WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen boşanma, velayet ve kişisel ilişki, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakaları, kadın lehine tedbir nafakası yönünden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

    Karşı davanın kabulüne yönelik karar davacı-davalı erkek tarafından istinaf edildiğinden karşı davada boşanma yönünden verilen karar kesinleşmemiş olup, karşı davada davalı-davacı kadının boşanma, çocuk için tedbir ve iştirak nafakası, kadın için tedbir ve yoksulluk nafakası ve kadın için maddi ve manevi tazminat taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; müşterek çocuklar lehine hükmolunan iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek vekili hükmün; ortak velayet talebinin kabulü gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından tarafların tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Sonuç olarak; Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında kusur belirlemesi, velayet ve şahsi ilişki ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası dışında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı anlaşıldığından davalı erkeğin kusur belirlemesi, velayet ve şahsi ilişki ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE karar vermek gerekmiştir....

    Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkânları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları göz önünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ancak, TMK. 330/1.md. göre; nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....

    Ayrıca, boşanma kararının "eklentisi" olan (yoksulluk) ve (iştirak) nafakası da aynı kurala tabi olup, icra takibine konu edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi gerekir. Bir başka anlatımla boşanma hükmü kesinleşmiş ise eklentilerin (Yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, maddi ve manevi tazminat vs.) infaz edilmesi için eklentiler yönünden kararın kesinleşmesi gerekmez. Somut olayda; 08.07.2013 tarihinde başlatılan takipte; takibe konu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 20.03.2013 tarih ve 2011/577 Esas, 2013/100 Karar sayılı tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm, kesinleşme şerhi ve Yargıtay 2....

      Açıklanan gerekçelerle, davalının istinaf itirazının kabulü ile 28/07/2020 tarih 31199 sayılı resmi gazetede yayınlanan 7251 sayılı kanun ile değişik HMK.unun 353/1- a-6 maddesi uyarınca, davanın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmadan hüküm kurulması nedeni ile davalının sair istinaf itirazları incelenmeksizin mahkeme kararının istinaf konusu kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, çocuk için tedbir ve iştirak nafakası, davacı için tedbir nafakası ve maddi tazminat yönlerinden kaldırılmasına, gereği için dosyanın mahalline gönderilmesin karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      bakım borcu, talep ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, istinafa konu nafaka ve tazminatlar konusunda olumlu-olumsuz herhangi bir karar verilmediğinden davalı vekilinin iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-2 m.sine göre bu konularda düzenleme yapmak gerektiğinden, ortak çocuk 2002 d.lu Arif Hasan artık reşit olduğundan onunla ilgili iştirak nafakası talebine yönelik bir karar verilmesine yer olmadığına, ortak çocuklar 2005 d.lu Meryem Gül ile 2008 d.lu Hüseyin yararına ayrı ayrı aylık 300 TL iştirak nafakasına, tam kusur nedeniyle davalı kadının kendisi için boşanmanın eki niteliğinde yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 100,00 TL olan iştirak nafakasının aylık 100,00 TL artırılarak 200,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk A. D.'in 2003 doğumlu ve 5. sınıf öğrencisi olduğu; davalının ise, emekli olup, icra ve nafaka kesintisi haricinde aylık 2.316,00 TL maaş aldığı, ayrıca Ziraat Bankasından aylık 253,28 TL aylık ödenek aldığı tespit edilmiştir....

        İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. ./.. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk Arda'nın 1997 doğumlu Kanada Toronto'da kolej öğrencisi; davalının ise, doktor olup, aylık 6.500,00 TL gelir elde ettiği, ailesine ait evde kaldığı, bir dairesi ve bir aracının bulunduğu anlaşılmıştır. Nafaka artırım davasının açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmadığı gibi, her dava açıldığı tarihe göre değerlendirilmelidir. Önceki dava tarihi ile bu davanın açıldığı tarih arasında 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Bu süre içinde tarafların sosyal ve ekonomik durumları değiştiği gibi, çocukların yaşı ve ihtiyaçları da doğal olarak artmıştır....

          UYAP Entegrasyonu