Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a-)"Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesine" göre, çocukları ilgilendiren davalarda, iç hukuk gereğince, çocuklarla velayet sorumluluğuna sahip kişiler arasında çıkar çatışmasının söz konusu olması halinde çocukların, adli merci önündeki kendisini ilgilendiren davalarda bir temsilci atanmasını ön sorun görmektedir (Söz m. 4). Davada, Davalı-birleşen davacının birleşen davasındaki velayet ile ilgili talebi iddia edilen maddi vakıaların ağırlığı,sürekliliği ve niteliği,görülen ceza yargılamaları,tanık beyanlarına göre velayetin değiştirilmesi değil velayetin kaldırılması niteliğindedir. Dolayısıyla anne ile davaya konu küçük çocuk arasında menfaat çatışmasının ortaya çıktığının kabulü zorunludur....

birlikte Aksaray'da yaşamaları SİR raporunda velayetin anneye verilmesinin belirtilmesi, çocukların anneyle yaşamak istemeleri ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında velayetin anneye verilmesinin doğru ve yerinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, davalı babanın çocukların giderlerine katılma zorunluluğu olduğu nazara alınarak çocuklar için iştirak nafakası verilmesinin doğru olduğu, miktarının da yerinde olduğu, iştirak nafakası talebinin velayetin değiştirilmesi talebinin ferisi niteliğinde olduğu , velayetin değiştirilmesi talebi kabul edildiğinden iştirak nafakası talebinin bir kısmının reddedilmesi halinde davanın tam kabulü sonucu doğuracağı , bu nedenle reddedilen nafaka açısından davalı lehine vekalet ücreti verilmemesinin de doğru olduğu, davanın kabulünün doğru ve yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2022 NUMARASI : 2021/445 ESAS 2022/219 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

Bölge adliye mahkemesince kanun yolu incelemesi sonunda, davalı erkeğin dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve ön inceleme aşamaları tamamlandıktan sonra iştirak nafakası talebinde bulunduğu, bu hususta karşı tarafın açık muvafakatinin olmadığı gibi davalı tarafça yapılmış usulüne uygun bir ıslah işleminin de bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulüne, hükmün buna ilişkin kısmının kaldırılarak "Davalının iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına," sair istinaf istemlerinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. Boşanma ve ayrılık vukuunda, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır (TMK m. 182/2). Bu hususu hakimin, görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir....

    Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava M.K.nun 183. maddesi ile 348,349 vd. maddelerine dayalı velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesi için bir olayın olması ve bu durumun velayet görevini aksatmış olması gerekir. Bu durum velayetin değiştirilmesini velayetin kaldırılmasından ayırır. Çünkü velayetin kaldırılmasında velayet görevinin ağır bir şekilde kötüye kullanılması veya aşırı bir şekilde ihmal edilmiş olması aranır. Velayetin değiştirilmesine ilişkin şartlar TMK’da açıkça düzenlenmiştir. TMK’nın “Durumun Değişmesi” başlıklı 183. maddesinde; “Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re'sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu madde, velayetin değiştirilmesi sebeplerini hüküm altına almıştır....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/518 ESAS 2021/601 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

    Dava; tedbir ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK'nın 327/1 maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1 maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....

    Velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsadığından (TMK.337- 340- 342- 346), velayetin kaldırılması ve değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe, ana ve babanın velayet görevlerine müdahale olunamaz....

    Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davası sırasında iştirak nafakası istenmemiş olsa bile sonradan bu istem dava konusu yapılabilir. Velayetin eşlerden birine verilmiş olması diğer eşin bakım borcunu ortadan kaldırmadığı gibi ana ve babanın bakım borcu çocuklar ergin oluncaya kadar devam eder. Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate almalıdır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; tarafların 29.12.2020 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı boşandıkları, 2008 doğumlu müşterek çocuk Kaan Akdeniz yararına talep edilmediği için iştirak nafakasına hükmedilmediği, eldeki bu dava ile davacı annenin müşterek çocuğun barınma, beslenme gibi giderleri bulunduğu iddiasıyla çocuk yararına aylık 1.000 TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu tartışmasızdır. Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir....

    HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davalı erkeğin, müşterek çocuk lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, B-) Davalı erkeğin, davacı kadın lehine hükmedilen önlem nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. Bendindeki davacı kadın lehine verilen önlem nafakasına yönelik hüküm ile, hüküm fıkrasının 2 ve 3. Bentlerinin KALDIRILARAK, kadın lehine talep edilen önlem nafakası yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, Hüküm fıkrasının 1. bendindeki müşterek çocuk lehine hükmedilen önlem nafakası hükmünün 1- (a) bendi olarak AYNEN MUHAFAZASINA, 1- ) Hüküm fıkrasının 1- b bendi olarak: Davacı kadının kendisi için istediği önlem nafakası talebinin REDDİNE, 2- ) Hüküm fıkrasının 2....

    UYAP Entegrasyonu