Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yapılan inceleme sonucunda, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/09/2021 Tarihinde yürürlüğe giren 02/06/2021 tarih ve 431 sayılı Daireler arası İş Bölümü kararında 1. Hukuk Dairesi iş bölümünün 8. Maddesine göre; Tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarruflar hakkında, vekaletin hile ile alındığı ve kötüye kullanıldığı iddiası ile (TBK m. 502) açılan tapu iptal ve tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlara bakma görevinin 1. Hukuk Dairesi'nin görevinde olduğu belirtilmiştir. Davanın niteliğine göre istinaf inceleme görevinin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin görev alanına girmesi nedeniyle dava dosyasının 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine 24/03/2023 günü oy birliği ile karar verildi....

Noterliğinin 26/12/2008 tarih ve 31209 yevmiye numaralı mirasçılık belgesine davalılardan T4 mirasçı değil ise de, davacı ile davalı T5 ve taşınmaz maliki davalı T3 muris Seher Demircan'ın mirasçısı oldukları, bu haliyle; dava mirasçılar arasında, ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, hile ve muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, öncelikle ehliyetsizlik iddiası yönünden inceleme yapılması ve karar verilmesi gerekmekte olup, yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihatında da belirtildiği üzere, ehliyetsizlik, yolsuz tescil, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davaların mirasçılar arasında görülmesi halinde pay oranında açılabileceği, dolayısıyla mahkemenin vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hile hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş olması yerinde değildir....

Satış bedelinin vekil edene ödenmemesi halinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığı olgusunun gerçekleştiği kabul edilir. Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2016/17996 Esas, 2020/2171 Karar sayılı 04/06/2020 tarihli kararında "Vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tazminat istekli davalarda vekil satış bedelini vekil edene ödediğini ispat etmekle yükümlüdür. Mahkemece anılan ispat yükü ters çevrilmek suretiyle davayı kabul etmeyen davalı Lütfiye hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir." şeklindeki içtihatı ile satış bedelini ödendiğini ispat konusunda ispat yükünün vekilde olduğu belirtilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2.İstinaf Nedenleri Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık ifadelerinin eksik ve hatalı olarak değerlendirildiğini, satış sonrasında ödemenin yapıldığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesine ait kararın kaldırılmasını istemiştir. 3. Gerekçe ve Sonuç İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08/12/2020 tarihli 2020/895 Esas, 2020/1441 Karar sayılı kararıyla; vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının usulünce ispat edilemediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. V....

    Her ne kadar, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davalar herhangi bir hakdüşürücü ve zamanaşımı süresine bağlı değil ise de kardeşleri ile birlikte payını satan davacının bu durumu bilmediğini iddia etmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Öte yandan davacı tanığı olarak dinlenen kardeşler ... ve ...'nin davalılarla ihtilafı olup, ... Noterliği'nin 21.05.2010 tarih ve 6514 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taşınmazları kullanmamaları için davalılara ihtarname keşide etmişlerdir. Bu nedenle ifadeleri samimi bulunmamıştır. Davalı tanıkları ise satışın davacının iradesine uygun olduğunu, bedelin de ödendiğini bildirmişlerdir. Açıklanan bu somut olgular yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde vekalet görevinin kötüye kullanıldığından bahsetme olanağı yoktur....

      Caddesi üzerinde bir iş hanı olduğunu, davalının taşınmazı alırken bedel ödemediğini, davalıların arasında danışık olduğunu, kendisinin küçüklüğünden ve hiçbir şeyden haberdar olmamasından dolayı annesinin velayet hakkını kötüye kullandığını ve karşılıksız bir devir işleminin olduğundan bahisle, dava konusu taşınmazdaki hissesinin iadesini, yapılan işlemin düzeltilmesi ile adına tapuya tescilini, taşınmazların tapu kayıtları üzerine tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Somut olaya, her nekadar Aile Mahkemesince dava tarihinde davacının reşit olduğu gerekçe yapılmış ise de, velayet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı ve isteğin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabının 2.kısmının 7.ayrım başlığını taşıyan "çocuk malları" ile ilgili bölümde yer alan (TMK'nun 352 ila 363.maddeleri)düzenlemelerden kaynaklandığı kuşkusuzdur....

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan deliller ile davacı ...’nın ...Noterliği’nin 28.05.1999 tarih ve 25869 yevmiye nolu vekaletnamesiyle vekil tayin ettiği davalı ... tarafından, ...’nın maliki olduğu, dava konusu 4047 ada 16 parseldeki 1. kat 2 nolu bağımsız bölümün 04.04.2005 tarihinde satış suretiyle davalı ...'e temlik edildiği, onun da taşınmazı 07.01.2008 tarihinde diğer davalı ...'ye satış yoluyla devrettiği,...’nın vasisi tarafından, anılan temliki işlemin ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenleriyle geçersiz olduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, yargılama sırasında...’nın ölümü üzerine terekesine temsilci atanarak yargılamanın sürdürüldüğü; temin edilen hem ... Kurumu 4....

          e vekalet verdiğinden haberinin olmadığını, Hollanda da yaşadığını, bu nedenle Milli Savunma Bakanlığı’na yapılan satıştan ve alınan paradan haberinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ..., yetki ve zamanaşımı itirazında bulunarak muris babalarının sağlığında kamulaştırma bedeli üzerinde kendisinin tasarruf ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararıyla; "...zamanaşımı def'isi yönünden dosya değerlendirildiğinde; Yargıtay'ın istikrar kazanmış içtihatlarında da belirtildiği üzere vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davalar zamanaşımına tabi olmaksızın her zaman açılabilecek nitelikte davalar olduğundan davalıların zamanaşımı def'isi mahkememizce hukuken kabul edilebilir nitelikte bulunmamıştır. Dosyada çözümlenmesi gereken sorun, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanmadığının açıklığa kavuşturulmasıdır....

            ın 1997 yılı içerisinde davalılardan aldığı borcu ödeyemediğini, davalılara 2.000 dolar borcunun bulunduğunu, davalıların kurduğu baskı üzerine teminat amacıyla davalı ...’e taşınmaz satış yetkisi içeren vekaletname vermek zorunda kaldığını, vekil ...’in de bu vekaletname ile anne ve babasından intikal eden 5, 7, 12, 13, 21, 29, 41, 42, 90 parsel sayılı taşınmazlardaki tüm paylarını eşi olan davalı ...’ye satış göstermek suretiyle devrettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların anne ve babasından gelen payları bakımından tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 30.000-TL'nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. II....

              ın 1997 yılı içerisinde davalılardan aldığı borcu ödeyemediğini, davalılara 2.000 dolar borcunun bulunduğunu, davalıların kurduğu baskı üzerine teminat amacıyla davalı ...’e taşınmaz satış yetkisi içeren vekaletname vermek zorunda kaldığını, vekil ...’in de bu vekaletname ile anne ve babasından intikal eden 5, 7, 12, 13, 21, 29, 41, 42, 90 parsel sayılı taşınmazlardaki tüm paylarını eşi olan davalı ...’ye satış göstermek suretiyle devrettiğini, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların anne ve babasından gelen payları bakımından tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde şimdilik 30.000-TL'nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. II....

                UYAP Entegrasyonu