Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanıldığının, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettiklerinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne,çekişme konusu taşınmazın davalı vekil ... adına olan ... kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Karar taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp , düşünüldü. -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı ... iptal tescil, olmadığı taktirde tazminat isteklerine ilişkin olup mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle iptal tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, İsviçre’de yaşadığını, Antalya’da iken tanıştığı ...’nun kendisinde güven tesis ettiğini, bunun üzerine adına taşınmaz alması için vekaletname verdiğini, anılan vekaletname ile 5718 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölüm ile 7881 parsel sayılı taşınmazı satın alıp, adına tescil ettirildiğini, ancak sonradan bu taşınmazlardan 5718 sayılı parseldeki 3 numaralı bağımsız bölümün ...’ya, 7881 sayılı parselinde ...’a aktarıldığını öğrendiğini, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve danışıklı temlikler nedeniyle işlemlerin geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, hakkındaki dava atiye bırakılan ... yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, diğer davalılar hakkındaki davanın ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gibi, taraf delilleri eksiksiz bir biçimde toplanmamıştır. Hal böyle olunca, ilk temlik yönünden vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni üzerinde durulması, taraf delillerinin eksiksiz bir biçimde toplanılması, özellikle eldeki vakıa ile ilgili ......
Ne var ki, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının 6100 sayılı HMK'nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi uyarınca davacı tarafından usulünce ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tanık deliline dayanmasına rağmen tanık isimlerini bildirmediği gibi, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile davacının dava konusu taşınmazdaki payının vekil olan davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlik edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığı açıktır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İhtisas Kurulunun raporuyla saptandığı, ancak vekilin vekalet görevini kötüye kullandığı, kayıt malikinin de iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece, “Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının 6100 sayılı HMK'nun 190. maddesi ile 4721 sayılı TMK'nun 6. maddesi uyarınca davacı tarafından usulünce ispatlanması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tanık deliline dayanmasına rağmen tanık isimlerini bildirmediği gibi, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile davacının dava konusu taşınmazdaki payının vekil olan davalı ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle temlik edildiği hususunun davacı tarafından usulüne uygun olarak ispatlanamadığı açıktır....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni ile mirasçı olmayan davalı ...’ye miras payı oranında açılan tazminat davasının dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "eldeki davada, dava dilekçesinin içeriğinden davacıların, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayandığı, tapu iptal ve tescil davalarında olduğu gibi zilyetlik şerhinin ihyası davalarının da kayıt malikine karşı açılacağı, bu nedenle öncelikle, kayıt malikleri Hazine ve ... aleyhine zilyetlik şerhinin ihyası davası açmak üzere davacılara süre verilmesi, açılması halinde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra soruşturmanın tamamlanıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine" değinilerek bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece, mirasbırakanın vekaletname tarihinde hukuki işlem ehliyetinin bulunduğunun Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı, ... alanında kalan taşınmazlarının takas işlemlerini yapmak üzere vekalet verdiği davalı ...’ın, vekalet görevini kötüye kullanarak, bilgisi dışında diğer davalı ...’e alt vekalet verdiğini, takas işlemleri sonrasında adına tescil edilen 245 ada 7 parseldeki hissenin ... tarafından muvazaalı satış işlemi ile annesi ... ...'e temlik edildiğini ileri sürerek, iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, karşı davası ile ödediği bedelin ve cezai şart miktarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalı yargılamaya katılmadığı gibi yanıt ta vermemiştir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 74 parsel sayılı taşınmazda davacı adına kayıtlı 3/280 payın, davacının vekili sıfatıyla hareket eden dava dışı .... tarafından 04.05.2010 tarihli satış akti ile davalıya temlik edildiği, davacının vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/467 Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın kabul edildiği ve kararın derecattan geçmek suretiyle 17.09.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki; dava konusu taşınmazdaki davacıya ait payın vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle davalı adına tescil edildiği .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/467 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğuna göre, davalı adına oluşan tescilin yolsuz tescil niteliğinde olduğu tartışmasızdır....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babasından kalan dava konusu 4068 parsel sayılı taşınmazın intikal ve satış işlemlerinin yapılması amacıyla davalı ...’u vekil tayin ettiğini, ancak daha sonra gördüğü lüzum üzerine 26.11.2013 tarihinde vekili azlettiğini, davalı ...’in yetkisinin sona erdiğini bilmesine rağmen çekişmeli taşınmazdaki payını işvereni olan diğer davalı şirkete devrettiğini, herhangi bir satış bedeli de ödenmediğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tescilini, olmazsa 450.000 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir....