WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HMK.m.l) Velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yeridir. Diğer hallerde çocuğun oturma yeri, onun yerleşim yeri sayılır. (TMK.m.21) Dava, velayet altında bulunan küçüğün velayetinin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayet altına alınması dava edilen küçük halen velayet altındadır. Dolayısı ile küçüğün velayetinin değiştirilmesi için Aile Mahkemesince öncelikle velayetin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmektedir; ki, küçüğe yeni velayet veya vasi tayin edilmesinin gerekip gerekmediği velayetin kaldırılması davasının sonucuna bağlıdır. Somut olayda; davacı, yaş küçüklüğü nedeniyle anne şefkatine muhtaç olan müşterek çocuğu uzak yerlerde yaşamaları nedeniyle göremediği ve davalının çalışmadığı iddiasıyla müşterek çocuğun velayetinin eşinden alınarak kendisine verilmesini talep ettiği anlaşılmaktadır....

    DAVA TÜRÜ :Velayet ve Nafaka-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki "velayet ve nafakaya" ilişkin dava ile davalı tarafından bağımsız olarak açılan "velayetin değiştirilmesine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (baba) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Çocuk, tarafların evlilik dışı ilişkisinden doğmuş, baba ile soybağı “tanıma” (TMK. m. 295/1) ile kurulmuştur. Ana ve baba evli değilse velayet anneye aittir. (TMK. m. 337/1) Ana küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayet kendisinden alınmışsa, hakim, çocuğun menfaatine göre, vasi atar veya velayeti babaya verir. (TMK. m. 337/2) Bu haller bulunmadıkça evlilik dışı doğan çocuğun velayeti kanun gereği annede (TMK. m. 337/1) olduğundan, velayetin anneye bırakılması yönünde ayrıca bir hakim kararına ihtiyaç yoktur. Başka bir ifade ile bu hususta hükme gerek bulunmamaktadır....

      Çocukların babasının açtığı velayetin tevdii davası ile çocukların anne tarafından dedesinin açtığı çocuklara vasi olarak atanmasına ilişkin davalar İzmir 13.Aile mahkemesinde nüfusun ihbarı üzerine görülmekte olan velayet davası ile birleştirilmiştir. SAVUNMA İlk derece mahkemesinin dosyası ile birleştirilen İzmir 10.Aile Mahkemesinin 2016/873 E.2017/63 K. Sayılı dosyasına davalı T1 vekilinin verdiği cevap dilekçesi ile; davalı babanın küçüklerin velayetini istediğini, kaldı ki TMK.nun ilgili hükümlerininde bunu gerektirdiğini ayrıca taraflarından da velayet ile ilgili Bismil Asliye Hukuk Mahkemesine velayet davası açıldığını bu davanın sonucunun beklenmesinin gerektiğini belirterek küçüklerin yararına bir karar verilmesini talep etmiştir....

      Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak, velayet hakkı kendisinde bulunan babanın ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi ve yerleşim yerini belirlemesinin annenin muvafakatına bağlı olmadığı, babanın işi ve çocuğunun eğitimi nedeni ile Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyetine yerleştiği bunun velayet hakkının kötüye kullanılması olarak kabul edilemeyeceği, Türk Medeni Kanunun 21/2, 339/4 madde hükümleri, idrak çağındaki çocuğun velayet hakkındaki görüşü ve tercihi, ebeveynleri ile olan ilişkileri hakkındaki anlatımları özellikle 09.10.2020 tarihli beyanı, uzman raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, babanın velayet görev ve sorumlulukların yerine getirdiği, çocuğun baba ile yaşamaktan mutlu olduğu, velayetin değiştirilmesi koşullarının gerçekleşmediği, çocuğun velayet konusundaki tercih ve görüşüne öncelik verilmesi gerektiği anlaşıldığından, velayetin değiştirilmesine yönelik davanın reddinin usul ve yasaya uygun olduğu görülmekle...

      Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 2....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar, 25.4.2007 tarihinde anlaşmalı olarak boşanmışlar, 20.05.2004 doğumlu müşterek çocuk ...'in velayeti davalı babaya verilmiştir. Boşanma kararının kesinleşmesinden yaklaşık üç ay sonra, davacı anne tarafından velayetin değiştirilmesi talepli bu dava açılmış ve 04.03.2008 tarihinde tedbiren velayet davacı anneye bırakılmıştır. Velayetin kullanılması tedbiren kendisine bırakılan davacı annenin, sürekli olarak çocuğun baba ile kişisel ilişkisini engellediği, bu yüzden iki kez ceza aldığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır....

          Ana veya babası sağ olan çocuğun velayet altında tutulması, velayetin bunlardan birine verilmesi asıldır. Ancak, ana veya babanın velayet görevini yapamayacak olması veya çocuğun velayet altında bulunmasının, çocuğun fikri, bedeni sağlık ve eğitsel gelişimi yönünden üstün yararına aykırı düşeceğinin anlaşılması halinde, çocuk velayet altına alınmayıp, kendisine bir vasi de atanması mümkündür (TMK.md.335). Dosyada annenin velayet görevine engel bir durum bulunmadığı gibi çocuğun velayet altında bulunmasının onun üstün menfaatine aykırı olacağına ilişkin bir olgu ve delil bulunmamaktadır. O halde küçüğün velayetinin davacı anneye verilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

            Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında, tarafların Ereğli Aile Mahkemesinin 2014/104 Esas 2016/390 E.K. sayılı kararı ile boşandıkları ve velayetin anneye verildiği , sonrasında Maçka Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesinin) 2018/395 Esas 2019/185 Karar sayılı dosyası ile çocukların velayeti en son babaya verildiği anlaşılmıştır....

            Dava, velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebine ilişkindir. 4721 sayılı TMK'nun 348. m.sine göre, ana ve babanın çocuğa yeterli ilgi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklaması, deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerden biri ile velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi velayetin değiştirilmesi nedenleridir. Kuşkusuz velayet kendisinde bulunan anne ve babanın çocuk ile ilgili yapacağı her türlü iş ve işlemde çocuğun üstün yararını koruması gerektiği tartışmasızdır. Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunlu olan ve belirli bir somut olayda çocuk için en iyisinin ne olduğunu belirlemede dikkate alınan bir ölçüt bir kılavuzdur. Çocuğun üstün yararı, çocuğun haklarını garanti altına alan bir işlev de üstlenmektedir (Yücel, Özge Ufuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt 1 Sayı 2, Aralık 2013, s. 117- 137)....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, tedbiren velayet ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın Türk Medeni Kanununun 197. maddesi uyarınca açılan bağımsız tedbir nafakasına ilişkin olup, mahkemece kadın lehine tedbir nafakasına hükmedilmiş olduğunun anlaşılmasına göre davacının nafakanın miktarına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md.1; TMK.md.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md, 4/...

              UYAP Entegrasyonu