Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2021 NUMARASI : 2020/99 ESAS 2021/297 KARAR DAVA KONUSU : Nafaka (Önlem Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile Konya 4.Aile Mahkemesinin 2018/736 Esas 2018/755 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayetin önce anneye verildiğini, daha sonra Konya 3.Aile Mahkemesinin 2019/1023 Esas 2019/1326 Karar sayılı ilamı ile müşterek çocuklar Zeynep ve Abdullah'ın velayetlerinin tarafına verildiğini, davalının asgari ücretle çalışmaya başladığını, çocukların okula başlaması sebebi ile masraflarının bulunduğunu belirterek çocuklar için 250,00'şer TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....

(Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayetin değiştirilmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Velayete sahip ana veya babanın yeniden evlenmesi velayetin kaldırılmasını geretirmez. Ancak çocuğun menfaati gerektirdiğinde ve bu olgunun zorunlu kılması halinde velayet sahibi değiştirilebilir. (TMK.183 ve 349) Toplanan delillerden velayet hakkına sahip davalının (anne), 22.8.2005 tarihinde evlendiği 7.10.2005 tarihinde boşandığı, evlenmeden önce 2005 yılı Ağustos ayında çocuğunun ruhsal durumunun bundan etkilenmemesi için çocuğunu geçici bir süre davacının anne ve babasının evine bıraktığı, Eylül ayının ilk haftasında da çocuğunu geri aldığı anlaşılmaktadır. Bu durum eylemli olarak çocuğu terk anlamına gelmez ve velayet görevinin ifa edilmediğini tek başına göstermez....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 250'şer TL iştirak nafakası, davacı için aylık 250 TL yoksulluk nafakası, 15.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir....

    Aksine yukarıda açıklandığı gibi annenin velayet görevini yerine getirebileceği görülmektedir. O halde, çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerekirken, davalının yarattığı fiili duruma üstünlük tanınarak velayetin babaya bırakılması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi ve velayet yönünden davacı kadın lehine BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.04.2015(Çrş.)...

      Davalı- davacı erkek vekili tedbiren velayet ve tedbir nafakası davasına cevap sunmamıştır. 2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; kadının 2011 yılında çocuklarıyla birlikte ziyaret amacıyla ...’a geldiklerini, kadının ailesinin erkekten ...’a yerleşmesini istediğini, erkeğin bunu kabul etmediğini, tarafların 2011 yılıdan bu yana biraraya gelmediklerini, kadının ortak konuta dönmediğini, çocukları baba ile görüştürmediğini, kadının ve ailesinin kocanın ailesine hakaret ettiklerini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne, tarafların boşanmasına, velayetin babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

        GEREKÇE : Dava velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesine ilişkin hüküm, taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde müşterek çocuk için aylık 750 TL tedbir - iştirak nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece çocuk için aylık 500 TL tedbir, aylık 600 TL iştirak nafakası takdirine karar verilmiştir. 6763 sayılı yasanın 41.maddesi ile değişik HMK'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri 3 bin Türk Lirasını geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1.maddesi uyarınca 01/01/2017 tarihi itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesindeki parasal sınır 3.110 TL, 01/01/2018 tarihi itibarı ile 3.560,01 TL, 01/01/2019 tarihi itibari ile 4.400,00 TL, 01/01/2020 tarihi itibarıyle da 5.390,00 TL, 01/01/2021 tarihi itibarıyle de 5.880,00 TL olmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, iştirak nafakası hakkında karar verilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 11.05.2015 tarihli dava dilekçesiyle; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talep etmiştir. Mahkemece, davacının velayetin değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; davacının iştirak nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.12.2015 (Çrş.)...

          Asıl dava, velayetin değiştirilmesi, kabul edilmez ise kişisel ilişki tesisi; karşı dava, iştirak nafakası talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

          un velayeti konusunda hüküm kurulmamış ve bu dava ile velayet düzenlemesinin yapılmış olmasına, Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/61 esas ve 2008/126 nolu kesinleşmeyen kararında çocuk için takdir edilen nafakanın tedbir nafakası niteliğinde olup, çocuğun da Mayıs 2008'den bu yana eylemli olarak anne yanında bulunmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.23.05.2011 (Pzt.)...

            Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, birleşen önlem nafakası davası yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu