Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2017/716 Esas, 2017/919 Karar sayılı ilamı ile 21.11.2017 tarihinde boşandıkları, 22.04.2014 doğumlu Şevval Mira adında bir çocukları olduğu, boşanma kararında çocuğun velayetinin ortak velayet olarak düzenlenip halen ortak velayet olarak düzenlenmesinin geçerli olduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı, tarafların müşterek küçük çocuğunun yaşı, ihtiyaçları, dosya kapsamında alınan uzman raporu, çocuğun uzmandaki beyanı, tarafların ortak velayeti kullanırken yaşadıkları sıkıntılar dikkate alındığında ortak velayet düzenlemesinin kaldırılması ve velayetin anneye verilmesi, küçüğün menfaatinedir. Çocuğun velayeti anneye verilmekle baba ile kurulan kişisel ilişki de çocuğun yaşı ve içtihatlara uygun olmakla küçüğün menfaatinedir. Bu haliyle ilk derece mahkemesince asıl davanın kabulü ile velayetin anneye verilmesi bu kapsamda da karşı davanın reddine karar verilmesi usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2022 NUMARASI : 2021/89 ESAS 2022/350 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması|Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Seydişehir 1....

, yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması, buna karşılık küçük ile anneanne arasında her ayın iki hafta sonunda kişisel ilişki kurulması da hem torun ile 3.kişiler arasında kurulacak kişisel ilişkinin anne ve babaya tanınacak genişlikte olmaması gerektiği hem de babanın velayet görevini engelleyecek nitelikte olduğundan, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiştir....

hakkını kötüye kullandığını, tüm bu nedenlerle velayetin anneden alınarak babaya verilmesini talep etmiş, cevaba cevap dilekçesi ile de çocukla kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

davasında karar verildiğinde çocuğun 2 yaşında olduğunu, hüküm ile verilen kişisel ilişki zamanlarının az olduğunu, bu itibarla velayetin müvekkiline verilmesi talebinin kabul edilmediği takdirde müvekkili ile müşterek çocuk arasında özellikle yaz tatilindeki kişisel ilişkinin genişletilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, dava sonuna kadar çocuğun ruhen ve bedenen korunması açısından baba yanında kalmasına tedbiren karar verilmesini, mümkün olmazsa müşterek velayet tesis edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Günü saat 19:00 arasında ve yaz tatillerinde 1 Temmuz günü saat 10:00 ile 31 Temmuz günü saat 19:00 arasında olmak üzere şahsi ilişki tesisine ve devamına ''dair karar verildiği anlaşılmıştır. TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: 1- Küçüğün, velayetinin anneye verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- Geçici velayet sürecinde çocuğun davalı baba ile görüştürülmemesi nedeni ile tarafimızca icra takibi başlatılmıştır. Velayete dair iş bu karar sonrası da kişiscl ilişki kurulması noktasında davacı anne tarafından cengel olunacağı kanaatindeyiz....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; velayetin kaldırılması talebinin reddine, davacı ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; delillerin eksik toplanmasını, velayetin kaldırılması yönünden davanın reddini, kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir. Davalı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki süresini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : İş bu davanın velayetin kaldırılmasına ve kişisel ilişki tesisine ilişkin olduğu, velayetin kaldırılması davalarında dava konusu çocuğu iş bu davada temsil etmesi için kayyım atanması gerektiği ancak Konya 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/1738 esas - 2018/1208 karar sayılı ilamına göre dava konusu çocuğun Konya 5....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 23.03.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı anneye verilmiştir. Bu dava ise, 18.11.2015 tarihinde açılmıştır. Anlaşmalı boşanma davasından sonra davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi annenin kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Ortak çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olup, annesinin yanında kalmasına engel teşkil edecek bedeni, fikri ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi durumun da tespit edilmemesi dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....

    İlk derece mahkemesinin taraflar arasında çekişme olması nedeni ile ortak velayetin kaldırılarak çocuğun velayetinin kadına vermesinin baba ile şahsi ilişki kurulmasını dosya kapsamı ile uyumlu usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığından davacı davalı erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Telefon yada internet gibi iletişim vasıtaları ile görüşmek sureti ile kişisel ilişkinin tesisinin, infazının mümkün olmaması nedeni ile ilk derece mahkemesince bu yönde karar verilmemesinin usul ve yasaya uygun olması nedeni ile davacı davalı erkeğin bu yöndeki istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür....

    Yine, Türk Medeni Kanunu'nun 324. maddesinin ikinci fıkrasında; "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir." hükmü yer almaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesi Velayetin değiştirilmesinin doğal sonucudur. Ancak, dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı babanın ortak çocuklara karşı cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiası ile Kocaeli 6....

    UYAP Entegrasyonu