Maddesi gereği süresinde yapılmayan başvuru nedeni ile dava açılamayacağını, manevi tazminat talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, yetki itirazının kabulü ile, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; havayolu taşımacılık sözleşmesinden kaynaklı geç bagaj teslimi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....
Davalı T7 A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirkete karşı süresinde bir ayıp ihbarı olmadığını, davacının, ameliyattan bir yıldan fazla bir süre sonra ayıplı hizmet sunulduğu iddiası ile tazminat talep ettiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, ameliyat ile dava tarihi arasında bir yıldan fazla süre olduğunu, hastada, halen mevcut rahatsızlıklar ile ameliyat işlemi arasındaki illiyet bağı olduğunu ileri sürmenin aradan geçen süre dikkate alındığında kabul edilebilir olmadığını, bu sürede pek çok sebep; ileri sürülen rahatsızlıklara sebebiyet vermiş olabileceğini, olayda müvekkili şirketin (hastanenin) ve diğer davalı hekimin kusuru olmadığını, davalı şirkete ait hastanenin, davacının tedavisi için tüm gerekli şartları sağladığını, yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini, hastaya ve yakınlarına tüm bilgilendirmelerin süresinde verildiğini ve onamlarının alındığını, ameliyat sonrası hastanın hayati fonksiyonlarının normal olarak müvekkilinin...
Davacı vekili 16/05/2023 tarihli beyan dilekçesinde; davalı taraf ile sulh olduklarını, tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadıklarını beyan etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 17/12/2021 TARİHLİ ARA KARARIYLA: "Dilekçe ve dosya tüm kapsamı ile birlikte değerlendirildiğinde; davanın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, para alacağı yönünden HKM 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine olanak bulunmadığı, davacının inşaata girilmemesine yönelik talebinin ayrı bir dava konusu olan müdahalenin men'i niteliğinde olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin talebinin reddine " şeklinde karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: DAVACI VEKİLİ 07/01/2022 TARİHLİ İSTİNAF DİLEKÇESİNDE: İlk derece mahkemesince, davanın eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat davası olduğu, para alacağı yönünden HMK 389....
Dava, davalı hastanede olunan göz ameliyatı sırasında davalı tarafın kusurlu hareketleri ile gözün mikrop kaptığı ve neticeten görme yetisinin kaybedildiği iddiasına dayalı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir. Mahkemece, davalı tarafa kusur atfetmeyen, dosya içerisinde bulunan, 17.01.2014 tarihli Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu raporu, aynı kurulun 27.05.2015 tarihili ek raporu, 16.06.2014 tarihinde alınan 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 27/05/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumunun raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davalı hekimin vekalet sözleşmesi hükümlerine göre özen ödevini ihlal ettiğini, davacıyı yeterince bilgilendirmediğini, tedaviyi yanlış uyguladığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava,hasta ile hekim arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklı, tedavi hizmetinin hatalı uygulandığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemlidir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 12/11/2020 DAVANIN KONUSU: Tazminat İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 12/11/2020 tarihli ve 2016/1130 Esas, 2020/675 Karar sayılı dosyasında verilen karar; istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında akdedilen 07/11/2006 tarihli kurumsal çözüm merkezi sözleşmesinin davalı tarafından haksız şekilde feshedildiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır.Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı'nın ilgili Maddesi gereğince tacirler arasında ticari nitelikteki alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan her türlü davalara ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 12, 13, 14, 43. Hukuk Dairelerine ait olup istinaf incelemesi yönünden bu daire görevlidir. Hal böyle olunca HMK 352.madde gereğince dosyanın istinaf incelemesi12, 13, 14, 43....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/818 KARAR NO : 2023/836 DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/10/2022 KARAR TARİHİ : 28/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01/07/2021 tarihinde davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapmış olmasına rağmen sigorta şirketinin kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemeyerek sebepsiz zenginleşmeye gittiğini, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilememesinden kaynaklı avans faizini aşan zararın ortaya çıktığını, aşkın zarar taleplerine ilişkin dava açma zarureti doğduğunu, kazanın çift taraflı olduğu açıkça davalının sigortalısının kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin ise kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında davalının müvekkilini zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenlerle...
sırasında ayıplı tedavi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
SAVUNMA: Davalı vekili, yüzlerce müşteriye aynı ürünün satıldığını, kimseden bu şekilde geri dönüş olmadığını, sorunun hammededen kaynaklanmadığını, davacının üretim hatası kaynaklı olabileceğini, kaldı ki ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını beyanla davanın reddini dilemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, süre gelen ham madde satım ilişkisi kapsamında ayıplı emtia iddiasına dayalı olarak uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, paspas imalatında kullanılan ve davacının davalıdan sürekli olarak satın aldığı kauçuklarda herhangi bir ayıp bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa niteliğine göre ayıp ihbar süresi içinde karşı tarafa bildirim yapılıp yapılmadığı konularında toplandığı anlaşıldı. Kimya mühendisi bilirkişi tarafından davacı şirketin imalathanesinde bizzat yerinde inceleme yapılarak yaklaşık 1.500 adet iade otomobil paspas takımı yerinde incelenmiştir....