Miras bırakanın davacılar ve davalı İbrahim dışında başkaca mirasçısının bulunduğu, davacı tarafından, muris muvazaasının yanısıra vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine de dayanıldığı nazara alındığında vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni bakımından mirasçı olmayan davalı Hasan'a miras payı oranında açılan tazminat davasının dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yerel mahkemenin nitelendirmesine göre uyuşmazlık vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bundan ayrı, davacı ile davalılardan ... arasındaki adi ortaklık sözleşmesi, aynı mahkemede görülen 2010/404 E. sayılı dava ile fesih ve tasfiye edilmiştir. Her iki değerlendirmeye göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/04/2014 NUMARASI : 2012/372-2014/171 Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle haksız fiil tazminatı talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay .Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, mahkemece taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak irdeleme ve inceleme yapılmış, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedeni üzerinde durulmaksızın sonuca gidilmiştir. Hal böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca irdeleme ve inceleme yapılması, 107 ada 37 nolu parsel bakımından 1086 s. HUMK'nun 186. maddesinin uygulanması, 119 ada 1 nolu parsele ilişkin tüm kayıtların getirtilmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, davalıların vekil ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, 20.01.2012 tarihli ek karar ile feragat edilen davalılar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, birleşen davalılar M.. F.. vd.ve davalı T.....
a 12.03.2009 tarihinde satış yoluyla temlik ettiğini ileri sürerek, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu kaydının iptal edilerek adına tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar; satışın bedelli ve gerçek satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ...'ın vekalet görevini kötüye kullandığı,... ile... birlikte yaşadıkları ve bu ilişkiden bir çocukları bulunduğundan...'ın durumu bilen kişi olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle vekalet akdinin kötüye kullanıldığı kanatlandığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 294.00....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi, muhafaza görevinin kötüye kullanılması HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I- Sanık ... hakkında muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Sanık ... hakkında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçundan, sanık ... hakkında güveni kötüye kullanma ve muhafaza görevinin kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde; 1- Sanık ... yönünden, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34/1., 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay'ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçe bölümünde iddia ve savunmada...
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, vekil tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle çekişmeli payın davalıya temlik edildiği, davalının da vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilen ve bilebilecek konumda bulunduğu gözetilerek karar verildiğine göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.188.00.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 08.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup, mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı Mustafa’ya temlikinin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştiği belirlenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı Mustafa’nın bu hususlara yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Ancak, Türk Medeni Yasasının 28. maddesi uyarınca, ölümle şahsiyet son bulacağına göre, ölü kişi davacı Y.. Ş.. adına tescil hükmü kurulmuş olması doğru değil ise de, anılan bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 1. bendinde yer alan; “davacı muris Y.. Ş.. adına tapuya tesciline” cümlesinin çıkarılmasına, yerine, “muris Y.. Ş..’ın ......... 7....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün değilse bedel davasının mirasbırakanla bağlantılı olarak ve mirasbırakana teban açılan davalardan olduğu, bu nedenle davanın tüm mirasçılar adına tescil istemi ile diğer bir deyişle iştirakin sağlanmasıyla açılması mümkün olup, mirasçının tek başına ve kendi miras payı oranında dava açabilmesine yasal olanak bulunmadığı, somut davada ise mirasbırakan ... mirasçıları yönünden taşınmaz maliki davalı ...'ın 3. kişi konumunda olduğu, davanın miras payına hasren açıldığı, bu durumda mirasbırakan ... mirasçıları tarafından ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebeplerine dayalı olarak, üçüncü kişiye karşı pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacılar tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....