Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, olayımızda, anne ergin olmadığı için çocuğu üzerindeki velayet hakkını kullanamayacaktır. Ancak çocuğun doğum tarihinde anne ve babanın evle olmaması nedeniyle çocuğun velayet hakkı askıda kalmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Aile ile ... 3. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava,velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. ... 5. Aile Mahkemesince, ......

      Velayetin nihai amacı, henüz erginliğe ulaşmamış küçüğün, ileride bir yetişkin olarak gelecekteki hayata hazırlanmasını sağlamaktadır (AKYÜZ, Emine Çocuk Hukuku Çocuk Haklarının Korunması, 2012 s.220). 4721 sayılı Kanun'un velayet hakkına ilişkin 335 maddesinde, ergin olmayan çocuğun ana ve babasının velayeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velayetin ana ve babadan alınamayacağı belirtilmek suretiyle evlilik ilişkisi süresince velayet hakkının ve bu kapsamdaki yetkilerin ortak kullanımına işaret edilmiş; 336. maddesinde evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velayeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmesi veya ayrılık hâlinde hâkimin velayeti eşlerden birine verebileceği, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde velayetin sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olduğu hüküm altına alınmış, velayet hakkı ve içerdiği yetkilerin kullanımı noktasında da eşlerin eşitliği prensibi yansıtılmaya çalışılmıştır....

      Velayetin değiştirilmesi talebine ilişkin olarak da velayet sahibi annenin müşterek çocuğa karşı bakım ve gözetim sorumluluğunu ihmal ettiği,velayet hak ve görevlerini kötüye kullandığı,çocuğun babayla görüşmesi hususunda engelleyici tavır sergilediği yönünde herhangi olumsuz bir veriye rastlanmaması karşısında velayet değişikliğini gerektirir şartların iş bu davada gerçekleşmediği sonucuna varılarak ilerleyen dönemde çocuğun yaşı ,sağlık ve eğitim durumu gözetilerek kişisel ilişkinin yeniden düzenlemesi ve velayet değişikliğinin gelecek yıllarda da her zaman istenebileceğinden ilk derece mahkemesinin çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişki düzenlemesi ve velayet değişikliği davasının reddine ,birleşen dava red ile sonuçlandığından kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacının istinaf itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkeme, velayetin değiştirilmesine karar verirken velayet kendisine verilmeyen tarafla çocuğun kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır. Tarafların müşterek çocuğunun velayeti davalı anneden alınıp davacı babaya verildiği halde, davalı annenin 19.08.2004 doğumlu müşterek çocuk ... ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesine yönelik bir karar verilmemesi (TMK. md. 323) usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

        Velayet düzenlemesi yapılırken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararıdır" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m, 1; TMK m.339/1.343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m.4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Somut olayda; ortak çocuk Yılmaz Yiğit'in dava sırasında annesinin yanında yaşadığı ve hazırlanan sosyal inceleme raporunda çocuğun velayetinin anneye verilmesinin uygun olduğu belirlenmiştir. Ancak raporda çocuğun yaşından küçük belirtiler göstermesi ve sebebinin araştırılmamış olması hususu birlikte değerlendirildiğinde hazırlanan rapora dayalı olarak velayetin düzenlenmesi konusunda hüküm tesisi yeterli değildir....

          Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özet ile; İlk Derece Mahkemesince verilen karar da velayet talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, velayetin değiştirmesi yasal şartlarının oluştuğunu, çocuğun üstün yararının gözetilmediğini, alınan SİR raporunun yetersiz olduğunu, pedagog, psikolog, sosyal hizmet uzmanından rapor alınması gerektiğini, velayet davalarında küçüğün üstün yararının gözetilmesinin gerektiği, düzenlenen kişisel gününe rağmen babanın çocuğunu göremediğini, annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen karar da velayet talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak talep gibi müşterek çocuğun velayet hakkının anneden alınarak babaya verilmesini istinaf kanun yolu ile talep edildiği anlaşılmıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası hükmedilmesi talebine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı; davacı taraf; hükmedilen iştirak nafakası miktarı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 327/1. maddesinde; çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderlerin anne ve baba tarafından karşılanacağı hükme bağlanmıştır....

          Ancak, çocuğun menfaati gerektirdiğinde velayet sahibi değiştirilebileceği gibi, durum ve koşullara göre velayet kaldırılarak çocuğa vasi de atanabilir.” hükmü yer aldığı gibi, TMK'nın 351. maddenin birinci fıkrasında da durumun değişmesi hâlinde çocuğun korunmasına ilişkin önlemlerin yeni koşullara uydurulması gerektiği düzenlemesi mevcuttur. O hâlde, koşulların değişmesi (TMK m.183, 349, 351/1) veya velayetin değiştirilmesini gerektiren haklı bir sebebin bulunması hâlinde mahkemece velayetin değiştirilmesine karar verilebilir. Öte yandan, TMK'nun 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi, Velayet Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile "velayetin tedbiren düzenlenmesi"ne ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (koca) tarafından; velayet ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.03.2013 (Pzt.)...

              UYAP Entegrasyonu