Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” ilkesinin eldeki davada da geçerli olduğunun vurgulanmasıdır ------ Bütün hakların kullanılmasında ve borçların ifasında uyulması gereken dürüstlük kuralı ve hakların genel sınırlarını oluşturan hakkın kötüye kullanılması yasağı, kamu düzeni ihtiyaç ve gerekleri nedeniyle konulmuş kurallardır. Bu nedenle, ----- maddesinin her iki fıkrası da emredici niteliktedir. Tarafların aralarındaki ilişkide dürüstlük kuralının ve hakkın kötüye kullanılması yasağının uygulanmayacağının kararlaştırmaları mümkün değildir. Dürüstlük kuralına veya hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı bir davranış, doğrudan hakkın mevcudiyetini ortadan kaldırdığından bir itiraz teşkil eder....

    Her ne kadar Mahkemece, davacının tazminat talebinin dayanaklarını açıklamak için kesin mehil verilmesine rağmen iddialarını somutlaştırmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; İleri sürülüş şekli ve dayanılan olgular çerçevesinde, davacının bu davadaki maddi ve manevi tazminat isteminin, vekalet görevinin kötüye kullanılması, özellikle de vekilin özen ve sadakatle iş görme ve hesap verme yükümlülüğüne aykırı davranılması hukuksal nedenine dayandırıldığı çok açıktır. Gerçekten de vekil, vekaleti iyi bir surette ifa ile yükümlüdür. (Türk Borçlar Kanunu madde 506/2., mülga B.K. md. 390/2) Eş söyleyişle, müvekkilin kendisine verdiği görevi özen ve sadakatle ifa etmek yükümlülüğü altındadır. Öte yandan, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür....

      Tarafların aralarındaki ilişkide dürüstlük kuralının ve hakkın kötüye kullanılması yasağının uygulanmayacağını kararlaştırmaları mümkün değildir. Dürüstlük kuralına veya hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı bir davranış, doğrudan hakkın mevcudiyetini ortadan kaldırdığından bir itiraz teşkil eder. Bu nedenle dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden hâkim, dürüstlük kuralına aykırı, hakkın kötüye kullanılması oluşturan davranışı tespit ediyorsa, ilgili tarafından ileri sürülmemiş olsa bile, kendiliğinden bunu dikkate almalıdır. Her ne kadar sözleşme ile davalı tarafa tek taraflı olarak fesih hakkı tanınmış ise de, yukarıda belirtildiği üzere davalının bu hakkını dürüstlük kuralı çerçevesinde kullanması gerekir. Fesih hakkının açıkça kötüye kullanılması durumunda hukuk düzeninin bunu koruması mümkün değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, adına kayıtlı 6 sayılı parseldeki 6 nolu meskenin davalı ... tarafından vekalet görevi kötüye kullanılmak suretiyle diğer davalı ...'e danışıklı biçimde devredildiğini ileri sürerek, tapu iptali-tescil, aksi halde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve taşınmazın danışıklı biçimde devredildiği gerekçesiyle tapu iptali-tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 2001 yılında yaşadığı ekonomik sıkıntı nedeniyle maliki olduğu 197 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yer alan 3 numaralı bağımsız bölümü satmak üzere davalı eşini vekil tayin ettiğini, ancak davalının vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı İstanbul’da ki evlerinin üst komşusuna muvazaalı olarak temlik edip, kısa süre sonra üzerine devraldığını, işlemlerin muvazaalı olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, iptal tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve işlemlerin muvazaalı yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

            Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 556 Sayılı KHK’nın 62/1- b maddesi gereğince, marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, şartları varsa maddi zararının tazminini talep edebilir. 556 Sayılı KHK’nın 64. maddesinde ise “tazminat” kenar başlığı altında haksız fiile özgü terimlere yer verilerek maddi tazminat ayrıca düzenlenmiştir. Esasında her iki maddede düzenlenen maddi tazminat davası aynı olup, 556 Sayılı KHK’nın 62/1- b maddesi genel nitelikte düzenleme içerirken aynı KHK’nın 64. maddesinde yaygın bir ihlal hâli olan “taklit” olgusu ayrıca düzenlenmiştir. Yoksun kalınan kazancın nasıl hesaplanacağı 556 Sayılı KHK’nın 66/2 maddesinde düzenlenmiştir....

            Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 556 Sayılı KHK’nın 62/1-b maddesi gereğince, marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibi, mahkemeden, şartları varsa maddi zararının tazminini talep edebilir. 556 Sayılı KHK’nın 64. maddesinde ise “tazminat” kenar başlığı altında haksız fiile özgü terimlere yer verilerek maddi tazminat ayrıca düzenlenmiştir. Esasında her iki maddede düzenlenen maddi tazminat davası aynı olup, 556 Sayılı KHK’nın 62/1-b maddesi genel nitelikte düzenleme içerirken aynı KHK’nın 64. maddesinde yaygın bir ihlal hâli olan “taklit” olgusu ayrıca düzenlenmiştir. Yoksun kalınan kazancın nasıl hesaplanacağı 556 Sayılı KHK’nın 66/2 maddesinde düzenlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 33 parsel sayılı taşınmazın satışı için davalının eşi ...’a verdiği vekaletname ile 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazların da davalıya satış suretiyle temlik edildiğini, satıştan haberi olmadığını, kendisine bedel ödenmediğini ileri sürerek vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle 31 ve 32 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalıya vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlik edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

                Aynı kurallara göre, vekalet ücretinin belirlenmesinde ölçüt, "davanın konusu" olarak belirlendiğinden maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiş olması durumunda da, "davanın konusu" olan parasal değer esas alınarak vekalet ücretinin hesaplanması gerekmektedir. Maddi tazminat davalarının reddi durumunda, davacı tarafından talep edilen miktarın reddi hüküm altına alındığından, reddine hükmedilen miktar esas alınarak nispi vekalet ücretine hükmedileceği açıktır....

                  Hukuk Dairesi K A R A R Dava, hile ile vekalet alınması ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu