"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kadın) tarafından; çocuklar için takdir edilen tedbir ve iştirak nafakası miktarları ve vekalet ücreti yönünden, davacı (koca) tarafından ise velayet ve iştirak nafakası miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 140,00 TL'ye çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının arttırılması istemine ilişkindir. TMK.nun 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur....
Davada, tarafların müşterek kızı .... için davalı babadan aylık 500,00 TL iştirak nafakası talep edilmiş; mahkemece; davacı annenin, davalı babadan daha yüksek gelire sahip olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü cihetine gidilerek; aylık 100,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından; takdir edilen nafakanın az olduğu gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Ancak nafaka takdir edilirken; velayet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik imkanları yanında; çocuğun yaşı, eğitim durumu ve ihtiyaçları da dikkate alınmalı, velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeği ve yüklendiği sorumluluklar da gözönünde bulundurulmalıdır....
Mahkemece, bu çocuk için "eğitimine devam ettiği" gerekçe gösterilerek dava tarihinden itibaren aylık 150 TL tedbir nafakasına hükmedilmiş ve kararın kesinleşmesinden sonra da, iştirak nafakası olarak devamına karar verilmiştir. İştirak nafakasının alacaklısı velayetin tevdi edildiği ana ya da babadır. Velayet ve velayet kendisine verilmeyen eşin çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma zorunluluğu çocuğun ergin olmasıyla kendiliğinden sona erer. (TMK.md.335, 328/1) Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü (TMK.md.328/2), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. .... olan çocuk tarafından, ana ve babanın açıklanan yükümlülüğüne dayanılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Öyleyse, dava tarihinde ergin olan çocuk için, tedbir ve iştirak nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Davacı yan aşamada 30.11.2021 tarihli dilekçe ile talep ettikleri iştirak nafakasını aylık 2.000 TL.olarak açıklamış sonrasında sunulan 06.12.2021 uyap gönderme tarihli dilekçe de talep edilen miktar aylık 3.000 TL.olarak belirtilmiştir. Mahkemece neticeten ve özetle"...velayet değiştirilerek babaya verilmesine-anne ile kişisel ilişki tesisine-çocuk için daha önce belirlenen aylık 1.000 TL.iştirak nafakasının kaldırılmasına,davacının iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile karar kesinleştikten sonra 1.000 TL.iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,davacının geçici velayet talebi esası çözer nitelikte olduğundan reddine"karar verilmiş,karara karşı davalı yan istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...kararın iştirak nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına karar verilmesini"istinaf sebebi yapmıştır....
Baba, velayetin değiştirilmesine ve iştirak nafakasının kaldırılmasını talep etmiş olup, velayet değişikliğinde velayetin fer'isi olan iştirak nafakasının kendilinden kalkacağı, bu nedenle velayet davasından bağımsız bir talep ve dava olmadığı bu halde mahkemece iştirak nafakası yönünden kabul ve ret göz önüne alınarak taraflar lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu değerlendirilmekle, iştirak nafakası yönünden erkeğin vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak davacı erkeğin velayet degişikliğine yönelik istinaf talebinin esastan reddine şahsi ilişki ve vekalet ücretine yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği kanati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ın her biri için aylık 100 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren 175 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; iştirak nafakası artırımı istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir. Dosya içeriğinden, tarafların 19.07.2013 tarihinde boşandığı, müşterek çocuk 1999 doğumlu ..., 2001 doğumlu..., 2009 doğumlu ...'...
-TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava iştirak nafakası talebine ilişkindir. TMK'nın 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır. Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Bu husus kamu düzeninden olup tarafların tarafların iradesine tabi kılınmamıştır. Bu nedenle boşanma davasında iştirak nafakası istenmemesi sonradan istenmesine engel değildir.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. TMK. 330/1.md. göre de nafaka miktarı çocukların ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocukların gelirleri de gözönünde bulundurulur. Tarafların Eskişehir 3....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma yönünden istinaf talepleri bulunmadığını, sosyal inceleme raporu alınmadan velayet konusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, velayet, tedbir-iştirak nafakası ile davacı-davalı yararına hükmolunan tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları, reddedilen tazminat talepleri bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....