"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayet - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, müşterek çocuk Şeyma'nın velayet düzenlemesi yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise müşterek çocuk ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Velayet düzenlenirken analık babalık duygularından önce çocuğun bedeni ve fikri gelişimi dikkate alınmalıdır. Tarafların ortak çocuklarının davacı baba yanında bulundukları ve mahkemece dinlenilen 1993 doğumlu velayetinin babasına verilmesini istediği halde ortak çocuklarının velayetinin davalı anneye verildiği görülmüştür. Mahkemece yapılacak iş; duruşmadaki beyanları da dikkate alınarak uzman bilirkişiden görüş alınarak birlikte değerlendirme yapılıp velayet düzenlemesi yapmaktan ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve mahkemece yapılan yargılama sırasında suç tarihinde ondört yaşı içerisinde bulunan...'un velayet hakkına sahip annesi... ile babası ...'ın sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmeleri karşısında, ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve mahkemece yapılan yargılama sırasında suç tarihinde onaltı yaşında olan ...'nin velayet hakkına sahip annesi müşteki ...'in verdiği ifadesinde sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve mahkemece yapılan yargılama sırasında suç tarihinde on sekiz yaşı içerisinde bulunan mağdurenin velayet hakkına sahip annesi müştekinin duruşmada suça sürüklenen çocuk hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 03.10.2016 tarihinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi ( Asliye Ceza Mahkemesi) SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşmesi İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve mahkemece yapılan yargılama sırasında suç tarihinde onyedi yaşı içerisinde bulunan ...'nın velayet hakkına sahip annesi... ile babası...'in sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçmeleri karşısında, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5237 sayılı TCK'nın 234/1. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun velayet hakkına haiz anne ile baba olması ve mahkemece yapılan yargılama sırasında suç tarihinde bir yaşında olan ....'nın velayet hakkına sahip annesi müşteki ....'nin verdiği ifadesinde sanıklar haklarındaki şikayetinden vazgeçtiğini beyan etmesi karşısında, ...'ya yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 08.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Kanununun 360 ve 361. maddesindeki koşullar gerçekleşmedikçe hakim, ana ve babanın çocuk mallarını kullanma ve bu mallar üzerindeki yönetim hakkına müdahale edemez ve bu sonucu doğuracak şekilde hüküm tesis edemez. Velayet hakkına sahip olan annenin çocuk mallarını tehlikeye soktuğuna dair bir iddia veya bu yönde dosyada bir delil ve olgu bulunmamaktadır. Bu yönde bir delil ve geçerli bir sebep yokken, küçüğe kanuni miras yoluyla intikal eden taşınmazdaki miras payının devir ve temlikini önleyici şekilde tedbir kararı verilmesi, velayet hakkına sahip olan ananın, az önce açıklanan kullanma ve yönetme hakkına müdahale niteliğindedir. Bu bakımdan miras payının devrinin önlenmesi yönünden verilen tedbir kararı yönünden hükmün bozulması gerekiyor ise de; bu husus, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilmesi gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Davalının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı annenin temyiz incelenmesine gelince; Anne ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348)....
Aile Mahkemesi tarafından ise velayet altında bulunmayan küçüğe vasi tayininin zorunlu olduğu, vasi tayini hususunda da sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4/1. maddesinde “Ana ve babadan birinin ölümü halinde nüfus memuru veya evliliğin mahkeme kararı ile sona ermesi halinde kararı veren mahkeme, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşin yerleşim yeri aile mahkemesine, yoksa Hâkimler ve Savcılar Kurulunun belirlediği mahkemeye durumu derhal bildirir. Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir....