Tarafların müşterek çocuklarından Haşim Murat’ın 16/09/2022 tarihi itibariyle ergin olup yasa gereği velayet ve iştirak nafakası hükümlerinin kapsamı dışında kalması nedeniyle, Haşim Murat’ın velayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu çocuk için ergin olduğu tarihe kadar tedbir nafakası takdirine karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne boşanma kararı ile birlikte velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 05.01.2001 doğumlu ...’un velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesi ile çocuk yararına iştirak nafakası talep etmiş, mahkemece; "müşterek çocuğun babasının yanından ayrılarak annesinin yanına yerleştiği ve onun yanında kalmak istediğini beyan ettiği, çocuğun velayetinin annesine verilmesinin küçüğün menfaatine olacağı" gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi ile birlikte çocuk yararına iştirak nafakasına hükmolunmuş, hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir....
Hasan Samed'in velayetinin babadan alınarak anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000 TL iştirak nafakası takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir....
Davacı vekili katılma yoluyla süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; velayetin değiştirilmesi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkilinin gerekli harçları yatırdığını, iştirak nafakası talepleri yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini belirterek bu yönden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve ortak çocuk yararına talepleri doğrultusunda iştirak nafakasına karar verilmesini istinaf kanun yolu ile talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, velayetin değiştirilmesi ve eki niteliğindeki iştirak nafakası talebine ilişkindir....
Çocuğun dava tarihinden önce anne ile yaşaması nedeni ile çocuk için tedbir nafakası ve velayet kendisinde olmayan baba aleyhine iştirak nafakası takdirlerinin yerinde miktarlarının çocuğun yaşına ve ihtiyaçlarına tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına uygun olduğu anlaşılmakla her iki tarafın nafakalara yönelen istinafının esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin velayetin değiştirilmesi yönündeki kararına annenin ihmal veya istismarı bulunmadığını belirterek itiraz ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Velayetin değiştirilmesi iştirak nafakası kaldırılması ve iştirak nafakası talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili velayet yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanununun 183. ve 349.maddelerine göre; yeni olgunun zorunlu kılması ve küçüğün menfaatini gerektirmesi halinde velayet değiştirilebilir. Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1.343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde nez şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.183, 349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesi hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m.183, 349) yerine, Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK'nın 327/1 maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır. Aynı yasanın 328/1 maddesi hükmü gereğince ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
Maddeleri gereğince kararın tebliğinden itibaren 2 hafta sürede Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere; Velayetin değiştirilmesi ve Tedbir nafakası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi....