Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

çocuk yararına olacağı, velayet değişikliğinin çocuğu mevcut olumsuz ortamından ve arkadaş çevresinden de uzaklaştırabileceği, babanın küçük Fazıl Can'ın eğitim hayatını ve günlük hayatını annesine göre daha iyi takip edebileceği ve olumlu olarak yönlendirebileceği kanaatine varılmış, Yargıtay'ın yerleşik kararlarına göre çocuğun velayet hususundaki tercihi ile yüksek yararı çelişirse çocuğun tercihine değil üstün yararına öncelik verilmesi gerektiği, her ne kadar sosyal inceleme raporları aksi yönde kanaat belirtmişse de bu raporların Mahkeme açısından bağlayıcı olmadığı, Mahkeme Hâkimine karar verirken yardımcı araştırmalardan ibaret olduğu, raporlar düzenlenirken sadece çocuğun iradesine ve baba yanına giderse kaçacağına ilişkin beyanlarına göre uzman raporlarının düzenlendiği, halbuki etki altında da kalabilmesi muhtemel salt çocuğun beyanının veya isteğinin değil ileriye dönük olarak velayet kimde olursa çocuğun üstün yararına olacağı, eğitimini, bedensel, fikri ve ahlaki gelişimini...

Hukuk Dairesince; “İstek: Davacı, dava dışı Şükran aleyhine “velayetin değiştirilmesi” talebiyle dava açtığını, dava dilekçesinde; velayet hakkına sahip olan davalının, müşterek çocukları ...'yı yurtdışına kaçırma hazırlıkları içinde olduğundan bahsederek, çocuğun yurtdışına çıkışının tedbiren önlenmesini talep ettiğini, davaya bakan mahkeme hakimi tarafından, bu talebinin kabul edilerek 30.09.2011 tarihinde “müşterek çocuk ...'...

    Hukuk Dairesi TEMYİZ EDEN :Davacı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından taleplerinin reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba tarafından açılan kişisel ilişkinin kaldırılması, aksi halde süresinin azaltılarak yatısız ve baba nezaretinde olacak şekilde yeniden kişisel ilişki kurulması davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulü ile ortak çocuk 2012 doğumlu ......

      CEVAP Davalı-karşı davacı anne cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın açmış olduğu velâyetin değiştirilmesi davasında somut bir sebep ve vakıaya dayanılmadığını, işbu davanın ortak çocuğun hırpalanmasına sebep olduğunu, babanın tutarsız ve agresif davranışları olduğunu, ortak çocuğun psikolojik ve ekonomik şiddete maruz kaldığını ve zarar gördüğünü, babanın ortak çocuğun sosyal hayatına ve gelişimine herhangi bir katkıda bulunmadığını belirterek; asıl davasının reddine, karşı davanın kabulüne karar verilerek ortak çocuk ile yeniden kişisel ilişki günlerinin düzenlenmesine, iştirak nafakasının aylık 2.000,00 TL'den 10.000,00 TL'ye artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların İstanbul 8. Aile Mahkemesinin 2015/432 Esas ve 2017/454 Karar sayılı ilamı ile boşanmalarına karar verildiği, ortak çocuk ...'...

        DAVA Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II....

          Toplanan delillere göre velayetin anneye verilmesine ilişkin kararın kesinleşme tarihi ile eldeki davanın açıldığı tarih arasında geçen süre içerisinde velayetin değiştirilmesini gerektiren bir durum, olay, hal ve şartlarda değişiklik veya davalı annenin velayet görevini yerine getirmediği ve kötüye kullandığı hususları iddia ve ispatlanamamıştır. Mahkemece, görüşüne başvurulan uzman Nazlı Özügüzel'de çocuğun velayetinin annede kalmasının çocuğun yararına olacağını bildirmiştir. Dosyada uzman görüşünden ayrılmayı gerekli kılan bir olgu yoktur. İdrak çağında bulunan ortak çocuk da uzmanla yaptığı görüşmede annesi ile yaşamaktan mutlu olduğunu ifade etmiştir. Bu nedenlerle tarafların ortak çocuğu Yağmur Doğa'nın anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri, ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde ciddi ve inandırıcı deliller bulunmadığı ve hemen meydana gelecek tehlikenin varlığı da ispat edilmediğine göre davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya uymayan bir yön yoktur....

          Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme tarafından davacının kişisel ilişkinin değiştirilmesi talebinin kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müşterek çocukların her ikisinin de sürekli ve kesintisiz olarak anne ilgi ve bakımına muhtaç yaşta olduklarını, bununla beraber müşterek çocuk Lina'nın rahatsızlığı sebebiyle annesinin yardımına daha çok ihtiyaç duyduğunu, müşterek çocukların sık sık yer değiştirmesi ve anneleriyle beraber oluşturdukları düzenin sürekli olarak bozulmasının müşterek çocukların ruhsal ve fiziksel gelişimi açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını, annelerinden çok fazla ayrı kalacaklarını bildirerek yerel mahkeme kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Velayetin Değiştirilmesi, Nafakanın Kaldırılması, Kişisel İlişkinin Değiştirilmesi davasıdır....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla, velayet kendine verilmeyen ebeveyn arasındaki kişisel ilişkinin bir amacı çocuğun ruhsal ve kişisel gelişiminin sağlıklı bir şekilde sağlanması, bir amacıda analık ve babalık duygularının tatminini sağlamaktır. Velayet hakkı annesine verilen müşterek çocuk 2006 doğumlu olup baba yanında yatılı kalabilecek yaştadır. O halde, müşterek çocukla davalı baba arasında hafta sonları da çocuğun babasının yanında yatılı kalacağı şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir: Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....

            GEREKÇE: Dava; velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK.md.385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Sezin 09/06/2010 doğumlu olup idrak çağındadır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde;  çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir....

            Velayetin düzenlenmesinde ana ve babalık duygularının tatmini gözetilmekle birlikte, asıl olan çocuğun üstün yararıdır (TMK md. 339). Velayet hakkı anneye ait olmakla birlikte babanın da babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, yatılı olacak şekilde çocukla düzenli ve sürekli bir kişisel ilişki kurmak ve bu ilişkiyi elde etmek hakkı mevcuttur. Kişisel ilişki çocuk yönünden de bir hak olup, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde bu hak kaldırılabilir veya sınırlanabilir. Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m. 1; TMK m. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

            UYAP Entegrasyonu