Babanın soyadının değişmesi ile ailenin (bu kişinin kendisi ile birlikte eşinin ve ergin olmayan çocukların da) soyadı düzeltilir. Babanın açtığı soyadı (aile adı) değişikliğini içeren dava ile ergin olmayan çocuğun da soyadı değişmiş bulunduğundan, o çocuk ergin olduktan sonra aynı konuda (aile soyadının değiştirilmesi istemli) dava açamaz; buna 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin (b) bendi izin vermez. Açıklanan tüm bu nedenlerle davacının soyadının değiştirilmesi istemli davanın reddi gerekirken, kabulü ile soyadının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'nün temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'ın nüfus kütüğünde ... olan soyadının ... soyadı ile tanındığını ileri sürerek, soyadının "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından davacının soyadının ikinci kez değiştirilmesinin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiştir. 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmü gereğince adın (bu bağlamda soyadın) değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; soyadı değişikliği davalarındaki görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacı annenin velayet hakkının doğumla birlikte yasa gereği kendisinde olduğunu, velayet davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını, TMK.nun 337.maddesinde evlilik dışı doğan çocuğun velayetinin anaya ait olduğunun açıkça düzenlendiğini, yine evlilik dışı doğan çocuğun soy isminin babanın soy ismi olacağının gerek yasa gerekse içtihatlarla sabit bulunduğunu belirterek, davanın öncelikle usulden, aksi takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet Hakkına Dayalı Soyadı Değişikliği İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, velayet hakkına dayalı olarak müşterek çocuğun soyadının değiştirilmesi istemine ilişkin olup karar aile mahkemesi sıfatı ile asliye hukuk mahkemesince verilmiştir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2021 NUMARASI : 2020/63 ESAS 2021/9 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların boşandıklarını, boşanma ile müşterek çocuğun velayetinin annesine verildiğini, annenin çalıştığını, çocuklarının anneannesi ile kırsal bir bölgede kaldığını, çocuğu ile annesinin yeteri kadar ilgilenmediğini, ayrı yaşadıklarını, bu hususun çocuğun psikolojisini etkileyeceğini, anne ve babasından ayrı büyüdüğünü, annenin çocuğunun 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... hakkında kurulan hükümle sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesinde; Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın çocuğun kanuni temsilcilerinin aile hukukundan kaynaklanan velayet hakkı olması nedeniyle, suçun mağdurunun velayet hakkına sahip anne ile baba kabul edilmesi ve yargılama sırasında beyanı alınan müşteki annenin sanıktan şikâyetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, çocuk Yeşim'e yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 19.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜM : Beraat İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda korunan hukuki yararın çocuğun kanuni temsilcilerinin aile hukukundan kaynaklanan velayet hakkı olması nedeniyle suçun mağdurunun velayet hakkına sahip anne ile baba kabul edilmesi ve yargılama sırasında beyanı alınan müşteki annenin sanıktan şikâyetçi olup davaya katılmasının ardından yokluğunda verilen hükmü temyiz etmemesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin hükmü temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesi (TMK.md.183,349,351/1) istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı, davacı taraf süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Yapılan yargılama, toplanılan deliller, uzman raporu, müşterek çocuğun velayet konusundaki görüşü ve tüm dosya kapsamına göre; ilk derece mahkeme sinin delil değerlendirmesinde isabetsizlik bulunmadığı, kanunun olaya uygulanması ve gerekçede hata yapılmadığı, davalı annenin velayetten kaynaklanan görevlerini ihmal ettiğinin ve velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunun ispatlanamadığı, çocuğun da yaşadığı sosyal çevrenin değişmesini istemediğini ve anne yanında mutlu olduğunu beyan ettiği, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Toplanan delillerden; davacı babanın, davalı anneye karşı kasten yaralama suçundan özgürlüğü bağlayıcı ceza ile mahkum olduğu, kararın kesinleşmesi üzerine hükmün infazına başlanıp hükümlü hale geldiği ve bu sebeple kısıtlanıp kendisine vasi atandığı anlaşılmaktadır. Davalı babanın velayet görevini yerine getiremeyeceği gerçekleşmiştir. Tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemede de; velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir husus tespit edilememiştir. Annenin diğer müşterek çocuk .... kaldığı, ekonomik ve sosyal yönden düzenli yaşam koşullarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Velayette asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Babanın velayet görevini gereği gibi yerine getiremeyeceğinin sabit olduğuna, annenin de bu görevi yapabilecek durumda olmasına göre; çocuğun da kardeşlik duygusunu yaşamadaki yararı gözetildiğinde, velayetin annede kalmasında üstün yararı bulunmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/364 KARAR NO : 2022/492 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NUSAYBİN ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2022 NUMARASI : 2021/46 ESAS, 2022/12 KARAR DAVA KONUSU : Velayet Hakkına Dayalı Soyadının Değiştirilmesi KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı baba tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşi T3 Nusaybin Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/325 Esas ve 2013/619 Karar sayılı kararı ile boşandığını, velayet hakkının anneye verildiğini, çocukların velayetinin anneye verilmesine rağmen babalarının soyadı olan SAĞAT soyadını kullanmalarından...