Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar İzmir 12.Aile Mahkemesinin 16/11/2017 tarihinde kesinleşen kararı ile çekişmeli olarak boşanmışlar,  2009 ve 2010 doğumlu Fikret Batuhan ve Ecrin'in velayeti davalı anneye verilmiş, çocuklarla baba arasında her ayın 2.3 ve 4.Cumartesi günleri saat.09.00 ile Pazar günleri saat.18.00 arası, dini bayramların 2.günü saat.09.00 ile 3.günü saat.09.00 arası, her yıl Temmuz ayının ilk ve son günü saat.09.00 ile 18.00 arası, okulların yarı yıl tatilinin ilk ve 7.günü saat. 09.00 ile 18.00 arasında kişisel ilişki tesis edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

karşıladıklarını, ancak davalı en son sudan bahaneler ile tartışma ortamı yarattığını ve müvekkil ile tartıştığını, davalının salgın hastalık olmasına rağmen her gün evde eğlenceler düzenlediğini, evde sürekli kalabalık ortama müsaade ettiğini, küçük çocuğun aşılarını, rutin kontrollerini dahi müvekkilinin yaptırdığını, müvekkilin çocuğun sağlığını düşünerek uyarıda bulunduğunu bunun üzerine davalının gerekli özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirmemekle birlikte müvekkilin de dikkat ve özen göstermesine imkan vermediğini, müvekkilinin haftalardır çocuğu görmediğini, tüm bu sebeplerle davanın kabulü ile küçük çocuk Bade Lina' nın sağlık ve gelişimi için müvekkilin yanında kalması ihtiyati tedbir kararı verilmesini, mahkemece uygun görülmediği takdirde tensip tutanağı ile müvekkilleri ile küçük çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, velayet hakkının davalı anneden alınarak müvekkiline verilmesini talep ederek dava açmıştır....

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının asılsız olduğunu, 4 yaşındaki bir çocuğun soyadının farklı olduğunun algılayabilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, soyadının değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olamayacağı, müvekkilinin yeterli şekilde çocukla kişisel ilişki kurduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Velayet hususu kamu düzeni ile alakalı olduğundan mahkememiz tarafından yapılan resen inceleme, dosya kapsamına alınan sosyal ve ekonomik durum araştırmaları, sosyal inceleme ve uzman raporları, müşterek çocuğun Mahkememizdeki beyanı ve isteği, davacı vekilinin kişisel ilişkinin artırılması talebi hep birlikte değerlendirildiğinde; müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verildiği, çocuğun 2014 yılından beri kardeşi ve babası ile kaldığı, şiddete ve baskıya maruz kalmadığı, babası ile yaşamaya devam etmek istediği, sadece tatil dönemlerinde annesi ile birlikte kalmak istediği, babanın velayete ilişkin görevlerini yerine getirdiği, çocuğun çevresi, isteği, üstün yararı ve çocuğun psiko sosyal gelişimi de dikkate alınarak velayet değişikliği davasının reddine, ancak; küçüğün yaşı, davacının ve küçüğün talebi dikkate alındığında kişisel ilişkinin süresinin aşağıdaki şekilde artırılmasına, usulüne uygun açılmış bir iştirak nafakası davası olmadığından...

    TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Selçuk'un evlilik dışı dünyaya geldiğini, babası tarafından tanındığını, çocuğun eğitim hayatının başladığını ve anne ile çocuğun farklı soyisimleri kullanmasının zorluklara sebebiyet verdiğini, ayrıca çocuğun da bu durumdan psikolojik olarak etkilendiğini, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olacağını beyanla, evlilik dışı doğan çocuğun "Gazibeyoğlu" olan soyadının, annesinin soyadı olan "Pehlivan" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Aile Mahkemesinin 2017/780 Esas 2021/229 Karar Sayılı ilâmı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Buğlem Su'nun velayetinin anneye verildiğini, kararın velayet de dahil olmak tüm yönleri bakımından istinaf edilerek, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin 2021/921 Esas Sayılı dosyasıyla derdest olduğunu, boşanma ve diğer hususlar gibi velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin biçimi gibi konularda da talep ya da ek talep üzerine karar verecek olan yargı yerinin İstinaf Mahkemesi olduğunu belirterek, derdestlik itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Nehir'in velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....

    Bütün bu açıklamalar karşısında; müşterek çocuklar dava ve karar tarihi itibariyle idrak çağında olmayıp, anne sevgi ve ilgisine ihtiyaç duyacak yaşta bulunsalar da, dosya içeresinde mevcut bulunan tanık beyanları ve alınan uzman görüşü dikkate alındığında müşterek çocukların velayet düzenlemesi konusundaki üstün yararlarının, velayetlerinin babaya verilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

    Mahkemece ilk hükümde davalı-davacı babanın velayetin değiştirilmesi ve yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, davacı-davalı annenin açmış olduğu davada ise baba ile ortak çocuk arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yeniden düzenlenmesine karar verilmiştir....

      Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin düzenlenmesi, iştirak nafakası ve birleşen velayetin değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince babanın kişisel ilişkinin kaldırılması ve iştirak nafakası istemli davasının reddine, annenin velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemli davasnın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı-davalı taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ( 6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu