WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 1.03.2016 tarih 2015/13414 esas 2016/3984 karar sayılı onama ilamının velayet, iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple velayet yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

    Aynı Kanun'un 419/son maddesinde ise kısıtlanan ergin çocukların kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılacağı hükme bağlanmıştır. Kısıtlanıp velayet altında bırakılmasına karar verilen çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacak olup, TMK'nin 462 ve 463. maddelerinin velayet altındaki çocuklarda uygulanması sözkonusu değildir. Somut olayda, davacı ...'nun kısıtlı ...'yı Manisa 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/1126-598 sayılı, 30.07.2011 kesinleşme tarihli kararı ile evlat edindiği, evlat edinilen ...'nın Karşıyaka 1....

      Sulh Hukuk Mahkemesi; "...Kısıtlanarak velayet altına alınmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemeninde 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemeleri olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise "...Velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin çocuk ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, ancak somut olayda davacının vasilik süresinin uzatılması isteminde bulunduğu, anılan istek hakkında karar verme görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/995 E. - 2002/1149 K. sayılı ilâmıyla 07.10.1976 doğumlu ...'nin akıl hastası olması sebebiyle TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca kısıtlanarak annesi ...'nin velayeti altına alınmasına karar verildiği, ...'...

        Sulh Hukuk Mahkemesi; "...Kısıtlanarak velayet altına alınmasına karar verilen ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, bu hükümleri uygulayacak görevli mahkemeninde 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemeleri olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise "...Velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin çocuk ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı, ancak somut olayda davacının vasilik süresinin uzatılması isteminde bulunduğu, anılan istek hakkında karar verme görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda, ... Aile Mahkemesinin 2004/62 E. - 2004/173 K. sayılı ilâmıyla 01.10.1984 doğumlu ...'nun akıl hastası olması sebebiyle TMK'nın 419/3. maddesi uyarınca kısıtlanarak annesi ... 'nun velayeti altına alınmasına karar verildiği, ...'...

          Babada bulunan velayet kaldırılmadığı gibi, anneye ise geçici olarak velayet tevdi edilmiştir. Baba, çocuğun eğitimi için tedbir nafakası ödemekle yükümlü tutulmuştur. Her ne kadar velayet geçici olarak anneye verilmiş ise de; çocuğun eğitimi gibi, çocuğun bütün geleceğini etkileyecek, üstün yararını ilgilendiren bir konuda anne ve babanın birlikte karar vermesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Anlaşamamaları durumunda ise hakimin müdahalesini istemeleri her zaman mümkündür. Bu nedenle mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu düşündüğümden sayın çoğunluğun bozma yönündeki düşüncesine katılmıyorum, kararın onanması gerektiğini düşünüyorum....

            Somut olayda, eşlerin boşanması sonucu küçüğün velayeti kendinde olan annenin ölmesi halinde velayet kendiliğinden babaya geçmez. Boşanma nedeniyle velayet askıdadır. Kural olarak; velayetin belirlenmesi aile mahkemesinin, vesayet altına alınma işlemi ise, sulh hukuk mahkemesinin görevine girer. Nüfus kayıtlarına göre velayeti kendisinde olmayan velinin sağ olup olmadığını nüfus idaresi görmek zorundadır. Çocuk ... oluncaya kadar denetime açık bir “velayet müessesesi” bulunmaktadır ve bu denetim ancak ihtisas mahkemesi olan aile mahkemelerince yerine getirilmelidir. Kıstlı küçüğün babası; velayet hakkı sahibi olan annenin vefatı aile kendiliğinden velayet hakkına sahip olamayacağı için, sağ kalan eş açısıdan velayete engel durumların bulunup bulunmadığı aile mahkemesince incelenmek zorundadır. Velayet o eşten yasaklanmadıkça vesayet kurumu devreye girmeyecektir....

              Şöyle ki; Türk Medeni Kanununun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet, çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup sağ olan annenin velayetin kendisine tevdii hususunda dava açtığı anlaşıldığından, öncelikle bu davada, annenin velayet görevini layıkıyla yerine getirip getirmeyeceğinin, çocuğun üstün yararı gözetilerek belirlenmesi gerekir. Aile Mahkemesince davacıya, vesayetin kaldırılması için süre verilmekle birlikte, aslolanın velayet olması nedeniyle, annenin velayetin tevdii hususunda açtığı davanın sonuçlandırılması, verilen kararın mahiyetine göre Mahkemece, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                ın anne ve babasının boşanma tarihinden sonra nüfusa tescil edildiği belirtilerek küçüğün velayet durumunun açık olduğu gerekçesiyle aile mahkemesine ihbarda bulunulmuştur. ... Aile Mahkemesince, velayet altında bulunmayan her küçüğün vesayet altına alınacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince, TMK'nın 335. maddesinde yer alan ''Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır. Yasal sebep olmadıkça velayet ana ve babadan alınamaz. Hakim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocuklar da ana ve babanın velayeti altında kalırlar'' hükmü gereğince asıl olanın küçüğün velayet altında bulundurulması olduğu, velayeti askıda olan küçüğün anne ve babasının sağ ve ergin oldukları, velayet hakkının kullanılmasına dair yasal bir engelin olmadığı gerekçesiyle öncelikle velayetin düzenlenmesinin değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir....

                  Sulh Hukuk Mahkemesince, kısıtlının velayet altına konulduğu, velayet altına bırakılmasına karar verilen çocuklara ilişkin uyuşmazlıklarda velayet hükümlerinin uygulanacağı davaya bakma görevinin Aile Mahkemesine ait olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 2. Aile Mahkemesi tarafından ise, 18 yaşından büyük kısıtlıya anne ya da babanın veli olarak atanması halinde onunla ilgili işlemlere ve taleplere aile mahkemesince bakılacağı, bütün bunlara rağmen velayet kararı ile vesayet kararlarının veya bunların kaldırılması ya da devamına ilişkin kararların vesayet makamınca alınabileceğine değinerek davanın vesayet dairesi olan sulh hukuk mahkemesi tarafından görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Türk Medenî Kanununun 419/3. maddesi uyarınca, velayet altında bırakılmalarına karar verilen ergin kısıtlı çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda "velayet" hükümleri uygulanacaktır....

                    TMK'nın 419/3. maddesine göre de velayet altına bırakılmasına karar verilen kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıklarda velayet hükümleri uygulanacaktır. Bu hükümleri uygulayacak görevli mahkeme ise 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince aile mahkemesidir. ...Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlı ergin çocuğa annesi vasi atanmış ve vasiliğinin de uzatılmasına karar verilmişse de TMK’nın 335/2. maddesi uyarınca aslında kısıtlanan ergin çocuk annesinin velayeti altına alınmalıdır. Kısıtlının annesinin hem veli hem de vasi sıfatıyla hareket etmesinin TMK'nın 419/3. maddesinin amacına uygun olmayıp, bu madde uyarınca kısıtlı ergin çocuklar ve bunların malları hakkındaki uyuşmazlıkta velayet hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, uyuşmazlığın...Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu