Davalı T4 vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; boşanma sonucu velayet hakkının anneye verilmiş olmasının yalnız başına çocuğun soyadının değiştirilmesi için bir gerekçe olamayacağını, işbu istinafa konu davada davacı tarafça çocuğun soyadının değiştirilmesinde üstün yararı bulunduğunun ispat edilemediğini, davacının taleplerine konu iddialar bakımından ele alındığında soyadı değişikliğinin sadece "velayet hakkında" dayandığının görüldüğünü, çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemeyeceğini, çocuğun soyadının annenin soyadı ile farklı olmasından etkilendiği hususunda kanaat oluşmadığı gibi çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olacağının da ispatlanamadığını belirterek, davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir....
Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında alınan 28/05/2021 tarihli Sosyal İnceleme Raporu'nda çocukla yapılan görüşme içeriği ve değerlendirme, idrak yaşındaki çocuğun mahkeme huzurunda alınan beyanı itibariyle anne ile soyadının farklı olmasının küçüğü ruhsal olarak olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirilmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi, tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesi'nin 20.06.2018 tarihli 2018/364 Esas 2018/539 Karar sayılı ilamı ile soyadının yalnızca velayet hakkının kapsamı içerisinde yer almaması gerektiği, soyadının soybağı ile ilişkili olduğu, eşitlik ilkesinin değil çocuğun menfaatinin üstün tutulması gerektiği, babanın çocuğun kendi soyadını taşımasının zararına olacağı herhangi bir durumun mevcut olmadığı ve çocuğu ile ilgili olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, bu karar üzerine davacı anne tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince 20.03.2019 tarih 2018/2916 Esas 2019/442 Karar sayılı ilamı ile ‘velayet sahibi annenin bildirdiği delillerle çocuğun soyadının değiştirilmesinin üstün yararına olduğunu kanıtlayamadığı’ gerekçesi ile davacının istinaf talebi esastan reddedilmiş, hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmiştir. Dava münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir....
Aile Mahkemesi`nin 17.07.2020 tarihli ilamı ile söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına aykırı olmadığı, çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar üzerine davalı baba tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 13.10.2020 tarih 2020/845 Esas 2020/1625 Karar sayılı ilamı ile çocuğun soyadının annenin kızlık soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararının ispatlanmadığı gerekçesi ile davalının istinaf talebi kabul edilmiş, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmiştir. Dava münhasıran velayet hakkına sahip davacı annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yöneliktir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Nüfus İdaresi temsilcisi yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davacının bu davayı açmasına yasal engel bulunduğunu, boşanma ile velayet hakkının anneye verilmesinin çocuğun soyadı değişimi için başlı başına haklı bir neden oluşturmadığını, çocuğun ergin olunca açacağı yada babanın açacağı soyadı değişimi davası dışında (TMK m. 27) çocuğun soyadının değişmesine imkan bulunmadığını belirtilerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayet hakkına sahip annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....
Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle çocuğun rahatsız olduğunu, okul hayatında bu sebeple sıkıntı yaşadıklarını, ayrıca çocuk ile soyadının farklı olması nedeni ile de sorun yaşadığını iddia etmiştir. Müşterek çocuk duruşmada uzman marifeti ile alınan beyanında; soyadının annesini soyadı olan "AYSEVENER" olmasını istediği anlaşılmıştır....
Aile Mahkemesi’nin 30/05/2012 tarih, 2012/46 Esas ve 2013/361 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, ortak çocuğun velayetinin müvekkiline verildiğini, çocuğun bütün resmi ve diğer işlemleri ile müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkili ile çocuğun soyadı farklılığının sorun yarattığını, çocuğun da bu durumu sorguladığını belirterek çocuk T6 soyadının Satıç olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı davaya cevap vermemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince; müşterek çocuğun, davacı anne ile soyadının farklı oluşunu sorun ettiği, çocuğun ruhsal gelişimi yönünden çocuğun soyadının, davacı annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği, velayet hakkı kapsamında, davacı annenin çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çocuğun soyadının Satıç olarak değiştirilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Velayet Hakkına Sahip Annenin Çocuğunun Soyadının Kendi Soyadı ile Değiştirilmesi İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma üzerine yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının eski eşi ... ile 14.06.2010 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuklar ... ve ...'nin velayetinin davacıya verildiğini ileri sürerek, çocuklar ... ve ...'nin "..." olan soyadının davacının soyadı olan "..." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, Yargıtay (Kapatılan) 18....
Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle çocuğun rahatsız olduğunu, resmi işlemlerde sıkıntı yaşadığını belirterek çocuğun soyadının annenin soyadı olarak Kılıçkan soyadıyla değiştirmek istediğini beyan etmiştir. Çocuğun soyadının annenin soyadıyla değiştirmesi nedeniyle çocuğun üstün yararı bakımından ruhsal gelişiminin olumsuz etkileneceği ileri sürülmediği gibi dinlenen tanık beyanlarından da çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği anlaşılmaktadır....
Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, anneyle çocuğun soyadının farklı olması nedeniyle resmi işlemlerde sorun yaşandığını, davalının müşterek çocuk ile hiç ilgilenmeyip, onu arayıp sormadığını, yüz kızartıcı suçlar da dahil olmak üzere 13 suçtan mahkumiyet kaydının bulunup, şuanda hükümlü olarak cezaevinde olduğunu, davalının işlediği suçlar nedeniyle çocuğun gelecekteki yaşamında sosyal çevresinde dışlanarak, psikolojisinde düzeltilemez sorunlara yol açacağını iddia etmektedir....