WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HUMK.md.438/7) SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının dört nolu bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına yerine "velayeti anneye verilen müşterek çocuklardan ... için dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100.00 TL. tedbir nafakası takdirine, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar iştirak nafakası olarak devamına, velayeti anneye verilen müşterek çocuklardan Elif için kararın kesinleşme tarihinden itibaren aylık 100.00 TL. iştirak nafakası takdirine davacı-davalı babadan alınıp davalı-davacı anneye verilmesine" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 18.01.2012 (Çrş.)...

    Bu nedenle boşanma kararının eklentisi olarak hükmedilen iştirak nafakası kararın kesinleşme tarihinden itibaren istenebilir. Yani nafakanın başlangıç tarihi boşanma ilamının kesinleştiği tarihtir. TMK'nun 182. maddesi hükmünde; boşanma veya ayrılık vukuunda, çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf, gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Yine TMK'nun 328. maddesi gereğince de, velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakası borcu da sona erer. Çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. Zira nafakaya velayet hakkı kendisine verilen eşe çocuğun bakım ve eğitimine harcaması için hükmedilmiştir....

      Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzeninden olup tarafların tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Bu nedenle boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur. Tarafların sosyal ve ekonomik durumlarının tespiti için yazılan müzekkere cevabında davacı kadının çalışmadığı, ailesinin desteği ile hayatını idame ettiği, 900 TL'ye kirada oturduğu bildirilmiştir....

      Bu madde uyarınca, ilamda hüküm altına alınan iştirak nafakasının alacaklısı, müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eştir. Velayet hakkı küçüğün reşit olması ile sona ereceğinden, bu tarihte iştirak nafakasının da sona ereceği tabiidir. Ancak çocuğun reşit olduğu tarihe kadar ödenmeyerek biriken nafaka alacağı bulunduğu takdirde, velayet hakkı kendisine verilmiş olan eş tarafından, çocuğun reşit olduğu tarihten sonra da bu alacak takibe konu edilerek ödenmesi istenebilir. TMK'nun 328. maddesine göre de, anne ve babanın çocuğuna bakma mükellefiyeti onun reşit olmasıyla sona erer. Küçük, reşit olduktan sonra eğitimine devam ediyorsa, bu takdirde, yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Küçüğün reşit olduğu tarihte, hükmedilen iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Dosya kapsamı incelendiğinde; ......

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-birleşen davacı erkek istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararını Küçükçekmece Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğu, şahsi ilişki süresi, velayet, nafakalar, yönünden istinaf ettiği görülmüştür. Davacı-birleşen dosya davalısı istinaf dilekçesi ile; yerel mahkeme kararını lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarı, vekalet ücreti, reddedilen yoksulluk nafakası yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Asıl dava velayetin değiştirilmesi,iştirak nafakası,yoksulluk ve iştirak nafakası artırılması ,birleşen dava iştirak nafakası,ve iştirak ,yoksulluk nafakası kaldırılması talebine ilişkindir....

        Dava, iştirak nafakası istemine ilişkindir. TMK'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (davalı annenin) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....

          Dava; iştirak nafakası artrımı istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin 2005 doğumlu müşterek çocuk . için takdir edilen iştirak nafakasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. ./.. -2- 2-Davacının, 1999 doğumlu müşterek çocuk Hakan için takdir edilen iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazı yönünden; Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ortak çocuk ... için takdir edilen nafaka miktarı, davacı için takdir edilen yoksulluk nafakası ve ortak çocuk Aybüke için takdir edilen iştirak nafakalarının arttırımı talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın dava dilekçesinde boşanma kararından sonra doğan Ayşegül'ün velayetinin düzenlenmesinin yanı sıra yoksulluk nafakası ve velayeti kendisinden bulunan ortak çocuk .... için daha evvel takdir edilen iştirak nafakasının da arttırılması talebinde bulunmuştur...

              Davalı davacı vekili karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde özetle; iştirak nafakası talebinin fahiş miktarda olduğunu, kısmi olarak kabul ettiklerini, karşı tarafın iştirak nafakasının aylık 5.000,00 TL'ye çıkarılması talebinin hakkaniyete uygun 3.000,00 TL'lik kısmını kabul ettiklerini, Yargıtay kararları uyarınca TÜİK'in yayınladığı ÜFE artış oranı nazara alınmak suretiyle yıllık artırıma tabi tutulması yönünde hüküm altına alınmasını, talebin geri kalan kısmının ise reddini talep ettiklerini belirterek velayet talepleri yönünden ortak velayetin kaldırılarak velayetin müvekkiline verilmesine, iştirak nafakasının 3.000,00 TL'lik kısmının kabulüne, fazlaya dair kısmının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              Dolayısıyla anlaşmalı boşanma davası sırasında iştirak nafakası istenmemiş olsa bile sonradan bu istem dava konusu yapılabilir. Velayetin eşlerden birine verilmiş olması diğer eşin bakım borcunu ortadan kaldırmadığı gibi ana ve babanın bakım borcu çocuklar ergin oluncaya kadar devam eder. Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate almalıdır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise; tarafların 03.03.2020 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı boşandıkları, 2012 doğumlu müşterek çocuk Simirna Ayça Demirci'nin velayetinin anneye verildiği, çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmediği, eldeki bu dava ile davacı annenin müşterek çocuğun barınma, beslenme gibi giderleri bulunduğunu belirterek çocuk yararına aylık 2.500,00 TL iştirak nafakası talebinde bulunduğu tartışmasızdır. Boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir....

              UYAP Entegrasyonu