WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi -Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumlar, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir....

    Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmenin 12., Çocuk Haklarının Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3. ve 6. maddeleri; iç hukuk bakımından idrak çağında bulunan çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet, çocukları ilgilendiren konuların en önemlilerindendir. Velayet düzenlemesi konusunda; makemece uzman incelemesi yaptırılmadığı gibi; karar tarihinde çocuklar idrak çağında olduğu halde, görüşlerinede başvurulmamıştır. Ortak çocuklar idrak çağında olduğuna göre; mahkemece, sonuçları hakkında bilgilendirilerek velayet tercihi konusunda çocukların bizzat dinlenmesi; bu yeterli olmadığı takdirde 4787 sayılı Kanunun 5. maddesinde gösterilen uzman veya uzmanlardan velayet konusunda rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle velayetin düzenlenmesi gerekir....

      Somut olayda mallarının korunması istenen çocuklar ...ve...'ın babaları...'ın vefatı sonucu, velayeti kullanan anne ...'ın yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesinde ''Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerle- şim yeri aile mahkemesine, yoksa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.'' hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından sağ kalan eşin yerleşim yerini ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyete dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1)Sanık hakkında 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede, Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesine göre TCK’nin 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerinde şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde tüm kişiler için velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceğine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA...

          Ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlık nafaka ve geçici velayet olarak tesbit edilmesine rağmen, kararda davacının geçici velayet talebi konusunda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Davacı-davalı kadın geçici velayet konusunda da hükmü temyiz etmiş ne var ki ilk inceleme esnasında buna yönelik temyiz isteği gözden kaçırılmış ve geçici velayet konusunda inceleme yapılmamıştır. Davacı-davalı kadının geçici velayete yönelik temyiz isteği incelenmediğinden, davacı-davalı kadının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince kabulüyle Dairemizin 03.03.2014 tarih ve 2013/21692 esas - 2014/4417 karar sayılı onama ilamının bu yönden kaldırılmasına. 3-Davacı-davalı kadının geçici velayete ilişkin temyizinin incelenmesine gelince; Davacı-davalı kadının müşterek çocukların geçici velayetine yönelik isteği hakkında, olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı büyükbaba; velayet sahibi annenin, çocuğa kötü davrandığını, okula göndermediğini, fiziksel şiddet uyguladığını ve çocuğun yaşam şartlarının kötü olduğunu iddia ederek, ''velayetin iptali ile kendisine verilmesini'' talep etmiş, mahkemece,'' davacının çocuğun dedesi olduğu, çocuğun anne ve babasının hayatta olup, davacının oğlu olan... ile davalının boşanmaları ile birlikte müşterek çocuğun velayetinin annesine bırakıldığı, çocuğun halen annesi ile birlikte yaşadığı, velayet hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olup anne ve baba haricinde üçüncü kişilerce kullanılabilecek haklardan olmadığı, dolayısı ile davacının velayetin kendisine verilmesi talebinin hukuken mümkün olmadığı...

              CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının bu konu ile ilgili kısmının “5237 sayılı TCK’nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan 53/3 maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde düzeltilmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; a) Sanığın tek eylemle iki müştekiye yönelik iftira suçunu işlediğine dair kabul karşısında sanık hakkında TCK’nin 43/2 maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, b) 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili...

                , vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerinde şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde tüm kişiler için velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceğine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/01/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m, 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m, 1; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumlan gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

                    Mahkemece; "yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk velayet tercihini baba yönünde kullanması ve sosyal inceleme raporunda da velayetin babaya verilmesi yönünde görüş bildirilmesine rağmen, babanın ortak çocuğu kendi ailesinin yanına bıraktığı, bakım ve ihtiyaçlarıyla babanın anne ve babasının ilgilendiği, babanın velayet görevini yerine getirmediği ve annenin velayet görevini yerine getirebilecek yeterliliğe sahip olduğu" gerekçesiyle ortak çocuğun velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılmış ise de; davacı-karşı davalı baba iş bulamadığı için yaşadığı çocuğun ve ailesinin bulunduğu bir süre dönemediğini, sonrasında yerleştiğini beyan etmiş olup, ortak çocuğun velayet konusunda görüşlerine başvurulduğu tarih dikkate alındığında 13.09.2013 günlü beyanı sonrası yaşadığı veya yaşamak istediği ortamı değerlendirmesine imkan verecek, dolayısıyla velayeti konusunda görüşünün yeniden alınmasını gerektirecek ölçüde uzun süre geçtiği de gözetilerek, ortak çocuğun yeniden bizzat ya...

                      UYAP Entegrasyonu