiği tarihten iş bu dava tarihine kadar geçen zamanda müşterek çocukların eğitim ve bakım giderlerinde değişme olduğu, bu süre içinde değişen ekonomik koşullar ve hayat pahalılığı nedeni ile paranın satılma alma gücünün düştüğü, geçim koşullarının zorlaştığı, müşterek çocukların eğitimine devam ettiği, hükmolunan iştirak nafakasının müşterek çocukların ihtiyaçları için yetersiz miktarda olduğu..."gerekçesi ile; "A-) Velayetin değiştirilmesi davasının REDDİNE, B-) Birleşen Davanın KABULÜ ile; Isparta 1....
Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına ve küçüklerin ihtiyaçlarına göre; kadın lehine hükmedilen tedbir/yoksulluk ve müşterek iki çocuk lehine takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak, daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde velayetini istediği müşterek çocuk için iştirak nafakası isteğinde de bulunmuştur. Mahkemece, davacının velayet talebi, haklı görülerek kabul edildiğine göre, iştirak nafakasıyla ilgili istek hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.06.2015 (Perş.)...
Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülüklerini de içerir. Ana ve babanın çocukların kişiliklerine ilişkin hak ve ödevleri, özellikle çocuklara bakmak, onları görüp gözetmek, geçimlerini sağlamak, yetiştirilmelerini ve eğitimlerini gerçekleştirmektir. Bu bağlamda sağlayacağı eğitim ile çocuğu istenilen ölçüde dürüst, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi ahlak sahibi, çalışkan ve bilgili bir insan olarak yetiştirmek hak ve yükümlülüğü bulunmaktadır. Ayrılık ve boşanma durumunda velayetin düzenlenmesindeki amaç, küçüğün ileriye dönük yararlarıdır. Buna göre, velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....
İdrak çağındaki İdil Şerife istek ve tercihlerini anne lehine kullanmıştır. Kardeşlerin birlikte yaşamaları gelişimleri ve kardeşlik duygusunun pekişmesi açısından üstün menfaatlerinedir. Sosyal inceleme raporunda çocukların velayetlerinin anneye verilmesi önerilmiştir. Annenin ihmal ve istismarı iddia ve ispat edilememiştir. Davalı baba duruşmada çocuklara bakamadığını bu nedenle velayet kendisinde olmasına rağmen çocukların fiilen anne yanında kaldıklarını ikrar etmiştir. O halde verilen velayet kararında bir isabetsizlik olmadığı anlaşıldığından erkeğin velayete yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Velayeti anneye verilen ortak çocukların ihtiyaçları için baba aleyhine iştirak nafakası takdirinin doğru miktarının ise makul olduğu anlaşıldığından tarafların iştirak nafakasına yönelik istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. İştirak nafakası velayetin ferisi mahiyetinde olduğundan velayet kararı kesinleşmeden iştirak nafakasından bahsedilemez....
İstinaf incelemesine konu dava velayetin değiştirilmesi, iştirak nafakasının kaldırılması ve velayetin değiştirilmesi halinde davacı tarafça iştirak nafakası talepli dava olmakla davacı tarafın iddiaları yargılamaya tabi olduğundan ve kesinleşmiş mahkeme kararı ile hükmedilen nafakaya ilişkin icra takibinin durdurulması bu aşamada mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin 31.05.2023 tarihli ara kararının usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri ile... Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 12. maddesi uyarınca velayet düzenlemesi yapılırken çocuğun beyanına da değer verilmesi gerekmektedir. Velayete konu müşterek çocuk ... 21.11.2000 doğumlu olup idrak çağındadır. Velayetin değiştirilmesini isteyen davacı babanın, velayet görevini yerine getiremeyeceğine veya ihmal edeceğine dair bir delil bulunmadığına göre, küçüğün baba ile birlikte yaşama yönündeki görüşüne değer verilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi doğru olmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2011/942 Esas 2012/297 Karar sayılı 25.04.2012 tarihli kararı ile boşandıklarını, boşanma ilamında davalı eski eş için 3.000,00 TL yoksulluk nafakasının müşterek çocuklar Mehmet Cem ve Mustafa Can içinde toplamda 2.000,00 TL iştirak nafakasının yine ev giderleri ile ilgili olarak 4.000,00 TL'ye hükmedildiğini, bu bedellere TÜFE ve ÜFE artış oranının uygulanmasına, çocukların okul masraflarının, Garanti Emeklilik Sigortası'nın (müşterek çocuklar 18 yaşına gelinceye kadar) davalı ve müşterek çocuklarının ayakta ve yatarak tedavi kapsamlı muafiyetsiz özel sağlık sigortalarının müvekkili tarafından ödenmesine karar verildiğini, müvekkilinin bugün itibari ile mahkeme kararı doğrultusunda toplamda 20.000,00 TL ödemekte olduğunu TÜFE ve ÜFE artırımı neticesinde bugün itibari ile miktarın 25.000,00 TLye ulaştığını, davalının yoksulluk durumunun ortadan kalktığını, ekonomik olarak zenginleştiğini, müvekkilinin boşanma tarihi itibari ile maddi şartları iyi olup çocuklarının ve...