Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira davacı tarafından yapıldığı iddia olunan harcama bedeli 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 526 vd. maddelerinde düzenlenen vekaletsiz görme hükümlerine göre talep edilebilir. Nitekim ilgili kanunun 529. maddesine göre; "İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür..."....

Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekaletsiz görmeden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik davalının itirazının iptali istemlidir. Davacı muris vekili; davalının Tarım Kredi Kooperatifine ödemesi gereken kredi borcunun davacı tarafından 7.806,65 TL tutarında ödendiğini ileri sürerek bu alacağın tahsili için başlatılmış icra takibine yönelik davalının itirazının iptalini istemiştir. Davalı; kooperatife olan borcu kendisinin ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

Uyuşmazlık ve hüküm * sözleşmenin feshinden kaynaklana tazminata ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 03.05.2007...

    süresinde ileri sürülmediğini, davadaki taleplerinin sözleşme dışı ilave işler bedeline ilişkin olduğunu ve bu nedenle vekaletsiz görme hükümlerine göre davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirtmiştir....

      Her ne kadar mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında, taraflar arasında vekaletsiz görme ilişkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz görme, TBK'nın 526. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup, başkasının hesabına gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlü kılınmıştır. Aynı Kanunun 529. maddesinde ise “İş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, görenin durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masraflarını faiziyle ödemek, gördüğü dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür.” denilmiştir. İş görenin vekaletsiz görmeden kaynaklanan alacak hakları işi görülenin haksız iktisabı sayılmaz. Bu alacak hakları TBK'nın 147. maddesinde (BK 126.Mad.) sayılanlardan da değildir....

      Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle borcun vekaletsiz görmeden değil eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereği borçtan sözleşmenin diğer tarafının sorumlu olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. V. KARAR Açıklanan nedenlerle; Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA, Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Her ne kadar, mahkemece, öğrenme tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, olayın oluş şekli ve taraflar arasındaki ilişki gözönüne alındığında somut olayın Borçlar Kanunundaki vekaletsiz işgörme hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Vekaletsiz görme halinde, 818 sayılı BK (yeni 6098 sayılı BK.), özel bir zamanaşımı süresi öngörmediğinden, BK'nın 125. maddesindeki (6098 sayılı yasa 146.madde) 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanması gerekmektedir. Buna göre, davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hususu gözardı edilerek, yanılgılı gerekçeyle 2 yıllık zamanaşımı süresi esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır. Anlatılan gereçelerle vekaletsiz görme hükümlerine göre değerlendirme yapılıp sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/09/2021 NUMARASI : 2019/310 ESAS 2021/541 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Vekaletsiz İş Görmeden Kaynaklı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla; dosya incelendi....

          İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikte özel mahkemelerdir. 5510 sayılı Kanunun 101. maddesi bu kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde görüleceğini hükme bağlamıştır. Buna göre bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı, davalının yetkisi olmadığı halde 3.kişi konumunda olan müşterilerinden olan 2009 yılı ücret alacağını tahsil ettiği iddiasıyla alacak ve tazminat davası açmıştır. Eldeki dosya yönünden uyuşmazlık, vekaletsiz görme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklanmakta olup, taraflar arasında sözleşmesi bulunmadığı gibi, uyuşmazlık işçi ile işveren arasındaki hizmet aktinden ve İş Kanunundan kaynaklanmamakta olup, davanın ve tarafların yukarıda belirtilen niteliğine göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Vekaletsiz işgörme nedeniyle taraflar arasında kurulan ilişki sözleşme ilişkisi değildir.Bununla birlikte,vekaletsiz işgörme de bir borç kaynağı olup,burada görenle sahibi arasında kanuni bir borç ilişkisi kurulmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu