İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir. Dosya içeriğinden; velayet hakkı annede olan müşterek çocuk 22.10.2008 doğumlu olup, anaokuluna başladığı, velayet hakkı kendisine verilen ve müşterek çocuk ile birlikte yaşayan annenin, sosyal ekonomik durum araştırmasına ilişkin tutanak içeriğinden herhangi bir işte çalışmadığı, davalının ise özel sektörde işçi olarak çalıştığı ve aylık net kazancının 1.151,99 TL olduğu, üzerine kayıtlı gayrimenkulünün bulunmadığı anlaşılmıştır....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; 1996 doğumlu müşterek çocuk için ödenen 175,00 TL iştirak nafakasının ihtiyacı karşılamadığı ileri sürülerek aylık toplam 400 TL’ye yükseltilmesi istenilmiştir. Mahkemece; küçüğün annesi olan davacının ikinci eşinin belediyede çalışması ancak davalının ekonomik durumunun değişmemesi hatta kötüye gitmesi gerekçe gösterilerek nafaka artırım davası rededilmiştir,verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İştirak nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan eşin, velayet hakkı verilen eşe çocuğun bakım ve eğitim giderleri karşılığı gücü oranında yapacağı parasal katkıdır. Bu nedenle, iştirak nafakası takdir edilirken küçüğün yaşı, okul durumu ve zorunlu ihtiyaçları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak “hakkaniyete” uygun bir miktara hükmetmek gerekmektedir....
nın babası olduğunun tespiti ve iştirak nafakası isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile küçük ...'nın babasının ... olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili ve kayyım tarafından temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 327 ve devamı maddeleri uyarınca, velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf, ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Diğer taraftan, iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir. İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun karar verilmelidir....
Hukuk Dairesinin 11.07.2019 tarihli ve 2019/856 esas, 2019/1273 karar sayılı ilamı ile “Davacı-karşı davalı erkeğin velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası ile davalı-karşı davacı kadının tedbir ve iştirak nafakasına yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/l maddesi uyarınca esastan reddine” şeklinde karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararının boşanma ve ferilerine ilişkin kısmı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 07.06.2017 tarihli, 2017/565 esas, 2017/653 sayılı kararı ile tamamen kaldırılarak davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan asıl dava ve ferileri hakkında yeniden hüküm kurulmuştur....
Karşılık dava yönünden ise; davalı (karşılık davacı) baba, karşılık davası ile yanında bulunan çocuklar yönünden iştirak nafakası talep etmiş ise de, iştirak nafakası ancak kendisine velayet hakkı verilen kişiye ödenir. Davada velayet hakkı davacı annede olduğuna göre davalı(karşılık davacı) babanın, karşı taraftan iştirak nafakası talep etme hakkı olmayacaktır. Babanın çocuklara bakımı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre ahlaki bir görevin ifası mahiyetindedir. Öyle ise mahkemece, karşılık davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf,ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğun giderlerine katılmakla yükümlüdür.Diğer taraftan,iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Mahkemece,nafaka takdir edilirken;çocuğun yaşı,eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında,ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir....
Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, velayet ve bağlantılı bulunan iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple velayet yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3- Yargılamada ortak çocukların geçici velayeti davalı babaya verildiği ve çocuklar fiilen de baba yanında kaldıkları halde davacı anne lehine çocuklar için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarı ve ihtiyati tedbirin kaldırılması yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.06.2014...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından velayet, iştirak nafakası ve manevi tazminat miktarı yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi, manevi tazminat, iştirak nafakası miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar...