Dava konusu uyuşmazlık ve istinaf istemi; vekalet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava, davacıya ait Çanakkale Çimento Hisse Senetlerini vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle sattığı, üzerine geçirdiği iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda istinaf isteğini inceleme görevi; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/06/2020 tarihli ve 564 sayılı kararı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasında 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan İş Bölümü uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19.ve 46. Hukuk Daireleri görevli bulunmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi uyarınca; Dosyanın, görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, HMK 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 08/04/2021...
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasından ibarettir.----- 166. maddesi uyarınca, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki---açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir....
Tıp Fakültesinden seçilen uzmanlarca hazırlanan heyet raporunda, kişinin isteği üzerine yapılan saç ekimi işlemi sonrası her türlü her türlü özene rağmen çıkabilen komplikasyon olduğu, bu nedenle işlemi gerçekleştiren hekimin kusuru olmadığı belirtilmiş ve mahkemece de bu rapor gözetilerek dava reddedilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin ... sözleşmesi niteliğinde olduğu ve yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde davacı yanın saç ekimi ile ilgili isteminin davalı doktor tarafından daha güzel bir görünüme kavuşturulacağı yönünde bir ... verilmesi niteliğinde olduğu gözetildiğinde, hekimin eyleminin tıp kurallarına uygun olduğu yönündeki görüş yeterli olmayıp, ayrıca davacının isteklerinin karşılanıp karşılanmadığı, ayıplı olduğu iddia edilen saç ekimi işlemi ve sonrasında gerçekleştirilen sorunlu bölgenin derisinin müdahale ile alınması işlemi ile ilgili olarak; hekimin edimini yerine getirip getirmediği ya da komplikasyon olup olmadığı, komplikasyon konusunda aydınlatma görevinin...
Davacı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı talebinin olmadığını, davalı taraf da karşı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını bildirmekle davacının tazminat talebinin reddine, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı T5 vekilinin 02/02/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; mahkemece hükme esas alınan adli tıp kurumu raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, raporda kusur konusunda ciddi yanılgılara düşüldüğünü, müvekkili şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığını, manevi tazminata dava tarihinden itibaren faize hükmedilemeyeceğini, davacı lehine ve müvekkili lehine verilen vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; vekalet ilişkisinden kaynaklı hekim hatası(malpraktis) iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır....
DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : NİĞDE 1....
iş yapacağı yerin hastanın bedeni olduğunu, bu yüzden hekimin yüksek özen göstermek zorunda olduğunu, ödediği ücret karşılığında dişlerinin hala kusurlu olduğunu, iki sene boyunca tellerin takılı kaldığını,davalı hastanenin kendisine gerekli özeni göstermediğini,dişlerini daha kötü hale getirdiğini çalışmadığı süre boyunca alamadığı ücreti maddi olarak, sürekli dişlerini düşündüğü için psikolojisinin iyi olmadığından manevi zarar uğradığını idda etmekte, 1.000.TL maddi, 45.000.TL manevi tazminat ve davanın kabulunu talep etmektedir....
Davalı vekili, takip talebinde alacağın dayanağı olarak yanlışlıkla 21.09.2005 tarihli sözleşmenin yazıldığını, ancak müvekkilinin alacağının 24.08.2004 tarihli Kooperatif Krediler Sözleşmesinden kaynaklandığını, kredinin taksitlerinin ödenmediğini, davacının temerrüde düşürüldüğünü, takip talebinde dayanak sözleşmenin yanlış gösterilmesinin davacının borçlu olduğu gerçeğini değiştirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, bilirkişi incelemesi sonucunda davacının 7.785 TL borçlu olduğunun saptanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, kararı taraflar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. Dava, icra takibine konu genel kredi sözleşmesinden borçlu olunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....
Dolayısıyla taraflar arasında bir vekalet sözleşmesinden bahsedilmesi de mümkün değildir. Dosyayı görevsizlik kararı ile dairemize gönderen 1. Hukuk Dairesi davanın ''vekalet sözleşmesinden kaynaklanan vekilin hesap verme yükümlülüğü kapsamında tazminat isteği'' olduğunu belirtmiştir. Oysa taraflar arasında vekalet sözleşmesi söz konusu olmayıp davacının talebi muris muvazasına dayalı tenkis talebinden ibarettir. Dolayısıyla görevli hukuk dairesi 1. Hukuk Dairesi olup çıkan uyuşmazlığın giderilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, Dairemizin iş bölümü yönünden görevsizliğine, dosyanın görevli ve iş bölümü bakımından yetkili İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine ve dairemizle 1. Hukuk Dairesi arasında çıkan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Maddesi gereği süresinde yapılmayan başvuru nedeni ile dava açılamayacağını, manevi tazminat talebinin hukuki dayanağı bulunmadığını, yetki itirazının kabulü ile, davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; havayolu taşımacılık sözleşmesinden kaynaklı geç bagaj teslimi iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....