Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yoksulluk nafakası ile yükümlü tutulmamalıdır. 2-Velayet kamu düzenine ilişkin olduğundan meydana gelen olaylar dava açılmasından sonra gerçekleşse bile görülmekte olan boşanma davasında değerlendirmeye alınması gerekir. Farklı düşünüyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması-Velayet Düzenlemesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından iştirak nafakası yönünden; davalı-davacı tarafından ise vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemenin ilk hükmünde davacı-davalının açmış olduğu tanıma ve tenfiz davasında karar verilmesine yer olmadığına, velayetin anneye verilmesine, davalı-davacının iştirak nafakası davasının ise reddine karar verilmiş, bu karar davalı-davacının temyizi üzerine Dairemizin 10.4.2014 gün ve 2014/154 esas 2014/8531 karar sayılı ilamı ile “velayeti anneye tevdi edilen müşterek...

      İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine yönelik karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça velayet ve kişisel ilişki yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Velayet ve kişisel ilişki dışındaki boşanma ve ferilerine ilişkin gerekçe ve karar bentleri kesinleşmiştir. Velayet düzenlemesi kamu düzeni ile ilgili olup velayet düzenlenirken analık, babalık duygularından önce çocuğun geleceği, ihtiyaçları, bedeni ve fikri gelişimi öncelikle dikkate alınmalıdır. Kısacası velayetin düzenlenmesinde asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6....

      SONUÇ:Yukarıda 2. bentte gösterilen nedenle temyiz edilen kararın hüküm fıkrasından nafakaya ilişkin 4. bendin çıkarılarak yerine "müşterek çocuk ...için velayetin tedbiren anneye verilmesi ve teslim tarihi olan 17.09.2009 tarihinden hükmün kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası; hükmün kesinleşmesinden itibaren ise iştirak nafakası niteliğinde olmak üzere, aylık 350 TL. nafakanın davacıdan alınarak davalıya verilmesine" sözlerinin yazılmasına, hükmün nafakaya ilişkin bölümünün bu DÜZELTİLMİŞ olarak, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.03.2011(Pzt)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması-İştirak Nafakasının Artırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından, iştirak nafakasının artırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları, çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) ekonomik durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          Ancak eldeki dava ayrı yaşamaktan kaynaklı olarak velayetin değiştirilmesi ve tedbir nafakası davasıdır. Dava basit yargılama usulüne tabi olarak görülmesi ve ayrı yaşamakta haklı olunması halinde TMK.nun aile hukuku hükümleri uyarınca alınacak tedbirlere ilişkin bir davadır. Dolasıyla derdest boşanma davası ile birlikte görülmesi şart değildir. İlk derece mahkemesinin dosyayı incelemesi ve değerlendirilmesinde usuli bir hata bulunmamaktadır. Davalının müşterek çocukların velayetlerinin davacıya verilmesine dair istinaf başvurusu yönünden; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu uyarınca velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir....

          ile velayet anneye bırakılmış, çocuk yararına tedbir ve iştirak nafakası ile, kadın yararına aylık 170 TL. tedbir ve 10.000 TL toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

            Davalı erkek vekilinin; müşterek çocuk Hasan hakkındaki velayet düzenlemesine ve çocuk için hükmedilen nafakaların kaldırılmasına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Esas dosya yönüyle asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine, anne ile şahsi ilişki tesisine, kadın için 250 TL Tedbir-yoksulluk nafakasına, davacı erkeğin maddi, davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, birleşen dosya yönüyle açılan davanın kısmen kabulüne, davacı kadın için 250 TL önlem nafakasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Asıl dosyada erkeğin açtığı asıl davanın kabulünü, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini, velayetin babaya verilmesini, çocuklar için talep ettiği nafakanın reddini, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarını, birleşen dosyada önlem nafakası miktarını istinaf etmiştir....

            Davacı-davalı baba tarafından 27.11.2015 tarihinde velayeti altında bulunan çocuk yararına iştirak nafakası davası açılması üzerine davalı-davacı anne tarafından 30.12.2015 tarihinde birleşen velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepli dava açılmıştır. Mahkemece "dinlenen tanık anlatımları, uzman incelemesindeki değerlendirmeler ve toplanan kanıtlara göre küçüğün yaşına, sağlık ve eğitim durumuna, duruşmada alınan beyanına ve tarafların dava süresince gözlemlenen eğilimleri değerlendirilerek küçüğün velayetinin davalı-davacı anneye verilmesinin küçük Mehmet Görkem'in çıkarına ve tarafların durumuna uygun olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilerek anneye verilmesine karar verilmiştir. Toplanan delillerden boşanma davasından sonra velayet sahibi babanın velayet görevini kötüye kullandığı veya velayetin değiştirilmesini gerektiren ihmal ve istismarının varlığı ispatlanamadığı gibi kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır....

              UYAP Entegrasyonu